Hükümet, ancak taraflar arasında bir uzlaşı sağlanması halinde konuyu değerlendirmeyi düşünüyor.
Edinilen bilgiye göre, Türkiye'de 1951 yılından 1974 yılına kadar bölgesel asgari
ücret uygulandığını, 1974'te ise
ülke düzeyinde asgari ücret uygulamasına geçildiğini dikkate alan
Hazine,
Maliye ve DPT uzmanları, tekrar bölgesel asgari ücrete geçişin, "bir anlamda geriye gidiş" olarak da nitelendirilebileceğini düşünüyor.
BÖLGESEL ASGARİ ÜCRET ZATEN VAR
Bir başka yaklaşıma göre, sanayicilerin dile getirdiği anlamda bölgesel asgari ücret uygulaması aslında mevcut durumda var.
Teşvik alan 49 ilde, işverenler için asgari ücret maliyeti,
vergi ve
sigorta primlerinin bir kısmının Hazine tarafından karşılanması nedeniyle diğer illere göre daha düşük.
Hükümetin bu konuda tavrı açık. Hükümet, ancak sosyal taraflar bir araya gelip uzlaşırlarsa bu talebi değerlendirecek. Ancak, sendikalar da bölgesel asgari ücret uygulamasına sıcak bakmıyor. Uzlaşmanın olmadığı bir konuya hükümetin sahip çıkması ve bir
düzenleme yapması da mümkün görünmüyor.
Bölgesel asgari ücret uygulaması 9.
Plan çalışmalarında da "bölgesel kalkınmada önemli bir
araç olabilir" düşüncesiyle değerlendirildi, ancak bu konuda bir uzlaşma olmadığı için Yüksek Planlama Kurulu'nda,
öneri plandan çıkarıldı.
ABD ÖRNEĞİ
Hazine, Maliye ve DPT uzmanları, bölgesel asgari ücret uygulamasının, ABD örneğinde olduğu gibi "milli düzeyde tek bir asgari ücret olup, bölgeler arasında bu rakamın üzerinde farklılaşma" şeklinde olabileceğini, ancak şu anki asgari ücretin bile bazı çevrelerce yüksek görüldüğü Türkiye'de bunun yakın gelecekte olmasının pek mümkün görünmediğini düşünüyor.
Asgari ücreti iş hukukunda işçiyi koruyan önemli bir düzenleme olarak ele alan uzmanlar, işçilerin haklarında kayba uğramalarına neden olacak bir düzenlemeye olumlu bakmıyor.
AA