Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, dolar kurundaki yükselişi, “Yılın Aralık ayının 24- 25’lerine kadar bizde böyle bir hareketlenme olur. Bu derece büyük bir dalgalanma yaratır mı bu ayrı bir şeydir. Ocak’ın 5’i, 10’una kadar da dünyanın hemen hemen her yerinde olan para giriş çıkışlarının, yıl sonu yeniden kapatıldığı açıldığı bir döneme geldiği için böyle bir hareketlenme genel itibariyle vardır. Türkiye’nin buna güçlü müdahalelerle tedbir almasının gerekli olduğuna inanmıyorum.” şeklinde değerlendirdi.
Bakan Zeybekci bakanlıktaki ‘İhracata Dönük Üretim Stratejisi Değerlendirme Kurulu Toplantısı’na katıldı. Burada gündeme ilişkin soruları da cevaplandıran Zeybekci, "Dolar 2,39 seviyelerinde, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna karşılık, şunları söyledi:
“Dolar kuruyla ilgili 28 Ocak 2014 tarihinde de doların 2.35’lar seviyesine geldiğini, o dönemleri de hatırlayalım. Ondan sonraki dönemlerde de Türkiye’nin kamu finansmanı anlamında, kamu borçları anlamında, kamunun dış borçları anlamında hiçbir tehlikesinin olmadığı, böyle bir tehdidin olmadığı dolayısıyla hazine olarak da Türkiye olarak da, ekonomi olarak da rahat olmamız gerektiğinin altını çizdim. O zaman ki cümlem de şöyleydi; dokunmamak lazım, bırakmak lazım. Piyasanın kendi kuralları içinde, kendi doğası içinde bu hareketleri hazmedeceğini ve bir seviye oluşturacağına inanıyorum. Hala da aynı şeyi söylüyorum. Spekülatif amaçlı anlık hareketlenmeleri Türkiye olarak bizim iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Bunlarla ilgili herhangi bir telaşe girmeden kendi içinde çözüleceğine inanıyorum. İhracatın içinden gelen birisi olarak söylüyorum. Yılın Aralık ayının 24- 25’lerine kadar bizde böyle bir hareketlenme olur. Bu derece büyük bir dalgalanma yaratır mı bu ayrı bir şeydir. Ocak’ın 5’i, 10’una kadar da dünyanın hemen hemen her yerinde olan para giriş çıkışlarının, yıl sonu yeniden kapatıldığı açıldığı bir döneme geldiği için böyle bir hareketlenme genel itibariyle vardır. Türkiye’nin buna güçlü müdahalelerle tedbir almasının gerekli olduğuna inanmıyorum. Piyasanın kendiliğinde halledeceğine inanıyorum.”
“ETKİLENECEKTİR, TABİ Kİ DÜNYA DA ETKİLENECEKTİR”
Zeybekci, "Rusya’da finansal bir çalkantı olduğu konuşuluyor, dolar yükseliyor, ruble düşüyor. Türkiye’nin önümüzdeki günlerde yaşanan son krizlerden sonra Rusya ile daha fazla ticari ilişki içine girdiğini biliyoruz, Türkiye ile Rusya arasındaki ticari ilişkiler son konjonktürde nasıl etkilenir?" şeklindeki soruya da şöyle cevap verdi:
"Rusya’nın gelirlerinde bir daralmaya yol açacaktır ve bu daralma da tüketimde çok daha farklı tedbirleri beraberinde getirecektir. İthalatında farklı sonuçlar ortaya çıkaracaktır ama bunun Türkiye ile olan ithalatını eğer düzgün tedbirler alarak Rusya’nın kaybettiği avantajlarını, bunu da Türkiye olarak çok olumlu bir şekilde cevaplar hale gelirse ihracatımızı artırma fırsatı da yakalayabiliriz. Rusya ile biz gümrük birliği kapsamı dışındaki alanlarda bir serbest ticaret anlaşması yapmak, bu alanlarda ticaretimizi geliştirmek üzere çok hızlı çalışmalar yapıyoruz. Etkilenecektir, tabi ki dünya etkilenecektir. Rusya çok büyük bir ekonomi."
“PETROLÜN TÜRKİYE’YE ETKİSİ SIFIR OLACAK”
Zeybekci, petrol fiyatlarındaki düşüş ile ilgili olarak da şunları söyledi:
"Bu düşüşün 2014 yılı itibariyle Türkiye’ye etkisi sıfır olacak. Daha henüz çünkü o noktaya gelmedi. Herhalde Aralık ayı sonu ittibariylebu konuda tabi ki daha uzmanlarımız merkez bankamız, hazine mutlaka net rakamlar söyleyecektir. Petrol fiyatlarındaki yüzde 45’in üzerindeki bir düşüş doğrudan benzin fiyatlarına yansıyarak, akaryakıt fiyatlarında indirimler şeklinde de ekonomimize maliyet anlamında yansımaya başladı. Cari açığın 19,3 milyar dolar yani yüzde 37 oranında daralmasının içinde petrol fiyatlarındaki düşme yok."
CİHAN