Sözde
Ermeni soykırımını inkarı suç sayıp cezalandırmak isteyen
Fransa'ya tepkiler sürerken, boykot ve
ekonomik ilişkilerin askıya alınması konusunda özellikle
Anadolu sermayesinin ön planda olduğu görülüyor. Buna karşın TÜRSİAD'ın ve TSÜİAD üyesi büyük holdinglerin somut bir adım atmaması dikkat çekiyor. Erdemir'in
satış sürecinde sürekli "ulusalcı" tepkiler veren Oyak,
Fransız Renault ve AXA ortaklığı konusunda suskunluğunu önceki gün bozdu.
Suskunluk bozuldu ve top devlete atıldı. Erdemir'in
İskenderun ve Ereğli fabrikalarında gazetecilerle biraraya gelen
Coşkun Ulusoy, Türkiye'nin Fransa ile yaşadığı gerginlik konusunda bütün dikkatlerin Fransız şirketler Renault ve AXA ortaklığı sebebiyle Oyak'ın üzerinde olduğunun hatırlatılması üzerine, "Milletlerarası kurullara, deyim yerindeyse raconlara uymamız lazım. . . Devletin ali menfaatlerine karşı çıkmayız. Ancak devletin burada bize ışık tutmasını bekliyoruz. Bu tek başımıza alacağımız bir karar değil. Karar mercilerinde olanların duygusal
cevaplar vermemesi lazım" dedi. Ulusoy bu sözleriyle, "Fransa konusunda Oyak'ın nasıl hareket edeceğine ilişkin kararın devlet tarafından alınabileceği" gibi ilginç bir yaklaşım ortaya koyarken, bu kararın "duygusal" olmaması uyarısında da bulunarak, Fransız ortaklarıyla ilgili olumsuz kararlar almak durumunda bırakılmaktan duyacakları rahatsızlığı peşinen bildirmiş oldu.
MÜSİAD'TAN SONRA
HÜRSİAD'DA TAVIR KOYDU
Fransa'ya tavrı merak edilen
OYAK Holding'ten "uluslararası racona ters düşemeyiz, duygusallığa yer yok" şeklinde açıklamalar gelirken, Anadolu sermayesinden ve iş çevrelerinden sözde Ermeni soykırımını inkar etmeyi suç sayma girişiminde bulunan Fransa'ya karşı tavır artarak sürüyor. Fransız şirketlerle olan ilişkileri askıya alan MÜSİAD'tan sonra HÜRSİAD da aynı doğrultuda karar aldı. HÜRSİAD ayrıca 497 Fransız parlamentere 14
Mayıs 1915 tarihinde Sultan Reşad tarafından çıkartılan Tehcir Kanunu'nun Fransızca'sını gönderdi. Kanunda tehcirin gerekçesi ortaya konurken, hiç bir şekilde soykırımı çağrıştıracak veya buna zemin hazırlayacak bir ifade bulunmuyor.
Daha önce de üyelerine sahip oldukları Fransız araçlarını elden çıkarma çağrısında bulunan ve Fransa'ya gitmeme kararı aldıklarını açıklayan Aydın Ateş, Fransız parlamenterlere yazdığı mektupta ise şunları söyledi: "Ermeni lobilerinin baskıları sonucunda parlamentoda kabul etmek zorunda kaldığınız sözde Ermeni soykırımı
yasa teklifi Türk milletini derinden yaralamıştır. Yaklaşan seçimleri göz önüne alarak birkaç oy uğruna Türk milletine soykırım
iftirası atılmasına onay vermenizi sanayici ve iş adamları olarak esefle kınıyoruz. Parlamentonuzda alınan bu yanlış karardan senatoda dönülmemesi halinde Fransa ile aramızdaki tüm ticari anlaşmalara son vermek durumunda kalacağız. Cezayir'de
Müslüman halka neler yaşattığınızı unutan siz sevgili parlamenterlere 14 Mayıs 1915 tarihinde Padişah Sultan Reşad tarafından çıkartılan tehcir kanununu gönderiyoruz. Devletin resmi gazetesi olan
Takvim-i Vekayi'nin 18 Recep 1333 veya
19 Mayıs 1331 tarihinde yayımlanan kanunda soykırım iddialarının Türklere atılan bir iftira olduğu da belgeleniyor. Cephe gerisinde yapılacak her türlü anarşist eylemi önlemek için çıkarılan yasaya dayanılarak Ruslarla iş birliği yapan, silâhlı mücadele başlatan ve onlara
destek olan
muhalif grup güney illerine, cephe gerisine çıkartılmıştır. "
YENİ ŞAFAK