Erdoğan, "Artık açık kanalet sistemiyle istediğin kadar istediğin gibi su kullanma dönemi bitiyor. Şimdi yağmurlama ve damlama sistemlerini başlatıyoruz." dedi. Erdoğan ayrıca bugüne kadar
ihmal edildiğini söylediği suyun
geri dönüşümü konusunda da önemli adımlar attıklarına işaret etti.
Recep
Tayyip Erdoğan, İstanbul'da katıldığı "Et ve Süt Sektörlerinde
Küresel Vizyon" isimli toplantıda tarım
sektörüyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı ve
Türkiye Süt, Et ve Gıda
Sanayicileri ve Üreticileri Birliği(SETBİR) tarafından gerçekleştirilen panelin açılış konuşmasını yapan
Başbakan Erdoğan son yıllarda tarım alanında gelinen noktaya işaret etti.
Toplantıda tarım sektörünün en önemli ihtiyacı olan su ile ilgili açıklamalar yapan Erdoğan Türkiye'nin bilinenin aksine su zengini değil su fakiri bir
ülke olduğunu söyledi. Bu doğrultuda suyun doğru kullanımı ve tasarrufunun sağlanması amacıyla bazı düzenlemeler yaptıklarını anlatan Erdoğan, "
Park bahçeyi sulamaktan
araba yıkamaya varıncaya kadar birçok yerde içme suyunun kullanıyoruz. Bir geri dönüşüm yöntemiyle defalarca kullanma teknolojisini ülkemizde geliştirmiş değiliz. Ama şimdi buna başladık. Biyolojik arıtma tesisleri vasıtasıyla geri dönüşümden geçirilmiş sularımızı park bahçelerde kullanılmasından tutun birçok uygun olan yerlerlerde kullanarak suyumuzu bereketlendirmek bunun yanında derelerimizin ırmaklarımızın artık başı boş denizlere bırakmak istemiyoruz. Bunlardan enerji üretiminden istifade edeceğiz, içme suyu olarak da istifade edeceğiz, geri dönüşümlü kullanarak da bunları verimli hale getireceğiz." şeklinde konuştu.
Su tasarrufu ile ilgili bir adım daha attıklarını belirten Erdoğan,
Hazine,
Tarım Bakanlığı ve
Ziraat Bankası'nın müşterek olarak bir çalışma başlatacağını söyledi. Erdoğan, "Bu çalışma ile artık açık kanalet sistemiyle istediğin kadar istediğin gibi su kullanma dönemi bitiyor. Şimdi yağmurlama ve sallama sistemlerini
Ziraat Bankası'nın kuracağı sistemle başlatıyoruz. Su israfını bu sistemlerle önlemiş olacağız. Ülkemizde son zamanlarda örneğin GAP'ta tuzlaşma almış başını gidiyor, ciddi manada çoraklaşma yaşanıyor, verimlilik ciddi anlamda düşüyor. Bunları aşabilmek gerekiyor. Vatandaş nasıl olsa su bol diye kullanıyor. Suyu boca ediyor. Yukarıdan helikopterle bakınca 'Acaba burası göl mü
gölet mi?' diye düşünüyorsunuz. Bu suyun altında kalan
toprak verimli toprak olmaktan çıkıyor. Şimdi bunu yağmurlama, damlama sistemiyle inşallah verimli hale getireceğiz. 1 Mayıs'tan itibaren bu adımları atıyoruz." ifadelerini kullandı.
-"ET VE SÜT SEKTÖRÜNÜN SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ BOYNUMUZUN BORCU"-
Tarım sektörüne ve bu sektörün ana dalları olan et ve süt üretimine özel bir önem verdiklerini söyleyen Başbakan Erdoğan bu sektörün
gıda, beslenme gibi özelleklerinden dolayı stratejik öneminin bulunduğunu kaydetti. Bu sürecin farkında olan bir hükümet olarak tarım sektörünün gelişmesinin en büyük öncelikleri arasında yer aldığını belirten Erdoğan, "Bu stratejik sektörün sorunları ile ilgilenmek çözüm önerilerini aramak, bulmak hükümet olarak bizim boynumuzun borcudur. Bu vaadimizin takipçiyiz. Tıpkı diğer bütün sektörlerde olduğu gibi. Türkiye sanayi ülkesi olduğu gibi dünyanın en dikkate değer tarım ülkelerinden biridir." dedi.
