Yıldız, MHP
Kütahya Milletvekili Alim Işık'ın yazılı soru önergesine verdiği yanıtta, elektrik enerjisi dağıtımında ''kayıp-kaçak bedeli''nin, birim enerji için belirlenen ve enerji maliyetlerini yansıtan bedel olduğunu ifade etti.
Dolayısıyla, tüketicilere tahakkuk ettirilen bu bedelin, enerji maliyetinin bir unsuru olarak dikkate alınması gerektiğini belirten Yıldız, dağıtım şirketlerinin kendileri için belirlenmiş olan
hedef kayıp-kaçak oranına ulaşamamaları halinde ortaya çıkabilecek zararın yine şirketlere bırakıldığını, tüketicilere yansıtılmasının söz konusu olmadığını ifade etti. Yıldız, ''Dolayısıyla,
uygulama döneminin her bir
tarife yılı için hedef kayıp kaçak oranlarının belirlenmesiyle tüketicilerin daha düşük kayıp-kaçak bedelinden fiyatlandırılması sağlanırken, dağıtım şirketlerinin daha düşük kayıp oranlarını gerçekleştirecek şekilde faaliyet göstermeleri
teşvik edilmektedir'' bilgisini verdi.
Yıldız, TEDAŞ Genel Müdürlüğünün 2003 yılından itibaren yaptığı etkin kayıp-kaçak tarama çalışmaları sayesinde yaklaşık 40 milyon abonenin
kontrolünün gerçekleştirildiğini ifade etti.
Yıldız, şunları kaydetti:
''Yapılan bu kontrollerde 1,7 milyon abonede kaçak kullanım tespiti yapılarak, 8,6 milyar kilovat/saat (2 milyar TL) kaçak tahakkuku gerçekleştirilmiş, 523 bin abone hakkında ise savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur. Bu çalışmalar sonucunda kayıp-kaçak oranı 2002 yılındaki yüzde 21'lerin üzerindeki seviyeden 2009 yılında yüzde 15,6 seviyesine kadar düşürülmüştür.
Ayrıca,
Türkiye genelindeki orta gerilimden enerji alan trafolu aboneler ile alçak gerilimden beslenen yüksek tüketimli müşterilerin kontrollerinin daha yoğun olarak yapılabilmesi için dağıtım şirketlerinde illerde aktif olarak bu görevi yapan, konusunda uzman deneyimle personellerden oluşturulan
mobil ekipler, TEDAŞ Genel Müdürlüğü merkezinden koordine edilerek, özellikle kayıp ve kaçağı yüksek olduğu illerdeki denetim ve kontrol faaliyetlerini sürdürmüştür.''
Yıldız ayrıca, 45 bin 494 abonenin kaçak elektrik kullanımı nedeniyle, 1 Ocak 2011 ile 13
Ekim 2011 tarihleri arasında TEDAŞ Genel Müdürlüğüne bağlı dağıtım şirketleri tarafından savcılığa verilip, hakkında
dava açıldığını belirtti.