Yerli otomobil üretme konusunda hükümet ve
sektör temsilcileri işbirliğini sürdürüyor.
Bilim,
Sanayi ve
Teknoloji Bakanlığı
Otomotiv Strateji Belgesi hazırlarken, Otomotiv Sanayi Derneği de konuyla ilgili
raporunu bu hafta bakanlığa sunacak. Sektörün önemli şirketlerinden
Doğuş Otomotiv'in Yönetim Kurulu Başkanı
Aclan Acar,
Türkiye'nin dünyanın ilk 10 ekonomisi içine girme hedefini gerçekleştirmesi için
yerli otoyu üretmesinin şart olduğunu vurguluyor.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın TÜSİAD'da
yerli otomobil
üretimini kastederek "Babalar da buradayken bu işi halledelim." ifadelerini kullandığı 20 Ocak 2011'den bu yana konunun tarafları hummalı bir çalışma içinde. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Otomotiv Strateji Belgesi'ni hazırlayarak sektöre net bir
destek verdi. Yol haritasını belirlemek için kapsamlı bir rapor çalışması başlatıldı. Otomotiv Sanayi Derneği (OSD) sır gibi saklanan raporu 29 Eylül'de Sanayi Bakanı Nihat Ergün'e sunacak. Daha önce kötü sonla biten yerlilik tartışmalarından farklı olarak bu kez en üst perdeden siyasi desteği garantileyen otomotivciler; üretici, ihracatçı,
ithalatçı, distribütör ve yan sanayi ayrımına gitmeden 'milli
takım' hassasiyetiyle hareket ediyor. Sektör bu ideal etrafında kenetlendi. 'Olmaz'ı değil, 'nasıl olacağı'nı ortak akılla tespit etmek adına samimi gayretler var.
2023 hedefimiz dünyada ilk 10 ekonomiden biri olmaksa kendi otomobil markamızla yola devam etmek fantezi değil gerekliliktir artık.
Doğuş Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Aclan Acar da aynı noktaya dikkat çekiyor: "Türkiye kendi otomobilini üretmek zorunda. Bakın
Almanya,
Fransa,
Japonya gibi gelişmiş ekonomilerin
kalkınma hikâyelerine. Bu sektör çok kritik bir rol almıştır
büyümelerinde. Dünyanın ilk 10'unda, yani birinci liginde oynayacaksanız otomobil üretiminde olmak zorundasınız. Aksi halde
1. lig hayal."
Aclan Bey, dünyanın en pahalı otomobillerinden Bentley'i teşhir edip sattıkları Ortaköy'de şirket bünyesinde yaptıkları çevreci uygulamaları anlatmak için yemek
masasına oturmuştu. Söz döndü dolaştı küresel
kriz, Türkiye ekonomisi ve yerli otoda düğümlendi. Acar, en fazla ithal oto satan Doğuş Grubu'nun bu konudaki heyecanına dikkat çekerken, üretim tarafında tecrübeleri olmadığının altını çiziyor. Buna rağmen yerli otoda
finans ve
satış fasıllarında her türlü göreve hazırız mesajı veriyor: "Yerli oto için
milli takım kurulursa biz de içinde oluruz. Bizi bu motive eder. Ancak sanayici olarak değil girişim sermayesi olarak. Eğer finansal
yönetim, muhasebe bilgimizden yararlanmak istenirse seve seve destek veririz." Bu sözler Sanayi Bakanı'nın sahaya süreceği takımda Doğuş'a verilecek görevin iş
elbisesinin mühendis tulumundan daha çok takım elbise olabileceği ihtimalini kuvvetlendiriyor. Bugünlerde sık telaffuz edilen "Yerli oto için geç mi kaldık?" sorusuna Aclan Bey'in cevabı hayli ilginç: "Bize yıllar önce BİM marketlerini 20 milyon dolara
teklif ettiler. Bir masa, 2-3 mağazası vardı. Almadık ve yıllar sonra Tansaş'ı 200 milyon dolara satın aldık. Bugün BİM'in geldiği nokta ortada. Otoda geç mi kaldık bilmiyorum, ama durursanız elbette geç kalırsınız. Keşke
Devrim arabası çalışsaydı ve
Anadol devam etseydi. Ama şimdi bir karar verilse de çok şey değişebilir. Türkiye otomobil üretmeli midir? Evet, üretmelidir. Üretebilir mi
teknik olarak
evet rahatlıkla üretebilir." Acar'a göre yerli otonun 200-300 bin adet satılması halinde yurtiçi
pazar da daha yukarılara taşınabilir. Başarılı bir
yerli otomobil ile 2,5 milyon adetlik bir iç pazarın pekala mümkün olabileceği görüşünde. Başarının ön şartı ise doğru bir fiyatlama yapılması. Ne çok pahalı ne de çok
ucuz bir
model olmalı. Can alıcı soru şu: "Hele hele pazarın 1 milyonu aşması an meselesi iken Türkiye mevcut ithalat ağırlıklı model yerine yerli üretimi ön plana çıkaran bir modele niçin geçmesin? Çin, ülkesinde araba satmak isteyene içeride üretim, üstelik yüzde 50 yerli ortak şartı ile izin veriyor. Daha ne kadar ithal ederek otomobil ihtiyacımızı karşılayacağız?"
2012 BÜYÜME TAHMİNİ YÜZDE 4-4,5
Aclan Bey, ekonomide dikkatle yönetilmesi gereken bir dönemden geçildiğine dikkat çekerken, Türkiye'nin iç tüketimle büyümekten başka şansı olmadığını vurguluyor. Dövizde,
kredi maliyetlerinde ve araba fiyatlarında yaşanan artışın son çeyrekte özellikle binek
araç satışlarında gözle görülür düşüşe yol açacağını da belirterek, "Yılın ilk 8 ayı 550 bin olan sektördeki satışlar yılın kalanında 300 bin olur. 2011'i de 850 bin civarında satışla kapatırız tahminen." diyor. Bir anlamda son çeyrekte geçen yılın aynı dönemine göre satışların yüzde 15-20 azalacağını ifade ediyor. Aclan Bey, Türkiye'nin gelecek yıl IMF tahminlerinin üstünde bir performans sergileyeceğine inanıyor ve yüzde 4-4,5 büyüyeceğini kaydediyor.
Toplantının ana konusuna gelince...
Doğuş Otomotiv, çalışan, çevre ve geleceğe olan saygısının bir göstergesi olarak kurumsal
sosyal sorumluluk raporu hazırlıyor. Otomotivde ilk özelliği taşıyan bu raporu hazırlayan şirket, raporlamada yeni bir faza geçti. Yeni kategoride, şirketin çevre ile küresel
ısınma hassasiyetini ifade den 10 konu başlığı 49'a çıkarıldı. Bu yolla şirket daha az atık üretecek, çevreye duyarlı adımlar atacak, çalışan ve müşteri memnuniyetine daha fazla dikkat eden bir kurum haline gelecek. Örneğin, yapılan iyileştirmelerle şirket kâğıt tüketimini bir yılda 423 ton, araç başına su tüketimini ise yüzde 34 azaltmış. Yönetim kurulu toplantılarını
iPad ile yaptığını, toplantı için kâğıt kullanımını yasakladığını, icap ettiğinde de geri dönüşümden elde edilmiş kâğıtların arkalı önlü kullanıldığını aktaran Aclan Acar, "Bu konuda ilk tebriği Ferit (Şahenk) Bey'den aldım." diyor.