Türkiye'de tarihi bir kırsal
kalkınma hamlesini gerçekleştirdiklerini belirten, köylerin su ve yol sorunun bu yıl sonuna kadar çözeceklerini söyleyen Erdoğan, bu adımların tarıma büyük önem verdiklerinin işareti olduğunu kaydetti.
Hükümetleri döneminde tarım sektöründe yüzde 73 gibi büyük bir artış olduğunu anlatan Erdoğan şunları söyledi; "Son 2004-2005 yıllarında sektör 10 yıl sonra ilk kez büyümüştür. 2002 yılında 4 milyar dolar olan tarımsal
ürün ihracatı yüzde 111 oranındaki bir yükselişle 2006 yılında yaklaşık 8,5 milyar dolara yükselmiştir. 2002 yılında 19,5 milyon ton olan
buğday üretimi 2005 yılında 21,5 milyon tona yükselmiştir. Böylelikle Türkiye kalitelii buğday ihtiyacını kendi kendine temin eder hale gelmiytir. Un
ihraç eden ülkeler arasında birinci sıraya gelmiştir. 2002 yılında 2,1 milyon tona olan mısır üretimi 2005'te 4,2 milyon tona yükselmiştir. Çeltik üretiminde yüzde 87'lik artışa ulaşıldı. Aynı şekilde diğer ürünlerde de bu artışı görmek mümkün. Ziraat Bankası ve
Tarım Kredi Kooperatifleri tarafından kullandırılan
kredi oranları bizim iktidarıımız döneminde 5 milyar 172 milyon YTL'ye çıkmıştır. 2002 yılında satılan tarktör sayısı 8 bin 100 iken 2006 sonu itibariyle 42 bin
traktör satılmıştır. Bu rakamlar Türkiye'nin nereden nereye geldiğini herkes görmek durumundadır. Bu seviyelere demorkasi ile istikrarla, bu seviyeler irade sahibi bir
yönetimle geldik. Bundan sonra anı irade ve aynı kararlı politikalarla devam edeceğiz. Ülkemizi kalkındırmaya devam edeceğiz."
Bazı arızi sorunların da bulunuduğuna işaret eden Erdoğan
miras yoluyla bölünen
tarım arazileri nedeniyle bazı sıkıntılar yaşandığını söyledi. Erdoğan bu konuyla ilgili olarak bir
kanun düzenlemesi yapılacağını dile getirdi.
-"BAKANLIĞIN İSMİ DEĞİŞSİN" TALEBİ-
SETBİR Yönetim Kurulu Başkanı
Erdal Bahçıvan da konuşmasında, sektörün genel sorunlarına işaret ederken Başbakan Erdoğan'dan bir talepte bulundu. Tarım sektöründe yeni bir vizyonun oluşturulması gerektiğini belirten Bahçıvan, "Buna bakanlığımızın adından başlayalım." teklifini dile getirdi. Bunun simgesel bir anlamı olacağını anlatan Bahçıvan, "Bugüne kadar pek çok kere kanıtladığınız gibi yeni bir vizyonun altına attığnıız
imza olacaktır. Bu çerçevede uzun bir çalışma döneminde büyük emeklerle, özel sektörler ve
sivil toplum kuruluşlarının da görüşleri alınarak hazırlanan ve Başbakanlık'ta olduğunu bildiğimiz bakanlığımızın Tarım ve Gıda Bakanlığı olarak yeniden yapılandırılmasına ilişkin yasal düzenlemenin bir an önce yürürlüğe konulmasını bekliyoruz." dedi.