Yabancı ortaklı bir firmanın Çin'den ithal ettiği dikey eksenli rüzgar türbini, 8 saatlik çalışmayla bir evin neredeyse 24 saatlik enerji ihtiyacını karşılayabiliyor. Rüzgar alma oranına göre kurulduğu bölgede yaklaşık yüzde 80'lik bir enerji tasarrufu sağlayan rüzgar türbini, evlerin yanı sıra kamu binaları, seralar, sanayi tesisleri gibi birçok alanda rahatlıkla kullanılabiliyor. Çin ortaklığıyla kurulan Sawt Turkey firmasının Türkiye Distribütörü Adnan Özbek, 1 kw'lık rüzgar türbininin 8 saatlik çalışmayla bir evin neredeyse 24 saatlik enerji ihtiyacını karşılayabileceğini söyledi. Enerji darlığı yaşanan Türkiye'de rüzgar potansiyelinin yeterince değerlendirilemediğini savunan Özbek, yatay türbinlerden çok daha verimli olan dikey rüzgar türbinlerini ülkede kullanılır hale getirmeyi hedeflediklerini kaydetti. Bu modellerle çok daha düşük rüzgarda bile enerji elde edilebildiğini ifade eden Özbek, bunların 100 watt'tan 10 kw, 20 kw, 50 kw, 200 kw hatta 1 megawatt'a kadar çıkan modellerinin bulunduğunu söyledi. Rüzgar türbinlerinin güneş enerjisine göre yaklaşık 3'te 1 oranında daha az maliyetli olduğunu da belirten Özbek, "Bu sistemle evinizin enerji ihtiyacının tamamını karşılayamayabilirsiniz, ama yaklaşık yüzde 80'lik bir enerji tasarrufu sağlayabilirsiniz. Bu sistem sadece evlerde değil, sanayide, seralarda, bahçelerde enerji ihtiyacı olan her yerde kullanılabilir. Farklı boyutlardaki türbinlerin fiyatı ise 2 bin ile 22 bin euro arasında değişiyor" dedi. Şu anda kendi evinin çatısında bulunan rüzgar türbininin 200 watt'lık olduğunu dile getiren Özbek, "Bu türbin ile günde 2.5 kw'lık enerji elde edebiliyorum. Tabii bunu ay bazında değerlendirdiğimizde bana yaklaşık 50 YTL'lik elektrik tasarrufu sağlıyor. Tabii bu düşük watt'lık bir türbin olduğundan evimin elektrik enerjisinin tamamını karşılayamıyor. Ben bunu bir prototip olması açısından getirdim, daha büyük modelleri var, onlar da burada kullanılabilir. Mersin bölgesinin rüzgarı çok verimli olmamakla beraber, yine de belirli saatlerde çıkan rüzgar enerjisi bize yaklaşık olarak yüzde 40'lık tasarruf sağlamakta. Bu daha çok deniz kenarlarında, yüksek binaların tepelerinde kullanılması için dizayn edilmiş bir model. Bunu binalarda, müstakil alanlarda, evlerde kullanabiliriz. Kanunen herhangi bir sakıncası yok" diye konuştu. Rüzgar türbinlerinin daha yüksek modellerinin sanayi tipi konumunda olduğunu ve bunların bir setinin, bir beldenin bile enerji ihtiyacını karşılayabilecek potansiyele sahip olduğunu ifade eden Özbek, "Sürekli rüzgarı bulmak her zaman mümkün olmamakta. Rüzgar günde ortalama 7-8 saatlik bir hıza ulaştığında, üretilen enerji akülerde depolanabiliyor. Burada akülerin kalitesi de önemlidir. Dünya standartlarında en yüksek verimi sağlayan jel tipi aküler kullanmalıyız. Bu akülerin yaklaşık 5 yıl ömrü vardır. Rüzgar türbinlerinin ise sabit maliyeti belki yüksektir, ancak bu ürünler ortalama 5 yıl içinde kendini amorti edebilmektedir. Mekanik ömürleri de 20-25 yıl civarındadır. Gelecekte yeni projelerle ilgili çalışmalarımız da var. Bunların verimini yüzde 90'lara çıkaracak projeler bunlar. Bununla ilgili de çalışmalarımız sürüyor" şeklinde konuştu. Rüzgar enerjisinin en hızlı gelişme gösteren enerji kaynaklarından biri olmasına rağmen ülkemizde henüz istenilen düzeyde kullanılan bir enerji olmadığını ifade eden Özbek, "Bu durumun değiştirilmesi ve yeşil enerjinin ekolojik ısınmanın engelleyici bir parçası olması elimizdedir. Bunu da rüzgar gibi alternatif enerji kaynaklarına yönelerek gerçekleştirebiliriz. Tamamen sessiz bir şekilde çalışan bu türbinler, rüzgar potansiyeli açısından önemli bir konumda bulunan ülkemizde yaygınlaştıkça enerjide dışa bağımlılığımız da azalacaktır" dedi. LPGHABER