'Çalıştıkça aylıklar neden düşüyor' başlığını taşıyan ve BUGÜN'ün manşetinden verilen 27 Temmuz 2011 tarihli yazımızı hatırlarsınız.
Söz konusu yazıda, yaklaşık sekiz milyon
SSK'lı ve Bağ-Kur'lu çalışanın, çalışmaya devam ettikçe ileride bağlanacak aylıklarının düştüğünü yazmıştık.
Geçtiğimiz salı akşamı,
iftar programında bir araya geldiğimiz Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Sayın
Faruk Çelik'e işte bu sorunu hatırlattım. Sayın Çelik, bu sorundan haberdar olduğunu ve reform kanunu yazılırken öngörülmeyen bir husustan kaynaklandığını ifade etti. Ayrıca bu konuyla ilgili çalışma yapılacağını ve en kısa sürede çözüme kavuşturulacağı sözünü de verdi. Sayın Çelik kolay kolay söz vermeyen, söz verdiği takdirde de arkasında duran bir isim. Dolayısıyla okurlarımız tarafından da çokça sorulan, 'daha çok
sigorta primim olduğu halde neden daha düşük aylık bağlanıyor' sorularının yakın zamanda son bulacağını bekleyebiliriz.
Bakan Çelik'e sorduğum bir diğer soru da
emeklilerle ilgiliydi. Sayın Baş
bakan'ın seçimden önce ifade ettiği intibak (emekli aylıkları arasındaki dengesizliğin giderilmesi) çalışmasının yapılıp yapılmadığını sordum. Çelik, bu konuda da çalışma talimatı verdiğini ancak konuyu tek bir zamla kısa vadede değil, orta ve uzun vadede yapacakları zamlarla çözeceklerini ifade etti. Yani emeklilerimizin kısa vadede çok fazla ümitlenmemelerini
tavsiye ediyorum.Sadettin ORHAN
SORUN NEYDİ?
Çalışanların keyfini kaçıran bu gelişme neden kaynaklanıyor? 27 Temmuz tarihli yazısında yazar, sorunu ayrıntılarıyla kaleme almıştı:
"Çalışanlar için emekli aylıkları, yıllar itibariyle ödedikleri primlerin karşılığıdır. Ancak ülkemizde her on yılda bir yapılan
sistem değişikliği sebebiyle, bu primlerin hangi dönemlerde ödendiği, bağlanacak aylığı önemli ölçüde etkiler. Buna göre 01.01.2000 öncesi primler ayrı, 01.01.2000-30.09.2008 arası primler ayrı ve 01.10.2008 sonrası ödenen primler ayrı değerlendirilir.
Bu üç dönem için belirlenen kısmi aylıkların toplamı sigortalıya bugün bağlanacak aylığı ifade eder.
Üç dönem içerisinde en değerli çalışmalar 2000 yılı öncesi çalışmalar olup, bu dönemdeki primlerin fazlalığı ve kazançların yüksekliği, bağlanacak aylığı da artırır.
Daha önce de verdiğim bir örneği tekrar edeyim; diyelim ki üç ayrı kapta
şekerli su var. Birinci kapta şeker oranı %80, ikincide %60, üçüncüde %40 olsun. Elinizdeki bardağa, şeker oranı en yüksek
kaptan ne kadar fazla koyarsanız, bardağınızdaki su da o kadar şekerli olacaktır.
İşte 2000 öncesi çalışmalar, örneğimizdeki en şekerli suya benziyor. Tabii en şekersiz olansa 2008/
Ekim sonrası çalışmalarınız oluyor. Yani 2008/Ekim sonrası çalışmaya devam ettikçe, aylığınızın tadı kaçıyor.