OYAK Bank'ın
Hollandalı ING Grubuna
satışına ilişkin olarak düzenlenen basın toplantısında konuşan
Ulusoy, bu yaratılan değerle ve atılan adımla, Oyak Grubu olarak yeni ufuklara adım atabileceklerini düşündüklerini söyledi.
Türkiye'ye bir çok
yabancının geldiğini, özellikle
bankacılık alanında yatırım yaptıklarını ifade eden Ulusoy, ''
Bankacılık alanında yapılan yatırımlar çeşitli yorumlara da yol açıyor. Biz kendi ufak payımızla da olsa yarattığımız değerle Türkiye'ye gelen yabancı yatırımcıların
ülkelerine Türk Bayrağı'nı taşıyabileceğimizi
ümit ediyoruz. Onlar Türkiye'de yatırım yapabilirlerse biz zaten Türkiye'de yatırım yapıyoruz, yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Ama bizler de ufkumuzu öteki alanda öteki yönde geliştirebileceğiz'' dedi.
Ulusoy, bu
seçim ortamında, Türkiye'nin kritik gelişmelerinin yaşandığı, değerlendirildiği bu ortamda ING bankasının attığı adımın Türkiye devletine,
Türkiye Cumhuriyeti devletine, kurumlarına, bu ülkenin insanına, millete olan güveni ifade ettiğini vurguladı.
Oyak Genel Müdürü
Coşkun Ulusoy, ''Biz kendi ufak payımızla da olsa yarattığımız değerle Türkiye'ye gelen yabancı yatırımcıların ülkelerine Türk Bayrağı'nı taşıyabileceğimizi ümit ediyoruz'' dedi.
Oyak Genel Müdürü
Coşkun Ulusoy, ''(Erdemir'i aldıkları için bu bankayı satıyorlar) düşüncesine de lütfen kapılmayın, 2001 yılından beri (şu banka askerin bankası değil) deyip duruyorum. Bunu da yıllardır söylüyorum'' dedi.
Oyak Bank'ın ING Bank'a satılması dolayısıyla düzenlenen toplantıda konuşan Ulusoy, Oyak Grubu'nun kendi faaliyet alanlarını yeniden pozisyonlandırma, geliştirme, dış dünyaya açılma stratejisi ve planları içinde bir
takım çalışmalara başladığını ifade ederek, 2005 yılının başlarında bankayı yeniden yapılanma içinde değerlendireceklerini ve şartlar oluşursa satabileceklerini açıkladıklarını bildirdi.
Ulusoy, verdikleri söz ışığında 5 yıl bu konuda faaliyete geçmediklerini ancak sürenin geçen yılın
Ağustos ayında dolmasının ardından gerekli adımlarını attıklarını ve bu konuyu değerlendirmeye aldıklarını belirterek, ''Bu çerçeve içinde Oyak Bank'ın bütün hisselerini Hollanda menşeli ING Bank'a 2 milyar 673 milyon dolar nakden ve defaten, gerekli izinler alındıktan sonra satmak konusunda anlaştık'' dedi.
ING Bank'ın dünyada birçok borsada kote olduğunu belirten Ulusoy,
Amsterdam,
Brüksel,
Londra,
New York ve
Zürih borsalarında dünyaya açık, büyük bir global finansal hizmetler kuruluşu olan ING Bank'ın yönetimine hakim tek büyük bir hissedar bulunmadığını bütün hissedarların en fazla yüzde 5 oya sahip olduğunu anlattı.
Böyle bir kuruluşla bu işlemi yapmaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Ulusoy, Oyak Grubu'nun Oyak Bank'ın tamamına 1993'te sahip olduğunu, görev aldıkları zaman 11 şubeli ve ufak bir banka olduğunu ve 2001'de Sümerbank'ı satın almalarıyla geçen 5 yılda Türkiye'ye çok büyük bir değer kazandırdıklarını söyledi.
-''OYAKBANK'I ALMAKTAN KORKMADIK''-
Coşkun Ulusoy, ''O günün, 2001 yılının şartlarını hatırlayın. Krize rağmen Oyak Bank'ı almaktan korkmadık. Bunu geliştirebileceğimizi, geliştirirken de hem Oyak Grubu'na hem Türkiye'ye değer katabileceğimizi düşündük. Bu adımı atmamış olsaydık böyle bir değer yaratılmamış olacaktı, o günlerde bu kuruluşlarda çalışan 3 bin 500 kişi de işsiz kalacaktı'' diye konuştu.
