İnşaat
sektöründeki canlanma, piyasada çimento bulamayan müteahhitlerle çimento üreticilerini karşı karşıya getirdi. Müteahhitler, artan talebi fırsat bilerek sürekli zam yapan çimento üreticilerini kartelleşmekle suçlarken, üreticiler ise "Bu kadar talebe hazırlıklı değildik, yetişemiyoruz" diyerek kendilerini savundu.
DIŞARIYA 35, İÇERİYE 82 DOLAR
Müteahhitler Birliği, çimentodaki yıllık artışın yüzde 100'ün üzerinde olduğunu belirtirken, çimentocular
fiyatın sadece yüzde 7.5 oranında arttığını ileri sürüyorlar. Müteahhitler ayrıca
yurtdışına tonu 35 dolardan satılan çimentonun, iç piyasaya 82 dolardan verildiği ifade ediliyor. Müteahhitler Birliği ve
Türkiye İnşaat Sanayicileri, acil çözüm bulunmaması halinde sadece sektörün değil,
ülke ekonomisinin zarar göreceğini vurguluyor. Çimento üreticileri ile müteahhitler arasındaki restleşme sürerse, fiyatlardaki hızlı artış sürecek ve
fatura her zamanki gibi vatandaşa çıkacak.
Konut fiyatları artarken vatandaşın ev hayali suya düşecek.
Yüzde 100 zam isyanı
Türkiye Müteahhitler Birliği ve Göçay İnşaat Başkanı
Erdal Eren, son üç yılda inşaat sektöründeki tüm girdilerde maliyetlerin yüzde 45 arttığını,
demir ve akaryakıtın fiyatının da aynı oranda artış gösterdiğini ama çimentoda bu artışın yüzde 100'ün üzerinde olduğuna dikkati çekti. Çimento Müstahsilleri Birliği (ÇMO) tarafından gazetelere verilen ilanları da eleştiren Erdal Eren, "Maliyetlerin artışı demek, akaryakıt, demir ve çimento diye sıralıyoruz. Anlamadığım nokta, demir tüccarları neden ayağa kalkmıyor da çimentocular yaygara koparıyor "diye sordu.
Kamuya iş yapan müteahhitlere
TÜFE kadar zam verildiğini, çimentoda TÜFE üzerindeki zammın ise üreticinin cebine girdiğini belirten Erdal Eren, "Dolayısıyla çimentonun, inşaat maliyetlerinde ciddi bir tetikleyici etkisi var. Çimentoya gelen zam, müteahhidin cebine girmiyor,
satış fiyatına yansıtılıyor ve vatandaşın cebinden çıkıyor" dedi. Özellikle
Irak pazarındaki hareket nedeniyle ihracatın çok iyi gittiğine değinen Erdal Eren, çimento üreticilerinin, "Yurt dışına iyi fiyata satma imkanı varken neden iç piyasaya satalım" düşüncesinde olduklarını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Gerekirse kısmalılar. Çünkü yarın ihracat pazarındaki talep düştüğü zaman beraber yaşamak zorunda oldukları müşterileri, yine iç pazardaki müşteriler olacak."
İç piyasada fiyatla sürekli oynuyorlar
Türkiye İnşaat Sanayicileri
İşveren Sendikası (
İNTES) Başkanı
Şükrü Koçoğlu çimento üreticilerinin son günlerdeki çıkışlarının amacının, yapılan zamları mazur göstermek olduğunu düşünüyor. Çimento sektörünün aşırı karlı bir sektör haline geldiğinin altını çizen Şükrü Koçoğlu, "2005'te 35 dolardan
ihraç ettikleri çimentoyu bize 82.5 dolardan sattılar. 2005'te 6 defa zam yaptılar" diye yakındı.
Çimento üreten firmaların yıllık karının 2 milyar dolar civarında oluduğunu ifade eden Koçoğlu, "Çimento üreticileri 'Kartel' oluşturdu. (3 yıl sonra sektör kârlı olmayacak) diye ilan vererek, yeni
fabrika kurulmasın diye gözdağı veriyorlar. Halbuki birkaç ay önce özelleştirilen çimento fabrikalarına milyon dolarlar önerdi. İhalelerinin kartel içinde kalması için gayret gösterdiler" dedi. Çimento üreticilerinin, kolay ithalat yapılamadığını bildikleri için rahat olduğunu anlatan Koçoğlu, "Bu yüzden rahatça zam yapıyorlar. İç piyasada fiyatlarla istedikleri gibi oynuyorlar" dedi.
