Türk parasının sürekli değer kazanması ile beraber dalgalı kur rejimi, birikimini değerlendirmek isteyenleri döviz dışındaki yatırım araçlarına yöneltince, bürolar da birbiri ardına kapanmaya başladı. Bazı
işletme sahipleri
simit kafe ve cep telefonu bayiliği gibi farklı alanlara el atarken, iş değiştirmeyenlerin bir kısmı da kuyumculuğa soyundu. Ancak kapısına ‘sarraf’ tabelası asıp
altın ticareti yapan döviz büfesi sahipleri bu sefer de
Hazine ile karşı karşıya geldi. Son bir yıl içerisinde 100’ün üzerinde döviz tüccarını denetleyen
Hazine Müsteşarlığı ekipleri,
İstanbul’da ticaretin en yoğun olduğu merkezlerden
Kadıköy, Kapalıçarşı ve
Doğubank’ta 10’un üzerinde büfeye ihtarda bulundu. Uyarı alan işletmelere, altın ticaretine devam etmeleri halinde ilk etapta 3 bin 80 YTL’lik idarî
para cezası kesilecek. Bunun üçüncü defa tekrarı halindeyse ruhsatları iptal edilecek.
Döviz Büroları Yetkili Mümessiller Derneği Başkanı Seyran Çakmakçı, sarraflığın yönetmelikle tanınmış faaliyet alanları arasında yer almadığına dikkat çekerek, büfe sahiplerini, “Altın ticareti gibi bir işiniz yok.” sözleriyle ikâz ediyor. Çakmakçı, usulsüz faaliyetten dolayı
kapatma cezası alan bayilerin
yetki belgelerini de kaybedecekleri uyarısında bulunuyor. Büfelerin unvanlarında yer alan ‘döviz ve altın’ ibaresine güvenerek bu işe yöneldiğini aktaran Çakmakçı, bunun kuyumculuk yapma anlamına gelmediğine dikkat çekti. İşletmeler, İstanbul Kıymetli
Maden Borsası’na üye olarak, sadece yurtdışından külçe altın
ithal edip yine yurtdışına
ihraç hakkına sahip olabiliyor. “
Dolar,
Euro işi yapanlar durmadan zarar ederken, kuyumcular çok iyi para kazanıyor. Sonunda bazı firmalar bu alana yöneldi.” diyen bir döviz büfesi yetkilisi, bir diğer sebep olarak da altında talep ve fiyatın aynı anda artmasını gösteriyor. Uluslararası piyasalarda Uzak
Asya kaynaklı ziynet eşyası talebinin yükselmesiyle birlikte, altının onsu 720 dolar ile
rekor seviyelere ulaştı. Yılbaşında 38 yeni liradan satılan
çeyrek altın şu an 50 YTL civarında alıcı buluyor.
Büfelere
usulsüzlük affı geliyor
Öte yandan bazı döviz büfelerinin ruhsatını iptal etmek üzere olan Hazine’nin son bir yıl içerisinde yapılan denetimlerde usulsüz faaliyet gösterenlere kestiği cezalar için ‘af’ üzerinde çalıştığı öğrenildi. Hazine Kontrolörleri Başkanlığı, kurallara aykırı işlem yaptığı tespit edilen büfelere toplam 6 milyon 228 bin YTL’lik ceza kesmişti. Ocak 2006 başından itibaren
Maliye Bakanlığı’nın döviz alım-satım belgelerine isim yazmadıkları için büfeler hakkında
tutanak tuttuğunu söyleyen bir yetkili, cezaların henüz uygulanmaya başlanmadığını belirtirken, Hazine’nin bu cezalara ilişkin ‘af’ çalışması yaptığı bilgisini verdi. Kesilen cezaların bir kereliğine uygulanmayacağını aktaran aynı sorumlu, konuyla ilgili yönetmelik üzerinde çalışıldığını ifade etti.
Fatura tahsilatı da yapmak istiyorlar
Kriz dönemlerinin en parlak
kazanç kapılarından biri olan döviz büfeleri,
Türkiye’nin istikrarı yakaladığı son 4 yıllık sürede giderek zayıfladı. Bir zamanlar sayıları bin 200’ü geçen döviz büfelerinden 500’e yakını
kepenk indirdi. İlk döviz bürosu 1989’da
Ankara’da açıldı.
Merkez Bankası’nın kurları enflasyon paralelinde düzenli olarak artırması ve peş peşe yaşanan
krizler sebebiyle vatandaşlar dövize yüklenince, bürolar da kârlı mesleklerden biri haline geldi. Sektör 1994’ten sonra 1997, 1998 ve 2001’deki
ekonomik krizlerde yükselen dolarla birlikte en parlak dönemlerini yaşadı. İki ay öncesine kadar dövizdeki durgun seyir sebebiyle zor günler yaşayan büfeler, döviz işlemlerinin dışında
fatura tahsilatı için de kendilerine yetki verilmesini talep ediyor