Skandalın boyutlarının Esgaz'la sınırlı olmadığı belirtilerek şirketlerin, gaz basıncını düşük tutup vatandaştan, tükettiğinden daha fazla tahsilat yaptığı kaydedildi.
Türkiye’de 6 milyon
doğalgaz abonesi var. Dağıtım şirketleri,
katsayı oyunuyla abonelerden yüzde 20 fazla para tahsil edebiliyor.
Konut ve sanayide kullanılan doğalgazda vatandaşın, tükettiği miktardan daha fazla ödeme yaptığı ortaya çıktı. Sayaç ve hacim ölçer cihazlarının değerleriyle oynayan bazı dağıtım şirketleri, havadan para kazanıyor. Gizli vurgun şu şekilde yapılıyor: Konutlardaki gaz
tüketimi
faturalandırılmadan önce o aya ait basınç ve sıcaklık değerlerinin yenilenmesi gerekiyor. Ancak denetim boşluğunu fırsat bilen bazı dağıtım şirketleri, yaz-kış aynı katsayıyı kullanıyor. Sonuçta en sıcak gün ile kış ortasındaki basınç aynı kabul ediliyor. Katsayı değiştirilmeyince sayacın ölçtüğü gazın hacmi arttığından 1 metreküplük tüketim faturaya 1,2 metreküp olarak yansıyor. Bunun son örneği
Eskişehir'de yaşandı.
İhbar üzerine başlatılan incelemede
Enerji Üst
Kurulu (
EPDK), Esgaz'ı kusurlu buldu ve 2002 ile 2006 yılları arasında abonelerden aldığı fazla ücreti iade etmesini istedi. Şirket söz konusu tutarı 6
taksit halinde fatura üzerinden mahsup edecek. EPDK yetkilileri, katsayı denetimlerinin devam edeceğini belirtiyor. Konuya yakın kaynaklar, "Tüketimi fazla olan abonelerde hacim ölçer ve
şebeke basıncı kontrolü hâlâ yeterince yapılmıyor. Bu yolla da vatandaştan milyonlarca YTL fazla para tahsil ediliyor." bilgisini veriyor.
Şirketlerin aldığı gaz miktarı ile
satış rakamları arasındaki farklılık da vurgun iddialarını güçlendiriyor. Önemli dağıtım şirketlerinden biri, BOTAŞ'tan 2000 yılında 879 milyon 739 bin metreküp gaz alırken, aboneye sattığı rakam 1 milyar metreküpü aştı. Tüketicilerin geçmiş yıllarda daha fazla
mağdur edildiğine dikkat çeken aynı kaynaklar şu ifadeleri kullanıyor: "Çok
teknik bir konu. Fakat, bazı dağıtım şirketleri bu işten büyük paralar kazandı. Özellikle geçmiş yıllarda bu şirketler, BOTAŞ'tan aldıkları doğalgazdan daha fazlasını abonelerine satmış, bu nasıl olur? Araştırılması lazım. Ayrıca, hangi şirket hangi katsayıyı uygulamış, incelenmeli." Yöntemin EPDK'nın devreye girmediği 2003 öncesinde daha sık kullanıldığı vurgulanırken, şirketlerin geçmişe dönük alım ve tüketim rakamlarını açıklamak istememesi şüpheleri artırıyor. Şirketler ayrıca zor durumda kalmamak için şebekede tutulan gazı (
yatak gazı) ise '
stok' diye gösteriyor. Burada gerekli
ölçümler yapılmadığı için alım-satım rakamları netliğe kavuşamıyor.
Zaman'ın konuyla ilgili sorularına yazılı
cevap veren EPDK, vatandaşın mağdur edilmesine göz yummayacağını belirterek, Esgaz örneğine atıf yaptı. Şirket,
Mayıs 2003 ile
Ekim 2006 arasında Eskişehir'de katsayı farkından (çarpan olarak 0,98 yerine 1,02 uygulanmış) doğan tutarı abonelerine geri ödeyecek. Ödemeler en fazla 6 taksit halinde faturalardan mahsup edilecek.
