Financial Times’ta ekonomi makaleleri kaleme alan Wolfgang Münchau,
Yunanistan’da artan borç oranına dikkat çekerek, bu ülkeyi de Dubai’deki gibi bir borç krizinin bekleyip beklemediğini mercek altına aldı. Yazının girişinde “Dubai’den sonra sıradaki Yunanistan mı olacak” diyen Münchau, bu karşılaştırma her ne kadar kategorik olarak doğru olmasa da birçok yatırımcının aslında bu farka çok da dikkat etmediğini söyledi. Münchau, verilere bakıldığında Yunanistan’ın içinde bulunduğu sıkıntılı durumun açık şekilde göründüğünü kaydetti. Ülkenin
bütçe açığının bu sene gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYİH) yüzde 12.7’ye yükselmesinin beklendiğini belirten Münchau bu nedenle kamu borcunun GSYİH’e oranının yüzde 135’e ulaşacağını vurguldı.
AB ÜYESİ OLMASAYDI BATARDI
Münchau “Yunanistan eğer
Euro Bölgesi’nin bir üyesi olmasaydı, doğrudan borçlarını ödeyemez duruma düşerdi” diyerek durumun ciddiyetinin altını çizdi. Ülkenin borçlarını ödeyememe ya da hâlihazırdaki borcunu çevirememe durumunda ne olur sorusu ile devam eden analizde, böyle bir şey gerçekleştiği takdirde, borçlarını çevirmek için 16 milyar Euro ve yeni borç için de 31 milyar Euro’luk kaynak arayışına çıkacak olan ülkenin, AB’den
yardım alamaz ise IMF’nin kapısını çalacağının altı çizildi. Münchau, Yunanistan’ın Arjantin’in yaptığı gibi devaluasyona gitme ya da Euro Bölgesi’ni terk etmesinin mantıklı olmayacağını söylerken, ülkenin
Litvanya bezeri önlemler alacağına dikkat çekti.