Çin
Dışişleri Bakanlığı sözcülerinden Ma Zhaoxu (Ma Caoşü),
Pekin'de düzenlenen olağan basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevaplarken, ABD'yi
Tayvan'a
silah satma konusunda hem uyardı, hem de silah
satışını yapacak ABD'li şirketlerin Çin yaptırımlarıyla karşı karşıya kalabilecekleri tehdidinde bulundu. Ma, satışla, önemli uluslararası ve bölgesel konulardaki Çin-ABD ilişkilerinin kaçınılmaz surette etkileneceğini ve sorumluluğun tamamıyla ABD'ye ait olduğunu söyledi. Ma, ''Silah satışını yapacak ABD'li söz konusu şirketleri Tayvan'a yapacakları bu satışı ilerletmelerini ve satışa katılmalarını durdurmaları çağrısında bulunuyoruz.'' diye konuştu. Çin daha önce de satışın iki
ülke arasındaki ilişkilere 'ciddi zarar' vereceğini, askeri temasın askıya alınacağını ve silah satışını yapan şirketlere
ambargo uygulanacağını bildirmişti. ABD ise, Çin'in bu tehditlerine karşın silah satışının yapılacağını açıklamıştı.
ABD Tayvan'a 6,4 milyar dolar değerinde
Patriot füzeleri, Black Hawk helikopterleri, denizaltıları ve diğer askeri malzemeleri satma kararı almıştı.
Çin'den gelebilecek füzelere karşı korunmak için Tayvan'a 114 Patriot füze ve sistemleri satmak için ABD'nin Raytheon Co. ve Lockheed
Martin Corp. şirketleri 2.81 milyar dolarlık
anlaşma imzalamıştı. Bu şirketlerin Çin'de operasyonları bulunmuyor ancak pazarının çoğunluğu Çin'de olan ABD'li Boeing'in McDonnell Douglas birimi Tayvan'a 37 milyon dolar değerinde 12 Harpoon füzesi satış anlaşması imzalamıştı. Çin'in yaptırımından endişe duyan Boeing'in Pekin tarafından söz konusu yaptırıma ilişkin resmi bir
bildiri almadığını duyurdu. Çin'in yaptırımlarına maruz kalacak şirketler arasında ABD'nin
United Technologies birimi de bulunuyor ve bu şirket Tayvan'a 60 Black Hawk helikopterleri satacak.
ABD ve AB, 1989
demokrasi ayaklanmasında tanklarla öğrencilerin üzerine giden Pekin'e karşı silah ambargosu uyguluyor.
Çin'in Tayvan'a çevrilmiş binden fazla füzesinin bulunduğu belirtiliyor. Pekin yönetimi, 1949'daki iç savaştan sonra kendi kendini yöneten ve 20'ye yakın
küçük ve fakir ada ülkeleri tarafından tanınan Tayvan'ı, ülkenin bir parçası olarak görüyor ve
bağımsızlık istemesi durumda Taipei yönetimine gerekirse güç kullanacağı tehdidinde bulunuyor.
ÇİN MEDYASI OBAMA'YI SAMİMİ BULMADI-
Bu arada Çin'in resmi medyası da ABD Devlet Başkanı Barack Obama'nın Çin'in '
baskı altında tutulmaması' vaadinin 'gayri samimi' olduğunu savunuyor.
İngilizce yayımlanan resmi China Daily gazetesindeki makalede '''ABD'nin tavrı, Çin'in çıkarlarıyla ilgili önemli konularda kullanılan çifte standartları ve ikiyüzlülüğü ortaya koymaktadır. Washington'un küstahlığı ayrıca bir ülkenin çıkarlarının, nasıl diğerinin lehine ayaklar altına alındığı gerçeğini de göstermektedir'' denildi.
Çin Komünist Partisi'nin yayın organı Halkın Günlüğü tarafından çıkarılan Global
Times gazetesinde ise Çin'in Tayvan sorunundaki birliğini hafife almanın 'aptallık' olacağı ve Tayvan'a silah satan ABD'li şirketleri cezalandırmanın çoğu Çinlinin destekleyeceği bir adım olacağını yazdı.
OBAMA'YA DALAY LAMA UYARISI-
Pekin yönetimi, son günlerde ilişkilerin gerildiği ABD yönetimine
Tibet'in sürgündeki dini lideri Dalay
Lama ile görüşmemesi uyarısı yaptı.
Çin Komünist Partisi
Merkez Komitesi Birleşik Cephe yetkilisi Zhu Weiqun, bugün yaptığı açıklamada Obama ile 1959'dan beri sürgünde olan Dalay Lama görüşmesinin ''mantıksız ve yararsız'' olacağını ve bu görüşmenin Çin-ABD ilişkilerindeki politik yapının altını ciddi olarak oyacağını savundu. Zhu, Tibet'in statüsünün belirlenmesi konusunda Dalay Lama'nın temsilcileriyle hafta sonu Pekin'de yapılan görüşmeyle ilgili olarak da ''Süreçte bir ilerleme sağlanamadı'' dedi.
İki taraf arasında 2002 yılında başlayan görüşmeler Mart 2008'de Tibet'te çıkan kanlı ayaklanmayla kesintiye uğramıştı.
Nobel Barış Ödülü sahibi Dalay Lama, Tibet için ''gerçek özekliği'' talep ederken, Pekin, Dalay Lama'nın "ayrılıkçı" olduğunu ileri sürüyor.
(CİHAN)