Dünya genelinde 200 mağazasında yıllık 1 milyar Euro ciro elde eden Chanel, Türkiye’deki faaliyetleri nedeniyle ‘kaçakçılık’ suçlaması ile yüz yüze. Yedi yıldan bu yana, Nişantaşı ve İstinye Park AVM’de bulunan iki mağazasında jet sosyeteye ürün satan Chanel (Chanel Moda ve Lüks Tüketim Ürünleri Ltd.) hakkında İstanbul Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü’nün hazırladığı fezlekeye Hürriyet ulaştı.

Geçtiğimiz 13 Şubat günü Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Rahmi Tan’a sunulan fezlekede, Chanel Türkiye Genel Müdürü Afshin E., stok asistanı Dilnişin Ü. ve şirket çalışanı Esra Ö. ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı.

Şüphelilerin de ifadelerine yer verilen fezlekede şirkete yönelik suçlamalara ilişkin özetle şu değerlendirme yapıldı: Şüpheliler uzun süreden bu yana bilinçli ve sistematik bir eylem içinde. Çıkar sağlamak amacıyla, devlete ödenmesi gereken gümrük vergileri ödenmedi. Kendi çıkarları için devleti zarara uğratmak üzere hareket ettiler. Şirket, bu eylemleri nedeniyle, vergi yönünden de araştırılmalı.

Fezlekede, suçlamaya konu işlemler de ayrıntılı olarak yer aldı. 10 bin Euro’ya kolye, 80 bin Euro’ya etek, 170 bin Euro’ya özel tasarım elbisenin alıcı bulduğu Chanel mağazalarında satılan ürünlerin bir bölümünün yurtdışından bavulla getirildiği iddia edildi. Gümrük vergisi ödenmeden getirtilen ürünler için Chanel çalışanlarının bir tür ‘kurye’ olarak kullanıldığı anlatıldı. Bir ziyaretçinin iki bavul hakkı olduğuna işaret edilerek, tek bir seferde 1 milyon Euro’luk ürünün getirilebilindiği kaydedildi.

Hürriyet'in haberine göre, şirket içi denetim raporunda da yapılan usulsüzlüklerin ortaya konulduğuna işaret edilen fezlekede, İstanbul ve Paris’teki Chanel çalışanları arasındaki elektronik yazışmalara da yer verildi. Yazışmalara göre Nişantaşı mağazasındaki ürün Paris’teki Cambon mağazasına, yine Barcelona ve Cambon mağazalarında bir takım ürünler Nişantaşı’ya transfer edildi. Fezlekeye göre, şüphelilerden Dilnişin Ü., Paris’te çalışan S.M.’ye gönderdiği e-mailde, gümrüksüz gelip-giden ürünlerin stoklarda nasıl gösterileceği konusunda yardım istedi. S.M.’den gelen e-mailde ise, usulsüzlüğü gizlemek için nelerin yapılması gerektiği de fezlekede yer aldı.

Fezlekede, geçtiğimiz 27-28 Ocak günü Chanel mağazalarında mahkeme kararıyla arama ve el koyma işlemi yapıldığı anlatılarak kaçak getirildiği tespit edilen ürünlere ilişkin de bilgi verildi. Eski futbolcu Mecnun Çolak'ın eski eşi Nilgün Çolak ile Lübnanlı iş adam Salim Zeenni’nin eşi Sana Zeenni'ye aynı barkod numarasına sahip elbisenin satıldığı kaydedildi. Gümrük incelemesinde söz konusu ürünlerden birinin ithalatının yapıldığı, diğer elbisenin ise kaçak getirildiği kaydedildi. Buna göre, gümrüklenmiş değeri 36 bin 203 TL olan elbiseden Çolak’a satılanın kaçak getirildiği kaydedildi. Soruşturma kapsamında Çolak’ın da ifadesine başvurulduğu görüldü. Şirket yetkilileri söz konusu işlem için ‘yanlışlık yapılmış’ savunması yaparken fezlekede bu işlem ‘kaçakçılık’ olarak değerlendirildi.

Soruşturma kapsamında ifadesi alınan Chanel Türkiye Müdürü Afshin E., bir yıl kadar önce göreve başladığını geçmiş işlemlerden haberi olmadığını söyledi. Afshin E. usulsüzlük olduğu iddia edilen işlemlerin eski moda müdürü Cangül S.’ye sorulması gerektiğini kaydetti. Şirket çalışanı Esra Ö. ise, ifadesinde Barcelona’ya yaptığı günü birlik bir ziyarette ağzı kapalı bir paket getirdiğini kaydetti. Söz konusu paketi Atatürk Havalimanı Yolcu Salonu’nda o zamanki mağaza müdürü A.’ya teslim ettiğini söyledi.

Bakırköy savcılığının soruşturmayı genişletebileceğine işaret eden Avukat Azim Çiğil, Chanel'in yurtdışı yetkililerinin de söz konusu işlemlere dahil olduğunu öne sürdü. Av. Çiğil sahte belge düzenleme dahil bir dizi usulsüz işlemin gerçekleştirildiğine işaret etti.