Doğalgaz petrolün tahtına oturuyor

Deloitte'un, küresel enerjiyle ilgili yeni raporunda, ''Eskiden oyunun adı 'petrol' olarak konulurken, artık 'petrol ve doğal gaz' diye bahsediliyor. Yakın bir gelecekte ise 'doğal gaz ve petrol' diye adlandırılacak'' görüşüne yer v

Doğalgaz petrolün tahtına oturuyor

Deloitte, global enerji sektöründeki gelişmeleri değerlendirdiği yeni raporu ''Enerjideki Değişim: 21'inci Yüzyılın En Büyük Meydan Okuması''nı yayımladı.Raporda, enerji güvenliği, fosil yakıtların geleceği ve alternatif enerji kaynakları gibi konular ele alındı. Çalışmada enerjideki ağırlık merkezinin ise Suudi Arabistan-Hazar-Sibirya-Kanada eksenine kaydığına dikkat çekildi. Deloitte raporuna göre, alternatif enerji kaynaklarına, fosil yakıtlara yönelik yeni teknolojilere ve tüm bunları geliştirecek beyin gücünün eğitimine yönelik çalışmalara ciddiyetle yaklaşılmazsa, gelecekte dünyayı siyasi, ekonomik, çevresel ve sosyal krizler bekliyor. Raporda ayrıca yükselen petrol maliyetleri ve iklim değişikliği sorununun, alternatif enerji kaynaklarının geliştirilmesi için önemli bir fırsat sunduğu vurgulandı. Deloitte'un çalışmasına göre, alternatif enerji kaynakları konusundaki çalışmalara hız verilmediği takdirde,gelecekte petrolün varilinin 60 dolar olduğu günlere özlemle bakılabilir. ENERJİ COĞRAFYASINDAKİ DEĞİŞİM- 'Enerjideki Değişim: 21'inci Yüzyılın En Büyük Meydan Okuması'' başlıklı raporda 20'nci yüzyılda enerji üretiminin esas olarak Orta Doğu ve Sovyetler Birliği'nde, tüketiminin ise Kuzey Amerika ve Batı Avrupa'da gerçekleştiği hatırlatıldı.Oysa 21'nci yüzyılda ABD'den sonra dünyanın ikinci büyük petrol tüketicisi Çin olurken, Hindistan da bu alanda önde gelen tüketiciler arasına girdi. Enerji coğrafyası ise Suudi Arabistan-Hazar-Sibirya-Kanada eksenine kaydı. Ancak Orta Doğu'da Filistin ve Irak krizlerinin yanı sıra İran'ın nükleer alandaki çalışmaları sorun yaratırken, eski Sovyetler Birliği coğrafyasındaki ülkelerin çoğunun otoriter rejimlerle yönetilmesi de kriz potansiyelini artırdı. Bu bakımdan enerji güvenliğinin, enerji arzını güvenli tutmanın ötesine geçmesi; siyasi, çevresel, altyapısal ve terörle mücadele boyutlarıyla birlikte düşünülmesi gerekiyor. İki büyük tüketici olan Çin ve Hindistan'ın enerji seçeneklerini çoğaltırken, demokrasinin gelişmesi gibi konulara yeterince önem vermemelerinin de bir sorun oluşturduğu aktarıldı. PETROL FİYATLARINDAKİ ARTIŞIN ''GİZLİ MESAJI''- Raporda, dünyada temiz enerji kaynaklarının önemi arttıkça doğal gazın da sektördeki ağırlığının arttığı vurgulandı.Raporda, ''Eskiden oyunun adı 'petrol' olarak konulurken, artık 'petrol ve doğal gaz' diye bahsediliyor. Yakın bir gelecekte ise 'doğal gaz ve petrol' diye adlandırılacak'' görüşüne yer verildi.Çalışmada, petrol fiyatlarının 60 doların üzerine çıkmasının bazı ''gizli mesajlar'' içerdiği de belirtildi.Buna göre, başta Rusya olmak üzere Suudi Arabistan, İran, Irak, Kazakistan, Kanada gibi yeni enerji ekseni üzerinde yer alan ülkeler, küresel alanda önemlerini giderek artıracak. Çin ve Hindistan'ı da içine alan gelişmekte olan pazarların da aynı eksen üzerinde toplanmış oldukları ifade edilen raporda, ''Küresel enerji sektöründeki oyuncular değişirken, başta Çin ve Hindistan olmak üzere büyük ithalatçı ülkelerin şirketleri, bu ülkelerin ulusal politikaları ve devletin sektör müdahaleleri sayesinde küresel rekabette avantaj elde edebilecekler'' denildi. Raporda, enerji sektöründeki insan sermayesinin de yine her yıl binlerce mühendis yetiştiren Rusya, Çin ve Hindistan'da toplandığına işaret edildi. ALTERNATİF ENERJİDE ASIL MESELE FOSİL YAKITLAR...- Deloitte'un çalışmasında, petrol fiyatlarındaki son yükselişin ve iklim değişikliğinin getirdiği sorunların, alternatif ve yenilenebilir enerji kaynaklarını geliştirmek için fırsat oluşturduğu kaydedildi.Bugüne kadar bu alanlara yeterince önem verilmediği için çok zaman kaybedildiğinin, küresel ekonominin petrol, doğal gaz ve kömüre bağımlılıktan kurtarılmasının iki nesil alabileceğinin belirtildiği raporda, eninde sonunda geçilecek olan alternatif enerjide asıl meseleyi, fosil yakıtların bu yeni duruma daha yumuşak bir geçişte etkili bir şekilde kullanılıp kullanılamayacağının oluşturduğu ifade edildi. Raporda, altı çizilen konuların başında, hiçbir teknolojinin, politik önceliğin ve yasal düzenlemenin tek başına yeni enerji çağının gereklerini karşılamayacağı; bunun yerine farklı pazarlara, taleplere ve sosyo-ekonomik ihtiyaçlara cevap verecek karma uyarlamaların gerekliliği vurgulandı. ''TÜRKİYE, ENERJİDE KÖPRÜ GÖREVİ GÖRÜYOR''- Deloitte Türkiye Danışmanlık Ortağı Sibel Çetinkaya, rapora ilişkin değerlendirmesinde, Türkiye'nin Suudi Arabistan-Hazar-Sibirya-Kanada ekseni üzerinde önemli bir konuma sahip olduğunu belirterek, son on yılda gerçekleştirilen büyük enerji hattı projelerinin bu rolü daha da pekiştirdiğine dikkat çekti. Çetinkaya, şunları kaydetti: ''Türkiye, enerji kaynakları açısından zengin olmasa da bu kaynaklara yakınlığı ve coğrafi konumu nedeniyle Avrupa gibi önemli enerji tüketicisi pazarlara bir köprü görevi görüyor. Son yıllarda bu konumunu giderek pekiştiren ve artık enerji terminali olma vizyonuna sahip olan Türkiye'nin önümüzdeki dönemde, küresel enerji sektöründeki ağırlığını daha da artırmasını ve bu alanda daha fazla söz sahibi olmasını bekliyoruz. İstikrarlı bir enerji terminali olarak öneminin artması,ülkemizin uluslararası politika ve açılımlarını da güçlendiren bir faktör olacaktır.'' AA
<< Önceki Haber Doğalgaz petrolün tahtına oturuyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER