Yıldız,
Sabancı Center'da, Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (
TÜSİAD) ile Uluslararası
Enerji Ajansı (IEA) tarafından hazırlanan ''
World Energy Outlook 2011'' raporunun
Türkiye tanıtımının açılışında yaptığı konuşmada, 2050 yılına kadar
doğal gaz ve petrolün enerjideki ağırlığının devam edecek gibi gözüktüğünü, kömürü de işin içine kattıklarında dünyada yüzde 75-80'ler oranında enerji kaynaklarının temelinin ortaya çıktığını kaydetti.
Türkiye enerji politikaları ve stratejilerinin başına
yerli ve
yenilenebilir enerji kaynaklarından özellikle arz güvenliğini temin edecek yapıyı kurguladığını ifade eden Yıldız, ''Bunları liberalleşme, serbestleşme, özelleştirmelerle beraber özel
sektör yatırımlarıyla beraber gerçekleştirmeye karar verdi. Bunlar önemli tercihler. Türkiye bu tercihlerini değiştirmeyecek. Türkiye özellikle enerji sektöründe
özel sektör kanalıyla yapacağı
üretim yatırımlarına, özelleştirmelere devam edecek'' dedi.
Türkiye'nin halen uluslararası yatırımcı için bir cazibe merkezi olduğunu vurgulayan Yıldız, ''Önümüzdeki günlerde yine sektörümüze ciddi bir sermayenin geleceğini buradan sizlerle paylaşmak isterim. Bu Türkiye, sektör adına, enerji yapılanmasına adına sevindiricidir'' şeklinde konuştu.
Geçtiğimiz günlerde yapılan bazı yatırım ve
anlaşmalara da değinen Yıldız, Karadeniz'de uluslararası petrol ve doğal gaz şirketleriyle yaptıkları anlaşmaların, kısmen de olsa artık ağırlık merkezini bundan sonra Akdeniz'e doğru bırakacağını bildirdi.
Dünyada nüfusun arttığını, nüfusla beraber enerji talebinin de yükseldiğine işaret eden Yıldız, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de özellikle kimse bizden her
ülkenin kendi kabiliyetlerini kullanmasının dışında bir şey beklememesi lazım. Nedir bu? Türkiye'de yerli kömür rezervleri vardır. Yerli kömür rezervlerinin tarafımızdan kullanılması ve özel sektöre açılması doğru bir iştir. Orta ve kısa vadede yaklaşık 7 bin megavat, hemen arkasından toplamını 18 bin megavata çıkartacak bir yerli kömür... Bunu özel sektörün kullanımına açacağız.
Elektrik üretiminde yerli kömürün katkısının payını daha da artırmış olacağız. Eğer siz bunları çevreye duyarlı ve
temiz kömür teknolojileri ile beraber yapıyor olursanız herhangi bir sıkıntı yaşanmaz. Aynen bir kısım gelişmiş olan ülkelerin gelişmelerini tamamlayıncaya kadar kömürü kullanmış olmaları gibi...
Burada bize iklim değişikliği ile alakalı hedeflerimize uymadığımız şeklindeki ithamın doğru olmadığını söylemeliyim. Çünkü bizler uluslararası arenada da Türkiye, üzerine düşeni yapıyor ve iklim değişikliği ile ilgili hassasiyetlere dikkat ettiğini rakamları ile beraber vurguluyor. Daha bundan 2 gün önce yaptığımız toplantıda, bir kısım Türkiye'nin büyüklüğüne yakışır taahhütlerin içerisinde Türkiye'nin bulunabileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Ama bunların özellikle yerli kaynaklarımızın kullanılmayacağı anlamına gelmemesi lazım. Her ülke kendi kabiliyetlerini, kendi kapasitesini o ülkenin kalkınması adına rahatlıkla kullanabiliyor.''
-
Nükleer güç...-
Taner Yıldız, enerji yapılandırmasında nükleerin payının bundan sonra Türkiye'de yer alacağını söyleyerek, ''Şu ana kadar Türkiye'nin sanayisini, gelişmesinin hak etmediği şekilde 40 yıllık serüvenin mutlaka olumlu bir modda yenilenmesi lazım, mutlaka nükleer güç santrallarının hem sanayideki gelişimle beraber hem de elektrik üretimindeki payıyla beraber yerleştirilmesi lazım. İnşallah şu ana kadar
Rusya Federasyonu ile yaptığımız anlaşma bunun önemli bir parçasını oluşturacak. Akdeniz'de ve Karadeniz'de üretimimiz olacak'' diye konuştu.
Türkiye'de enerji sektöründe yatırımda güvenilir bir ortam olduğunu kaydeden Yıldız, şunları söyledi:
''Su kaynaklarının da
2023 yılına kadar önemli ölçüde harekete geçirilebileceğini; rüzgarla alakalı kısmi gecikmeler oldu ama 2012-2013 yıllarında bunların telafi edileceğini söyleyebilirim. Şu ana kadar EPDK'ya yapılan
lisans başvurularında, lisansını almış ve alacak olanlarla beraber 2023 yılındaki 100 bin megavatlık hedefimiz aşılmış durumda, müracaat bazında... Bunların gerçekleştirilmeye yakın olanlarının ve mutlaka realize edilmesi gerekenleri istisna tutuyorum. Varsa fikrini değiştirenlerin de, bu müracaatların geri alması, almıyorsa da mutlaka realize etmesi lazım.''
AA