Petrol fiyatlarının artışı ve son dönemde mali piyasalardaki dalgalanma sonrası yükselişe geçen dolar kuru, birçok
sektördeki firmaları olduğu gibi
havayolu şirketlerini de tedirgin etti. Çünkü, son 2 yılda
özel sektör şirketlerinin artmasıyla büyük bir
rekabet ortamına kavuşan sektör, adeta
ucuzluk yarışına sahne oluyor. Bu durum da, maliyetlerini daha çok dolar kuru üzerinden hesaplayan sektörü bugünlerde endişelendiriyor.
Konuyu değerlendiren şirket yetkilileri, farklı ve zaman zaman birbirleriyle çelişen yorumlar yaptılar: FLY Air Genel Müdürü
Teoman Tosun:
Dolarla birlikte girdi maliyetleri yükseldi. Buna karşılık YTL'nin değerinin düşmesi nedeniyle elde ettiğimiz
kazanç azaldı.
Havayolu şirketlerinin neredeyse rekabetten çok "
horoz dövüşü"nü andıran fiyat düşürme politikasından vazgeçmeleri gerekir. Böyle devam ederse ucuza uçuş yapan ya batmayı göze alacak ya fiyatlarını makul seviyeye çekecek.
BUGÜN RİSK YOK
Onur Air Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şahabettin Bolukçu:
Maliyetlerin arttığına dair yapılan açıklamalar gerçek de olsa kimsenin moralini bozmamalı. FLY Air buna benzer bir açıklamayı daha önce de yapmış ancak buna karşılık
bilet fiyatları 44 YTL'ye kadar çekmişti. Öte yandan biz ister istemez diğer havayolu şirketleri gibi petrol ve dövizindeki artışı kısmen de olsa biletlere yansıtmak zorunda kalabiliriz. Ancak bu ilgiyi köreltecek düzeyde olmayacaktır.
THY Genel Müdürü
Temel Kotil: Biz zaten ucuz bilette sürekliliği mantıklı görmüyoruz. Ucuz bilet, uçan diğer yolculardan sübvanse ediliyor. THY, iç hatlardaki rekabette güçlü bir şirket. Petroldeki değer artışına rağmen ucuz bilet satma gücümüz var. Ama bu mantıksız. 'Dinamik Gelir Yönetimi' esasına göre belirlenen farklı fiyat seçeneklerine göre
seyahat ediyor. Günde 25 bin dış hat yolcusu var. Bunların yüzde 70'i Avrupa'ya gidiyor. Dövizdeki artış da şu an için bir risk unsuru değil.