Erem, yaptığı yazılı açıklamada, bir süredir kamuoyunu istemediği şekilde işgal ettiği için çok üzgün olduğunu belirterek şunları ifade etti:
“22 yıl önce eşimle ortak olarak kurduğum ve giderek
holding haline getirdiğim
fuar firması CNR nedeniyle çeşitli kurum ve kuruluşlardan pek çok teşekkür aldım. Günün birinde bu teşekkürlerin yerine, içinde bulunduğum duruma düşebileceğim hiç aklıma gelmezdi.”
“Vergilerini doğru ödeyen, ilişkilerini doğru oluşturan biri olduğunu” kaydeden Erem, bu yolda hiç taviz vermediğini ve vermeyeceğini vurguladı.
Başarıları, giderek sektörün lideri konumuna gelmesi ve bunu bir kadın olarak yalnız başına başarmasının, bazı çevrelerin ilgisini fazlasıyla çektiğini ifade eden Erem, bunun, hakkında bir karalama kampanyası başlatılmasına neden olduğunu savundu.
22 yıllık iş yaşamında hiç pürüzle karşılaşmadığı halde son 3 yıldır “hukuk dışı dayatmalara ve insafsız ithamlara” muhatap olduğunu iddia eden Erem, ”Haklı mücadelemi her zaman hukuk platformunda veriyorum, vereceğim. CNR Holding bu mücadeleyi sonuna kadar sürdürerek kazanacak ve gündemde hak ettiği yeri başarıları ile alacaktır” dedi.
Erem, açıklamasında şunları kaydetti:
“2004 yılından beri sistematik olarak uygulanan bu
yıkım stratejisi sürecinde önce her yıl dünyanın ve Türkiye'nin pek çok önemli fuarının gerçekleştirildiği merkezden trilyonlarca lira kirayı peşin olarak ödediğim halde nedensiz olarak çıkmam istendi. Daha sonra CNR
tabela standı buldozerle yıkıldı ve son alarak da mali polis devreye sokuldu.
Uygulamaya sokulmuş olan, bilinen karalama kampanyasına karşın satışlarımızda bir aksama olmadığı görüldüğünde, iş dünyasındaki itibarımın sarsılmadığını anlıyorum. Doğru yoldayım ve yalnız değilim. Ben ve arkadaşlarım bundan sonra da işlerimizi sonuna kadar yapıp gerekli hukuki mücadeleyi vereceğiz. Bir hukuk devleti olan Türkiye'de yargının bağımsız olduğuna sonuna kadar inanıyoruz.”