Kendi sektöründe dünyadaki pazarı gördükten sonra Çin'e gelen bir çok ihracatçı, bu ülkedeki
ucuz iş gücü, düşük
maliyet ve yatırım alanındaki büyük kolaylıklar karşısında fikir değiştirerek, ya Çin'e
fabrika kurmak ya da Çin'den mal alarak ithalat yapmak yönünde karar veriyor. Ülkeye gelen birçok Türk
işadamı buna mecbur kaldıklarını söylüyor. Bu durum özellikle Çin'de fuarları gezen Türk işadamlarında sıklıkla görülüyor. Bu fuarlardan biri de başkent
Pekin'deki makina ve makina elemanları fuarı CIMES 2008.
Dünyanın büyük bölümünün makina ihtiyacını karşılayan Çin'deki bu fuarda, Çin'e makina satmaya gelen Türk işadamları da vardı. Ancak Çin'deki düşük maliyetleri gören bazı Türk işadamları, makina satmak yerine makina almayı
tercih etti.
"ÇİN'E MAKİNE SATMAK İMKÂNSIZ, ALMAK TÜRKİYE'NİN YARARINA"
Fuarı gezen ve 15 yıldır Çin'den
makine ihracatı yapan Ming Dynasty (HK) Limited'in Genel Müdür Yardımcısı Sadi Kaymaz, Türkiye'nin düşük maliyetli makine
üretimi yapamadığı sürece Çin ile
rekabet edemeyeceğini savundu. Kaymaz, yüksek teknoloji
ürünü makineler olmadığı sürece Türk markalarının şu an itibariyle Çin'e satılmasının imkânsız olduğunu vurguladı. Fuarda Çin'e makine satmak için gelen Türk işadamlarının, ucuz maliyet karşısında dönüşte ürün alarak Türkiye'ye geri döndüklerini anlatan Kaymaz, bu durumun diğer sektörlerde de yaşandığını belirtti.
Türk işadamı, Çin'deki makine üretimin çoğunluğunu
yabancı şirketlerin ve fabrikaların yaptığına işaret etti. Dünyada bu sektörde önde gelen
Japonya,
Güney Kore,
Almanya ve Tayvan'ın, üretimlerini Çin'e taşıdığını anlatan Kaymaz, dünyaca ünlü makinelerin Çin'de üretildiğine dikkat çekti. Kaymaz ayrıca Çin'deki
yerli ve yabancı üretim arasındaki farkın
Ar-Ge faaliyetlerinde, kalite
kontrol anlayışında ve
yönetim modellerinde
doğal olarak yabancıların bulunması olduğunu kaydetti.
"ÇİN'DEKİ MAKİNELERİN FARKI MALİYET UCUZLUĞUNDA"
Çin'deki makinelerle Batı'dakiler arasındaki farkın kalite değil, maliyet konusunda olduğunu vurgulayan Kaymaz, Çin'in kalite konusuyla ilgili olarak da şunları söyledi: "Üretim aşaması ve
hammadde yönünden Çin makinelerindi bir sorun yok. Sorun Çin'de üretim aşamasından sonraki kalite kontrol, boyama, paketleme, yükleme gibi aşamalarda yaşanabiliyor"
Kaymaz, Türk işadamlarının makinede Çin'i tercih etmesinin nedenini de ucuz
işgücü, düşük maliyet ve dev bir yan sanayi bulunması olarak özetledi. Beş yıldır Çin'den makine ithalatı yaptığını söyleyen Hüdaş Takım Tezgâhları Ltd.'in Müdürü Nedim Daş ise Çin'den ürün almanın Türkiye'ye bir zararının olmadığını düşündüğünü belirtti.
Aldıkları parçaların Türkiye'de ve
Avrupa'da üretilmediğine değinen Daş, bu ürünlerin Türkiye'nin ekonomisi ve sanayisine katkısı olduğunu ifade etti. Daş, Çin'den aldıklarıyla Türkiye'nin Avrupa ile rekabete yardımcı olacağını ve Türkiye'nin Avrupa'nın sanayi sitesi olmasına katkıda bulanacağını düşündüğünü ifade etti.
Çin'den mal alımının bazı sektörleri olumsuz etkilediği gerçeğini kabul eden Daş, "Ancak makine alımı bunun tam aksine. Buradan alınanlar Türkiye'yi hızlı bir şekilde ucuz ve
ekonomik olarak sanayileştirmeye götürecektir" şeklinde konuştu. Daş, aynı kalite ve fiyattaki makinelerde Çin'in diğer ülkelere göre tartışılmaz bir üstünlüğü olduğunu iddia etti.
ÇİN'İN MAKİNE TİCARETİ 400 MİLYAR DOLARA DAYANDI
Çin makine sanayi son 5 yıldır yıllık yüzde 20 civarında
büyüme gösteriyor. 2007'de yüzde 40.74 artışla 182 milyar dolarlık makine ihracatı yapan Çin, yıllık ortalama yüzde 10 büyüyen ekonomisindeki ihtiyaca göre yine yüzde 20.07 artışla 157 milyar dolarlık da ithalat gerçekleştirdi.
Çinli büyük üreticiler 2007'nin
ilk 11 ayında 53,7 milyar dolarlık net kar açıklamıştı. Yaklaşık 400 milyar dolarlık makine dış ticaretine sahip Çin, dünyada bu alanda üretimin yüzde 57'sini yapıyor. 2001'de makine üretim araçlarının yüzde 71'ini iç piyasadan karşılayan Çin, şu an bunu yüzde 82'ye çıkarmış durumda.
Öte yandan Çin'deki makinE ihracatından oluşan 25 milyarlık dolarlık ticaret fazlası, bu ülkenin toplam ticaret fazlası içinde yüzde 10'u oluşturuyor.
OSMAN EROL- PEKİN CİHAN