Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF), Erol Aksoy’un bankacılık krizinde el koyduğu Boğazköy’deki 55 bin metrekarelik arsasının değerini 27 milyon TL düşürüp BİM’e sattı. Aksoy ihalenin iptali davasını kazandı. Ama TMSF’den “Kamuya olan güven zedelenir” denilerek “Mahkeme kararını uygulamayacağız” cevabını aldı.
Gazeteci Çiğdem Toker, konuyu köşesine taşıdı: "Bugün; bankacılık krizinin, pek az tartışılan ama bir o kadar da çarpıcı sonuçlar üreten bir yönüne; mülkiyet dönüşümü ve hukuk güvenliği boyutuna dair bir dosyayı paylaşacağım. Konu, İstanbul’da 3. anayola ve 3. köprüye yakın bir arsanın ihale öyküsü.
Kriz döneminde, kamu alacağının tahsili amacıyla -bütün banka patronları gibi- sahibi olduğu bankanın (İktisat Bankası) yanı sıra mal varlığına da el konulan iş adamı Erol Aksoy’un Boğazköy’deki 55 bin metrekarelik arsası 2012'de BİM Birleşik Mağazalar A.Ş.'ye satılıyor.
Önce üstünden 3 yıl geçmesine karşın, haber değeri özelliğini koruyan gelişmeyi paylaşalım: Arsa, görevi kamu alacağını tahsil etmek olan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) açtığı ihalede, 16 milyon 250 bin TL bedelle BİM’e satılmış. Şimdi de gelelim, bu arsanın değerinin satış öncesinde nasıl düştüğüne, satış sonrası açılan davadaki iptal kararına karşı, TMSF’nin takındığı tutuma."
DEĞER TESPİTİ YAPŞILIYOR
2008'da taşınmazların toplam değeri 37 milyon 72 bin lira olarak belirleniyor. Sırasıyla 2009 ve 2011'de tekrar değerlendirme yapılyor fakat her yıl fiyatlar biraz daha düşüyor. 3 yıl'da ilk değere göre 27 milyon liralık bir değer kaybı yaşanıyor ve en son 2012'de ilk değerinin yarı fiyatının altına BİM'e satılıyor.
AKSOY DAVA AÇIYOR
Erol Aksoy satışın iptali için mahkemeye başvuruyor. İstanbul 8. İdare Mahkemesi, ihaleyi iptal ediyor. 14 Şubat 2014 tarihli mahkeme kararında, TMSF mevzuatındaki, “Bütünlük oluşturan mal, hak ve veya varlıkların ayrı ayrı kıymet takdirleri yapılmışsa bu değerlerin esas alınacağı ve kıymet takdirinin yeniden yapılamayacağı” maddesi hatırlatılıyor. Kararda “Sadece isim değiştirerek yeniden kıymet takdiri yapılamaz” denilerek şu vurgu yapılıyor:
ARSA DEĞERİNİ DÜŞÜRMEK KAMUYU ZARARA SOKAR
“3. kıymet takdiriyle belirlenen bedelin, 1. ve 2. kıymet takdiriyle belirlenen bedelden düşük olması nedeniyle, bu bedel üzerinden takdir edilen muhammen bedel ile yapılan ihale sonrası satış yapılması, banka zararının daha az bir kısmının tahsiline netice verileceğinden, kamunun zarara uğrayacağı tartışmadan varestedir.”
Yani? Mahkeme TMSF’ye, “Düşük bedeli ihaleye esas alırsan, banka zararının daha azını tahsil etmiş olursun. Dolayısıyla kamuyu zarara uğratmış olursun” diyor.
TMSF KARARI UYGULAMIYOR
Karardan haberdar olunca, akıbetini öğrenmek üzere Erol Aksoy’u aradım.
Aksoy, TMSF’ye başvurup kararın uygulanmasını, yani ihalenin iptalini istemiş. Fakat -yakın bir zamanda- TMSF’den “Kararı uygulayamayız” cevabını almış.
Gerekçeleri ise bu cevaptan çok daha ilginç.
TMSF’den gelen 8 Aralık 2014 tarihli yazıda, mahkeme kararı uygulanırsa BİM’in kazanılmış hakkına zarar verileceği belirtiliyor. Ve eğer yargı kararı uygulanırsa, kamu kurumlarının yapacağı ihalelerde katılımın azalacağı, bunun da kamu zararının tahsilini sekteye uğratacağı savunuluyor.
CUMHURİYET