Küresel malî
kriz sebebiyle zor günler geçiren ve yüzde 30 daralan beyaz
eşya sektörü, Özel Tüketim Vergisi'ndeki (ÖTV) yüzde 6,7'lik
indirimden sonra adeta bayram ediyor. Ancak stokların eritilmesi amacıyla başlatılan
vergi indirimi, tıpkı otomotivde olduğu gibi fırsatçılığa dönüştü.
Uygulamanın yürürlüğe girmesiyle satışlar bir anda yüzde 20-30 oranında arttı. Bazı üretici firmalar ve bayiler vergi indirimini fiyatlara zam olarak yansıttı. 890 liraya satılan bir
çamaşır makinesinin fiyatı, indirim beklenirken 1.065 liraya yükseldi. Suçlamaların önemli bir kısmı 'spotçu' adı verilen ve garantisiz
ürün satan işyerlerine yönelirken, uygulamanın daha ilk günü yüzde 2-3 oranında zam yapılması,
tüketicilerin sert tepkisiyle karşılaştı.
Tüketiciler Derneği (TÜDER) Başkanı Engin Başaran, indirimin fırsata dönüştürüldüğü yönünde çok sayıda şikâyet aldıklarının altını çiziyor. Bu konuda bir yaptırımın olması gerektiğine inanan Başaran, "Vatandaş, vergi indiriminin fiyatlara yansıtılıp yansıtılmadığını nereden bilecek? Bunu denetleyecek bir mekanizma şart." diyor.
İzmir Beyaz Eşya Satıcıları Derneği Başkanı Metin Aztekin de, firmaların yaptığı zammı kabul edilebilir bulmuyor. Aynı durumun otomotiv sektöründe de yaşandığını hatırlatan Aztekin, "Taraflardan biri bir adım attı, diğeri iki adım atması gerekirken geriye gitti." eleştirisinde bulunuyor. Aztekin'in verdiği bilgiye göre vergi indirimi, fiyatları çok az değiştirmesine rağmen
psikolojik etkiyle sektöre ciddi bir hareket getirdi. Ancak zamlar talebi giderek düşürüyor.
Beyaz eşya sektöründe yapılan ÖTV indirimi, tüketiciye yansımadan zam olarak geri döndü. İndirimin iç talepte sağladığı artışı gören bazı firmalar, fiyatlarını yükseltmeye başladı. Çeşitli vergi indirimlerini içeren son
ekonomik paket 1
Nisan 2009'da yürürlüğe girdi. Vatandaşlar, daha paket yürürlüğe girmeden bayilerde
erken rezervasyon yaptırdı. Bayiler de müşterilerine
cevap vermek için ürün talebini artırınca firmalardan bazıları, indirimin yürürlüğe girdiği gün zam yaptı. Vatandaşlar yüzde 6,7 oranındaki indirimden faydalanamadan zamlı olarak ürünleri almaya başladı. ÖTV sıfırlanmadan önce 500 lira olan bir ürünün, indirimden sonra 466,5 liraya düşmesi gerekiyordu. İndirim miktarı, bin liralık üründe 67 liraya tekabül ediyor. Üretici firmaların ardından bazı bayilerin de gizli zammıyla birlikte
buzdolabı, çamaşır ve
bulaşık makinesi gibi beyaz eşyaların fiyatları, indirim öncesine göre daha pahalı hale geldi. İzmir Beyaz Eşya Satıcıları Derneği Başkanı Aztekin, bazı üretici firmaların zam yaptığını doğrulayarak, devletin böyle bir kararı almasından sonra bunun kabul edilebilir bir davranış olmadığına dikkat çekiyor. Aynı durumun otomotiv sektöründe de yaşandığını hatırlatan Aztekin, "Taraflardan biri bir adım attı, diğeri iki adım atması gerekirken geriye gitti." diyor. Aztekin'in verdiği bilgiye göre vergi indirimi fiyatları çok az değiştirmesine rağmen psikolojik etkiyle sektöre ciddi bir hareket getirdi.
Uygulamanın ilk günlerinde satışlar yüzde 20-30 oranında arttı. Şu anda ise taleplerin giderek gerilediğini belirten Aztekin, şunları söylüyor: "Üç aylık indirim süresi uzatılabilir denilince satışlar gevşemeye başladı. 'Uzatabiliriz' kelimesi, insanları süre bitmeden ihtiyacını giderme düşüncesinden uzaklaştırdı. Diğer bir etkense zamlar yüzünden ÖTV indiriminin, bin liralık bir üründe 37 lira gibi çok düşük kalması." Tüketiciler Derneği Başkanı Engin Başaran da şikayetleri incelediklerini söylüyor. "İndirimin fiyatlara yansıtılıp yansıtılmadığı konusunda bizim bir tespitimiz yok. İnsanlar, indirimden önceki fiyatların değişmediğini ifade ediyor. Biz bu zamların bayilerden kaynaklandığını tahmin ediyoruz." diye konuşan Başaran, vergi indirimlerinin müşteriye yansıması için yaptırımının olması gerektiğini belirtiyor ve ekliyor: "Vatandaş, vergi indiriminin fiyatlara yansıtılıp yansıtılmadığını nereden bilecek? Bunu denetleyecek bir mekanizma olması gerekiyor." Tüketiciler Derneği eski Başkanı Kemal Özel ise indirimlerinin maalesef müşteriye fazla yansımadığına dikkat çekiyor. Özel'in talebi, indirimlerin müeyyideli yapılması yönünde. Hükümetin daha önce birçok üründe vergi indirdiğini hatırlatan Özel, ilaç hariç hiçbirisinin müşteriye yansımadığını hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürüyor: "İndirimler, genellikle üreticinin zam yapmasına sebep oluyor. Sanki zam yapmak mecburmuş gibi bir mantık söz konusu. Daha önce 2 liraya yediğiniz bir tabak pilava, KDV yüzde 10 düşse dahi yine 2 lira veriyorsunuz. O zaman indirim, müşteriden ziyade üretici ve satıcıya fayda sağlayan bir unsur haline dönüşüyor."
'Ürün yok, teşhir LCD satalım'
Beyaz eşyanın yanında
elektronik ürünlerde de getirilen vergi indirimi, tüplü televizyonunu LCD veya
plazma gibi geniş
ekran ürünlerle değiştirmek isteyenlerin hevesini yarım bırakıyor. İlk birkaç gün beğendikleri otomobil modelini indirimli alan müşteriler, bir süre sonra özellikle elektronik marketlerin "
Televizyon stoklarımız bitti, yenisi zamlı olacak. Ancak isterseniz size teşhir ürünlerimizi verebiliriz" cevabıyla karşılaşmaya başladı. Yaklaşık iki haftadır dolaşmadık elektronik market bırakmadığını anlatan Mustafa
Kurşun, taksitli satışlardan faydalanmak için
kredi kartı dahi çıkarttığını söylüyor. İstanbul'daki mağazaların neredeyse tamamını gezdiğini öne süren Kurşun, "Fırsat bulduğum her an bir mağazaya girip TV soruyorum. Ama aldığım cevap, hep aynı oluyor. " diyor.