Koçoğlu, devletin fiyatları
kontrol etmek için fabrika kurarak çimento sektörüne girmesi gerektiğini belirterek, "Devlet Et Balık'ta olduğu gibi piyasadaki anormalliğ
e devlet tekrar el koyabilir. Dünyanın en büyük çimento ihracatçısı Tayland'da, iç piyasada fiyatlar anormalleşince, ihracat yasağı koyuluyor. 'Önce iç piyasayı normalleştirin' deniliyor" diye konuştu.
Dalgalı kur ve enerji maliyeti' savunması
Çimento Müstahsilleri Birliği, eleştirilerle ilgili yaptığı açıklamada, fiyat artışına gerekçe olarak, dalgalı kur politikasının yanında, işçilik maliyetlerinin artması,
serbest piyasa koşullarının değişkenliği ve artan enerji maliyetleri gösterdi. Yeni
Şafak muhabirinin, "2004 yılında yurtdışına tonu 33 dolardan satış yapılırken çimento iç piyasaya neden daha pa
halı satılıyor" sorusuna, "Ülkemizde 1985 yılından beri çimento fiyatları serbest piyasa ekonomisi şartlarında oluştuğundan, üyelerimizin fiyatları değişiklik arzetmektedir. Firmaların fiyatları, ihracat yaptıkları ülkelere ve bölgelere göre değişiklik gösterebilir. Örneğin Irak'a yapılan ihracat ile İspanya'ya yapılan ihracatın farklı olması doğaldır" denildi. Ülkemizde halen yılda 42 milyon ton klinker (
hammadde) ve 52.5 milyon ton çimento
üretim kapasitesi olduğu belirtilen açıklamada, önümüzdeki 3 yıl içinde bu rakamların 57 ve 70 milyon ton olarak gerçekleşeceği, klinker ve çimentoda ciddi kapasite fazlalığı oluşacağı, bu yüzden yeni çimento fabrikalarına gerek olmadığı vurgulandı.
İnşaat kalitesi çok düşecek
Türkiye Hazır Beton Birliği Başkanı Dr. Ayhan Paksoy, yurt genelindeki bir çok hazır
beton üreticisinin çimento temindeki güçlük yaşandığı için üretim yapamaz hale geldiğini söyledi. "Kriz kapıda" diye uyaran Ayhan Paksoy, Paksoy, "Sıkıntı giderilmezse hazır beton firmaları inşaat firmalarının taleplerini karşılayamayacak. Arz talep dengesi bozulacağı için de hazır beton fiyatlarında da aşırı artışlar yaşanacak, hatta beton kalitesi düşecek. Satın alma kriterleri, ilk sırada tedarik, sonra fiyat, en son olarak da "kalite" olarak değişecek. Fiyatlardaki artışa rağmen, hazır beton temininde büyük oranda güçlük yaşanacak" dedi.
Sorunun bir an önce çözümlenmemesi halinde inşaat projelerinin aksayacağına işaret eden Paksoy, çimentonun böylesine zam görme ve
karaborsa hali devam ederse, sadece inşaat sektöründeki ivmenin değil
büyüme kaydeden ekonomide de yavaşlama olacağı uyarısı yaptı. Paksoy, çimento ithalatını imkansız hale getiren prosedürlerin kaldırılmasını da istedi.
Çimentoda tarihi rekor
Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği verilerine göre, çimento satışları, 2005 yılında yüzde 15.74 oranında artarak, 35.5 milyon tona ulaştı. Bu rakam, 1998 yılında yapılan 34.6 milyon tonluk rekor satışın da üstünde. 2006'nın ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16 artış gösteren talep, Mart'ta yüzde 25 olarak gerçekleşti. İç piyasada talebin artması üzerine, yurtdışı anlaşmaları sona eren üreticiler de iç piyasaya yöneldi.
İhracat, geçen yıla göre yüzde 18 azaldı
YENİ ŞAFAK