Abonelikten ayrılanlara ise parası verilecek. 3,3 milyonu aşan abone sayısıyla en fazla müşteriye sahip İstanbul'un gaz dağıtım şirketi
İGDAŞ, katsayıyı üst kurulun belirlediği kriterlere göre kullandığını duyurdu. 1,3 milyon abonesiyle ikinci durumdaki
Ankara EGO'dan ise bir açıklama gelmedi. Gaz dağıtım şirketleri, halihazırda tekel konumundaki BOTAŞ'tan aldıkları gazı kurdukları altyapıyla evlere kadar götürüyor. Satış fiyatını da aldıkları bedelin üzerine amortisman bedelini ekleyerek oluşturuyor. Ancak edinilen bilgiye göre bazı uyanık şirketler, bu arada sattığı gazın basınç değeri ile oynayıp, daha fazla tüketilmiş gibi gösteriyor. Şöyle ki; BOTAŞ yurtdışından getirdiği doğalgazın basıncını 20 bara düşürüp dağıtım şirketlerine teslim ediyor. Dağıtım şirketi de bunu 4 bara düşürüp şebekesine basıyor. Ancak basınç, konutlardaki
sayaçlara girmeden önce 21 milibara düşürülüyor. Benzer şekilde sanayide kullanılacak gaz da 300 milibara indirildikten sonra fabrikalara veriliyor.
İddiaya göre bazı şirketler, evlere 21 milibar basınçla vermesi gereken gazı 19 milibar basınçla veriyor. Dolayısıyla basınç düştüğü için sayaç, tüketim fazlaymış gibi kontör atıyor.
Sanayide yapılan uyanıklık ise biraz daha farklı. 300 milibar üzerindeki (genellikle fabrikalar olmak üzere büyük aboneler) gaz ölçümlerinde kullanılan otomatik hacim düzeltme cihazlarının ayarı ile oynanıyor. Normalde söz konusu değerlerin hangi birimlerde olması gerektiğini Enerji Üst Kurulu belirliyor. Ancak bunun yerine başka değerler girildiği için fatura da otomatik olarak, daha yüksek çıkıyor. Bu durumun anlaşılabilmesi için cihaz denetiminin düzenli yapılması gerekiyor. Yetkililer, gaz
ithal eden BOTAŞ'ta da benzer bir durumun yaşanıp yaşanmadığıyla ilgili olarak ise yurtdışından alınan doğal gaz ile ilgili ölçümlerin sınırdaki istasyonlarda anında tespit edildiğini belirterek, "Bilgisayarlı sistemle anlık ölçümler yapılıyor. Mümkün değil." ifadesini kullanıyor.
Yatak gazı fazla gösterilerek ise bazı
vergi avantajlarından faydalanılıyor. Bu yüzden Maliye'nin belirli dönemlerde şirketin aldığı, sattığı ve şebekede tuttuğu gaz miktarını ölçtürmesi
tavsiye ediliyor.
EPDK: Şüphelenen bize ihbar etsin
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK), mağduriyetlerin önlenmesi için
tüketicilerin kendilerine ihbarda bulunmasını istiyor. Konutlardaki sayaçlardan fazla tahsilat yapılması halinde yasal müeyyidelerin uygulanacağına dikkat çeken üst kurul, Eskişehir Şehiriçi
Doğalgaz Dağıtım AŞ (Esgaz) örneğini veriyor. Kurum, Esgaz'da katsayı uygulamasına aykırılık tespit edildiği ve 2003-2004-2005-2006 yıllarında abonelerden fazla tahsil edilen bedelin geri ödemesinin sağlandığı bilgisini veriyor
Nasıl gazlıyorlar?
