Yüzde 80'i sarraflığı bırakarak döviz işine giren müteşebbisler, 15 yıla yakın iyi para kazandı. Ancak 2002 genel seçimleri akabinde siyasi ve
ekonomik istikrarın yakalanması ve YTL'nin değer kazanması, çoğu döviz büfesini
kepenk kapatmaya mecbur bıraktı. Son dönemlerde bazı döviz büfeleri,
yetki ve izinleri olmasa da yeniden
altın işine dönmeye başladı. Ancak, Resmî Gazete'de dün yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Parası Kıymetini Koruma hakkında 32 sayılı karara ilişkin tebliğ, döviz büfelerinin altın da satabilmelerine izin veren değişiklik getirdi.
Yetkili müesseselerin kuruluş, şube açma, faaliyet, yükümlülük ve denetimlerine dair usul ve esasların yeniden tespitini öngören söz konusu tebliği
İstanbul Altın Borsası Başkanı
Vahdettin Ertaş duyurdu. Değişiklik yetkili müesseselerin mevzuat hükümleri çerçevesinde şu faaliyetlerde bulunabileceklerini belirtiyor: "
Merkez Bankası'nca alım satım konusu yapılan para birimleri arasında alım-satım, parite ve exchange işlemleri,
Merkez Bankası'nca tespit edilen usul ve esaslar çerçevesinde dövizi natık çekleri satın almak. Kıymetli Madenler Borsası'na üye olmak kaydıyla, işlenmemiş kıymetli madenler ile barlar ve külçeler halindeki işlenmiş kıymetli madenlerin ithalini, ihracını ve söz konusu Borsa'da sürdürülmekte olan kıymetli madenlere ilişkin işlemleri yapmak." Bunlara ilaveten büfelere, Merkez Bankası bünyesinde kurulan döviz ve efektif piyasalarında öngörülen şartları yerine getirmek kaydıyla,
Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından üretilen basılı altınlar ile bir kilogramdan
küçük külçe şeklindeki standart altınların alım satımını yapmak da büfeler için serbest bırakıldı.