Bankalararası piyasada dolar kotasyonlarında alışta en düşük fiyat 1,3075 YTL, en yüksek fiyat 1,3100 YTL, satışta en düşük fiyat 1,3120 YTL, en yüksek fiyat 1,3160 YTL düzeyini gördü. Bu fiyatlarla dolar yaklaşık 15 ay önceki seviyelerine gerilemiş oldu. Geçen yıl Mart ayı başında dolar 1,30 seviyelerinde bulunuyordu. Merkez Bankası dolar kapanış kurunu alış 1,3067 YTL, satış 1,3130 YTL olarak açıkladı. Euro'nun alış kuru 1,7559 YTL, satış kuru ise 1,7644 YTL oldu. Konuya ilişkin sorularını yanıtlayan A Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Murat Salar, dövizdeki gerilemenin iki nedeni bulunduğunu söyledi. Ana belirleyicinin, gelişmekte olan ülkelere risk iştahının devam etmesi olduğunu anlatan Salar, bu durumun sadece Türkiye'ye özgü olmadığını, benzer ülkelerin birçoğunun da paralarının değer kazandığını kaydetti. Brezilya Real'inin dolar karşısında 2001 yılı Ocak ayı seviyelerine döndüğünü belirten Salar, “Dışardaki konjonktür şu anda YTL'nin değer kazanmasını destekliyor” dedi. İkinci nedenin ise faiz oranlarının yüksekliği olduğunu aktaran Salar, bunun yatırımcı için cazibe yarattığını, şu anda gerilemiş faizin 18,50'larda bulunduğunu, radikal bir düşüşün de beklenmediğinin altını çizdi. “DÖVİZDE KALICI YÜKSELME BEKLEMİYORUZ” Türkiye'nin son 5-6 yılda önemli kazanımlar elde ettiğini hatırlatan Salar, gerçekleştirilen yapısal reformlara işaret ederek, AB ile devam eden ilişkilere değindi. Türkiye'de sadece finansal enstrümanların değil, birçok aktifin değer kazandığını belirten Salar, şöyle devam etti: “Bu noktada yakın gelecekte dünyada likidite koşullarında önemli bir değişiklik olmadığı takdirde dövizde kalıcı anlamda bir yükseliş beklemiyoruz. İçerde siyasi anlamda bir belirsizlik olsa da çok radikal çalkantılar olmadığı sürece konjonktürün çok radikal değişeme uğrayacağını sanmıyoruz. Türkiye'nin geçmiş dönemlerde yaşadığı krizlerde, dışarıdaki hava bu kadar pozitif değildi. Bugünkü siyasi belirsizlik sadece dalgalanma yaratabilir.” Genel seçimlerin sonucunda nasıl bir iktidar yapısı olursa olsun, ekonomik politikaların belli olduğunu ve büyük değişikliklere gitme ihtimalinin az olduğunu anlatan Salar, Haziran'ın ikinci yarısından itibaren seçimlerin de fiyatlanmaya başlayacağını, piyasaların pozitif anlamda gelişmeyi seçimlerden sonra yaşayacağını bildirdi. Türkiye'nin, tedirgin olunması gereken noktalardan uzak olduğunu dile getiren Salar, “Çok önemli koşullar oluşmadığı müddetçe dövizin kalıcı anlamda yükseleceğine ihtimal vermiyorum. Dövizin gerileme ihtimali, yükselme ihtimalinden daha yüksek” yorumunda bulundu.