Türkiye doğalgaza 1987'den bu yana aşinâ. Ancak kullanım son 7-8 yılda arttı. Tüketim 2006'da 30,4 milyar metreküpü buldu. Aynı rakam yıl sonunda 36,2 milyar metreküpe çıkacak.
10 milyar dolarlık büyüklüğe 28 dağıtım şirketi hükmediyor. 2007'de ihaleler tamamlandığında nüfusun tamamına yakını doğalgaz kullanma imkânına kavuşacak. Bu tablo da gösteriyor ki doğalgazla ilgili her gelişme en az elektrik kadar hemen herkesi doğrudan etkiliyor.
Sektör Enerji Üst Kurulu'nun denetimine tabi. Denetimler; kurul elemanları, özel denetim şirketleri, Sanayi ve
Ticaret il müdürlükleri, polis ve
jandarma aracılığı ile yapılıyor. Buna rağmen elektrik ve petrolde olduğu gibi doğalgazda da
rant büyük olduğu için bazı kaçak veya yasadışı yöntemlere başvuranlar oluyor. Hele hele sıcaklık ve basınç gibi değişken aktörlerin faturayı etkilediği dikkate alınırsa denetimin önemi daha iyi anlaşılıyor. Eskişehir Gaz örneğinden çıkarılacak çok
ders var. Denetim diğer illerde de yapılmalı. Dürüst çalışan dağıtım şirketlerinin alınganlık göstermemesi lazım. Aksine gizli hilelerle müşteriye daha ucuza gaz veriyormuş gibi gösteren, gerçekte ise tükettiğinden fazlasını tahsil edenlerin maskesi düşürülmeli. Bunun açığa çıkması için de şirketlerin ilk günden bugüne aldıkları gaz miktarı ile satış rakamlarını şeffaf bir şekilde açıklaması şart. Yine şebekede tuttukları gaz (yatak gazı) da sürekli mercek altında tutulmalı. EPDK kadar Maliye'nin de uyanık olması gereken bir ayrıntı bu. Konutlarda hassas ölçüm ve katsayının meteorolojik verilere paralel değiştirilmesi gerekiyor. Uzmanlar 300 milibarın üzerinde tüketim yapan büyük abonelere de hacim ölçer cihazlarına değerlerin doğru girilmesinin önemine dikkat çekiyor.
Soru işaretlerinin giderilmesi bütün şirketlerin hesaplarının geriye dönük sorgulanmasına bağlı. Böylesine kapsamlı bir çalışma Meclis'in devreye girmesi ile başarılı olabilir. Hangi şirket ne kadar alım-satım yapmış, stok miktarını nasıl göstermiş, faturalarda hangi katsayı uygulanmış? Bu ve benzeri sorulara tatmin edici cevaplar bulunması için geniş ve tarafsız bir
komisyon kurulmalı. Söz konusu komisyon, akaryakıtta olduğu gibi
çürük elmaları tespit edebilir ve vatandaşın mağduriyetini giderebilir.
Tüketici dernekleri de konunun takipçisi olmalı.
EPDK'nın devreye girdiği 2002'den sonra denetimlerde önemli mesafeler alındığı ortada. Fakat petrol, elektrik ve LPG gibi
sektörlerin de otoritesi konumundaki bir kurumun zaman zaman yetersiz kalabileceği unutulmamalı. Asıl görev şirketlere düşüyor.
Yönetmelik işleyişi çok iyi tanzim etmiş ve tamamen aboneyi koruyan bir çerçeve söz konusu. İlgili mevzuata göre şebekede belirli kriterlere göre gazın bulunması gerekiyor. Bu ölçüler dışındaki gazın izahı şart. Gelişmiş ülkelerin uyguladığı bu yöntemin Türkiye'de de sıkı uygulanması Maliye'nin gelirlerini artıracak. Şu anda birilerinin cebini şişiren paralar da kamunun ortak kullanımına sunulmuş olacak.
ZAMAN