İthalatçılar
gazeteye ilan vererek
ithalatın haksız yere engellendiğini belirtirlerken
mermer üreticileri dernekleri de ilan vermek için harekete geçti.
Son yıllarda hızla tırmanan
Çin malı ithalatı sonunda
kavga çıkardı. Granit üreticisi
firmalarla Çin'den granit ithal eden firmalar arasında, gazete ilanlarıyla restleşme başladı. Üreticiler, Çin granitinin dampingli olduğunu ileri sürerken ithalatçılar da
yerli üretimin zaten yetersiz olduğunu ve asıl amaçlarının tekel yaratmak olduğunu belirtiyorlar.
Her şey bir yıl önce granit üreten 3 firmanın Dış
Ticaret Müsteşarlığı'na başvurmasıyla başladı. Silkar
Madencilik, Doğa
Madencilik ve Granitaş firmaları, Çin'den getirilen granitin çok
ucuz olması nedeniyle anti-damping
soruşturması talebinde bulundu. Bu başvurudan sonra geçen yıl ağustos ayında Çin'den ithal edilen granite ton başına 300 dolar gözetim
vergisi uygulanmaya başlandı. 24
Şubat tarihinde de gözetim vergisi
uygulaması ton başına 500 dolara çıkarıldı. Ayrıca 15
Ağustos tarihinde
Bakanlar Kurulu kararı ile ton başına 270 dolar teminat tutarı alınmaya başlandı. Dampingli olduğu kanıtlanırsa ayrıca anti-damping vergisi uygulaması başlayacak.
Türkiye'de mermer çeşidi ve rezervi çok olmasına karşın granit yeterli miktarda değil. O nedenle yerli üretici olarak adlandırılan firmalar da Çin dahil birçok ülkeden blok granit ithal ederek kendi tesislerinde işliyor. Kavganın asıl nedeni de fiyatlar arasındaki
uçurum. Çin'de metrekaresi 4-8 dolar arasında olan granit, Türkiye'ye geldiğinde 16-20 dolar arasında satılıyor. Yerli üreticilerin fiyatı ise 25 ile 30 euro arasında değişiyor.
Kavga büyüyecek
Ancak Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın yürüttüğü anti-damping soruşturması henüz tamamlanmadı. Müsteşarlık, 2 Ağustos'ta ithalatçı tarafı davet ederek savunmalarını istedi. Soruşturma süreci devam ederken taraflar da boş durmuyor. Çin'den granit ithalatı yapan 19 firma güç birliği yaparak verdikleri ilanla, yerli imalat yapan 3 firmanın tekelcilik yapmaya çalıştığını ve rekabeti önlediklerini savundular. Hatta bu firmalardan birinin pahalıya sattığı ve kaldırımlara döşenen graniti soruşturma kapsamı dışında bıraktırdığını ve kendilerinden başka ithalatçı istemediklerini iddia ediyorlar.
İthalatçı Leon Granit Mermer Tic. Ltd. Şirketi sahibi
Şaban Kısa, "Eğer ithalatı sadece bu üç firma yapacak olursa hiç mesele olmayacaktı. Bizim rekabetimiz nedeniyle kârları düştüğü için, bu tür girişimlerde bulunuyorlar. Bizi 2 Ağustos'ta Dış Ticaret Müsteşarlığı'na davet ettiler ve gerçekleri anlattık. Gördük ki kendi ithalatını yaptıkları
ürünler soruşturma kapsamı dışında tutulmuş" diye konuştu.
Buna karşılık, üç üretici firmadan birisi olan Silkar Madencilik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Er
doğan Akbulak, normal bir ticarete karşı olmadıklarını belirterek şunları söyledi: "Bizim itirazımız şu: Anormal şekilde artıyor ve kalite standardı olmayan mal geliyor. Nasıl bir yöntem uyguluyorlar belli değil. Bazen öyle oluyor ki, işlenmiş ürün neredeyse hammaddeden daha ucuza geliyor. Kesimi, cilası, ebatlaması kalitesiz. Böyle olduğu için uygulama yerinde de sorunlar yaratıyor."
Dernekler üreticilerin yanında
Öte yandan, mermer sektöründeki değişik dernekler de üretici firmaların yanında tavır alarak gazetelere ilan vermek üzere, ortak metin hazırlamaya başladılar. Dernekler ayrıca önümüzdeki günlerde geniş katılımlı bir
basın toplantısı düzenleyerek kamuoyunu bilgilendirmeyi planlıyorlar.
İstanbul Doğal Taşçılar Birliği Derneği Başkanı Mustafa Mermer, "Bu konuda yerli kaynakları kullanan ve istihdam yaratan üretici firmaların yanındayız. Devlet de kimin yanında olduğunu göstermelidir. Birileri önemli rantlar elde etsinler diye, bu ülkenin kaynakları feda edilemez. Hatta devlet de kamu binalarında yerli mermer kullanarak bu konuda öncülük etmelidir" dedi.
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Ahmet Keleş de "Çin'den ithal edilen anti-damping uygulaması var. Şirketlerin yüzde 17 oranında anti-damping talebi vardı. Kurum olarak önceki dönemde Çin granitinin kullanımı ile ilgili olarak çok mücadele verdik. Çin granitinin kullanılmasını hiçbir şekilde tasvip etmiyoruz" dedi. İç piyasada kullanılan ticari anlamdaki alışverişi içeren bir malzemenin anti-damping uygulamasına tabi tutulmasını doğru bulmadıklarını belirten Keleş, "Serbest piyasa ekonomisindeyiz. Anti-damping uygulamalar getirmek çok doğru değil. Sahada top oynarken
rakip olabilirsiniz ama herkes dost sektörde. Bir araya gelinip tekrar fikir alışverişinde bulunmaları gerekiyor" dedi
REFERANS GAZETESİ