Bazı çevreler kurun 2 lirayı göreceğini iddia ederken, Türkiye'nin en büyük bankası Ziraat'ın Genel Müdürü Can Akın Çağlar, bu görüşe katılmıyor. Çağlar'a göre dalgalanmanın perde arkasında yurtdışından gelen kötü haberlerin yanı sıra iç piyasadaki kriz tellallarının söylentileri yatıyor. "Bir an önce IMF'yle anlaşma yapılmalı." baskısı olduğunu dile getiren Çağlar, "Fiyat enflasyonunun yanına bir de kriz tellalı enflasyonu eklendi. Bunların sayısı son günlerde de çoğaldı. 'Döviz bu seviyenin daha da üzerine çıkacak, destek noktası kalmadı, 2 lirayı geçecek' diyerek vatandaşın psikolojisini bozuyorlar. Bu da alışverişi olumsuz yönde etkiliyor." dedi. Vatandaşın harcama eğiliminin azaldığına dikkat çeken Çağlar, tüketicilerin akaryakıt istasyonlarından 5 liralık benzin, 3 TL'lik gaz alır hale geldiğini kaydetti. Dövizdeki yükselişe karşı endişe duyulmaması gerektiğini vurgulayan Ziraat'ın üst yöneticisi, doların 1,50-1,70 bandından gidip geleceği öngörüsünde bulundu. Çağlar, doların 1,80'in üzerinde daha fazla artmayacağını, vatandaşların endişeye kapılmaması gerektiğini ifade etti. Çağlar, Avrupa Merkez Bankası'nın faiz indirimlerinin dolara talebi artırdığını belirterek, Amerikan parasının Euro'ya karşı güçlendiğini söyledi. ABD'deki varlık fiyatlarının düştüğünü anlatan Çağlar, fırsat kollayan yatırımcıların birikimlerini Amerika'ya kaydırdığını dile getirdi. ABD ekonomisinin yıkılmasının Avrupa'ya oranla daha zor olduğunu dile getiren Çağlar'a göre AB'ye üye ülkelerin küçük olması, krizden daha çok etkilenmesine sebep oluyor. ABD'de açıklanan paketler tek olduğu için daha güçlü olduğunu belirten Çağlar, Avrupa'da ortak paket olmadığı, her ülke ayrı ayrı açıkladığı için güven azalması sonucunun ortaya çıkabileceğini kaydetti. ABD'de Türkiye'de olduğu gibi iç talebin daha canlı olduğunu aktaran Çağlar, bu potansiyel itibarıyla bu iki ülkenin krizden daha çabuk çıkma ihtimalinin olduğunu kaydetti. Dünya ekonomilerini sarsan finansal kriz sebebiyle borçlanmanın zorlaştığını dile getiren Çağlar, Türk işadamlarının Avrupa'daki 100-120 milyar dolar olarak telaffuz edilen birikimlerini ülkeye getirmesinin önemli olduğuna dikkat çekti. Türkiye'nin 500 büyük firmasının bilançosunda yurtdışı borçlanması olmadığına dikkat çeken Çağlar, "En büyük firmaların borcu yok. Sadece Anadolu'daki KOBİ'lerin borçları artıyor. Bu gösteriyor ki, işadamları borçlarını Avrupa'daki paralarını Türkiye'ye kredi olarak getirdikleri miktar ile ödüyorlar." diye konuştu. Dövizi olan kesimler söylenti çıkarıyor Ziraat Bankası Genel Müdürü Çağlar, kriz tellallığı yapanların siyasi amaç güttüğünü söyledi. "Siyasi iktidar krizle geldi ancak krizle gider." gibi bir yaklaşım içerisine girildiğini ifade eden Çağlar, şu değerlendirmeyi yaptı: "Geçmiş iktidarları zorda bırakan yüksek kur ve işsizlikle hükümet sıkıştırılmaya çalışılıyor. Siyaseten kriz tellallığı yapılıyor. Bir anlamda ekonomi zımni olarak siyasete alet ediliyor." Cebinde döviz varlığı olan bazı kesimin bu işten menfaat temin ettiğini dile getiren Çağlar, "İhracat geliri olan veya geçmiş yıllardan kalma yüklü dövizi olan bazı kesimler söylenti çıkararak doların yükselmesine sebep olabiliyor." tespitini yaptı.