Ortaya konulan
inanç ve iddianın 2,7 milyar dolarlık bir değerin oluşmasına yol açtığını, bu oluşturulan değerin lafta kalmadığını ve realize olduğunu vurgulayan Ulusoy, ''Gerekli işlemler yapıldıktan ve izin alındıktan sonra Türkiye'nin bu kritik ortamlarında 2,7 milyar dolarlık bir ilave değer getirilmiş olacak. Biz bundan mutluluk duyuyoruz'' dedi.
Ulusoy, Oyak Bank'ın nispeten ufak bir
pazar payına sahip olduğunu, bunun daha da geliştirilebileceğine inandıklarını ifade ederek, bu atılan adımla, yaratılan değerle, Oyak Grubu olarak yeni ufuklara adım atabileceklerini düşündüklerin söyledi.
Ulusoy, satıştan elde edilecek miktarın ne şekilde kullanılacağına ilişkin bir soru üzerine, yeni yatırım alanları düşündüklerini ifade ederek, perakende çizgisinden yavaş yavaş uzaklaştıklarını eskiden
Ordu Pazarları denilen bir zincirleri bulunduğunu, bu perakende çizgiden çıktıklarını söyledi.
Ulusoy, şöyle devam etti:
''Bankacılık da temelde perakende bir çizgi. Bugün 360 noktada insanımızla yüz yüze geliyoruz ama Oyak isminin olduğu bir yerde kişilerle yüz yüze, perakende bazda karşı karşıya gelmenin doğru olup olmadığını her zaman sorguladık. Dolayısıyla, perakendeden çıkma adımımızı bu adımla daha ileriye götürdüğümüzü düşünüyoruz. Bizler bu çerçevede elimize geçecek kaynakları ki 5 yılda 3 bin 500 kişiyi işsiz bırakmanın ötesinde, yok olup gidecek bir değeri, 2,7 milyar dolar mertebesinde bir değere dönüştürdükten sonra, bu değeri yeniden hem ülke içinde hem ülke dışındaki yatırımlara dönüştürmek doğru. Bu yatırımlar neler olabilir? Bu yatırımlar enerji olur,
yurt dışında bizim de Türkiye'ye gelenlere karşı güzel bir cevabımız olacak yabancı yatırımlara dönüştürmek olur.''
-''KİMSE MERAK ETMESİN''-
Oyak Genel Müdürü Ulusoy, söz konusu yatırımların Türkiye içinde ve dışında karşılaşacakları fırsatlarla ilgili olduğunu ifade ederek, ''Ama kimse merak etmesin. Öyle herkesin merak ettiği gibi (Efendim, işte Erdemir'i aldıkları için bu bankayı satıyorlar) düşüncesine de lütfen kapılmayın. 2001 yılından beri (Şu banka askerin bankası değil) deyip duruyorum. Bunu da yıllardır söylüyorum'' diye konuştu.
Bu konuyu yeniden gündeme getirdikleri zaman 2005 yılı başı olduğunu, yılın ortasında tekrarladıklarını ve
Ekim 2005'te de Erdemir'le ilgilenme kararını aldıklarını hatırlatan Ulusoy, şunları kaydetti:
''Erdemir'i 2005'in sonunda alacağız diye, 2005'in başında bankayı satma kararı aldık, satacağız, sonra Erdemir'i alamazsak ne olacak? Sattığımızla mı kalacak? İkisinin arasında bir ilinti kurulması doğru değil. Elde edilen kaynaklar ihtiyaca göre kullanılır. Mesela önümüzdeki yıl,
Şubat ayında 500 milyon dolarlık ödememiz geliyor.
Erdemir'in üzerindeki borç 10 yıllık bir borç, 3 yılı ödemesiz. O günkü
faiz hadleriyle bakıldığında iyi faiz hadleri var. Niye ödeyelim? Günü gelir, ihtiyaçlar doğar ödeyebiliriz. Ama şu anda ödeme yapmak için bir plan yapmadık. Elimizdeki bu güçlü kaynağı çok daha iyi alanlara yatırmamız bunu Türkiye içinde ve dışında kullanmamız doğru değil mi? Yani, bunu buraya ödeyip de yurt dışında yatırım yapsak, bu sefer onun için borç alsak ne değişecek?''
Ulusoy, Erdemir'in ilk 3 aydaki net karının geçen yılın aynı dönemine göre 5 misli, faaliyet karının da 9 misli fazla olduğunu belirterek, ''Böyle performansı olan bir faaliyetin bizi sıkıntıya soktuğu, yok o sıkıntı giderilsin diye bizim banka sattığımız... Böyle bir şey olabilir mi? Bu hangi finansal mantığı ve hesaba uyar? İyi niyet ve bilgiyle bakıldığı zaman bazı şeyler ortaya çıkar. İyi niyet unsurunu çıkartır da yerine başka bir şey koyarsanız resim biraz bulanıklaşıyor'' diye konuştu.