Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara Sanayi Odası'nın 2005 Başarı Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, Ege Bölgesinde yaşanan olayda "hassasiyetlerin" kendini çok açık ve net ortaya koyduğunu belirtti. Erdoğan, "Eğer özel sektörde her noktada bu hassasiyetleri kollarsak, biz bu sıkıntıları yaşamayız. Ama en ufak bir zarar hanesinde bir şey meydana geldiği anda hoplarsak, hemen bunu nasıl ben tahsil ederim. Adeta bunu bir tehdit unsuru olarak kullanmaya kalkarsak, faturası bu olur. Bazı şeyler soru işaretidir, biz bu soru işaretlerinin cevabını bulmaya çalışıyoruz" diye konuştu. Erdoğan, "halkın hizmetinde olan bu tür yatırımları aleyhte kullanmaya çalışanlara acımasız davranacaklarını" belirten Erdoğan, "Bir şey yapacaksak, el ele yapacağız, dayanışma içinde yapacağız ve bu dayanışma süreci içerisinde insaflı davranacağız. İnsaflı davranmadığımız sürece o zaman bu faturayı millet çeker. Ama bu faturayı çekenlerin içerisinde de kendileri muhakkak yer alır, bunu da bilmelerini özellikle istiyorum ve burada siyasi hesabın içerisine bizim iktidarımız asla girmez" dedi. "BİRİLERİ KAÇIRIYOR BİZ KOVALIYORUZ" Vatandaşlığın en önemli kriterlerinden birirnin vergisini eksiksiz ödemek olduğunu belirten Erdoğan şunları söyledi: "Tabi bunda istediğimiz, beklediğimiz neticeyi alıyor muyuz? Hayır. Birileri kaçıyor. Maalesef biz de kovalıyoruz. Gönül arzu ederdi ki kaçan ve kovalayan olmasın. Tam aksine bu benim için kutsal bir görevdir denilerek herkes ödemesi gereken vergi neyse onu ödesin ve böylece ülkemizin muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma yarışında bu mutluluğu birlikte yaşayalım." Erdoğan, reform paketindeki artık pek çok kalemi başardıklarını belirtti. Erdoğan, "Kurumlar vergisinde, gelir vergisinde şuradaydık şuradan şuraya geldik, bunları devamlı indiriyoruz ve KDV'de bir çok kalemde neredeydik nerelere geldik. Bunların üzerinde hep duruyoruz. Bunlar vergi reformunun birer uygulaması değil mi? Ha yeterli mi? Değil tabi. Daha devam edeceğiz. Ama bu yolculuk kısa bir yolculuk değil. Bir anda biz kalkıp da bunların hepsini birden yapamayız. Hepsini birden yaptığımız zamana bu ülke ekonomisi nereye gider" dedi. VERGİ İNDİRİMİ SİYASİ İRADE İÇİN KOLAY DEĞİL Erdoğan, vergilerin yeri ve zamanı geldikçe aşağı çekildiğini belirterek, vergileri aşağı çekmenin siyasi bir irade için hiç de kolay olmadığını ifade etti. Yatırım ve üretim için devletin gelir kaynaklarından tarihi fedakarlıklarda bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, "Eğer bizim vergi tahsilatımız artarsa tüm mükelleflerimiz kayıtdışı konusunda hassas davranırlarsa o zaman şikayet edilen tüm bu vergiler, bu yükler de derece derece indirilecek, makul seviyelere muhakkak çekilecektir. Tabi ki bu bir güç kazanımıdır. Bu çok basit bir denklem aslında. Biz bir adım atacağız, sizden bunun karlığını göreceğiz. Karşılıklı olarak attığımız adımlar birbirini tamamlamalıdır" diye konuştu. ÖZEL SEKTÖRÜN KATKISI Erdoğan, bugün özel sektör odaklı bir büyümenin söz konusu olduğuna işaret ederek, ihracatın 2002-2005 döneminde ikiye katlandığını, vergide de "tarihi oranlara" ulaşıldığını hatırlattı. Erdoğan, özel sektöre seslenerek istihdamda, verimlilikte, kapasite kullanımında, yatırımda ve diğer bir çok alanda "Üzerinize düşeni hakkıyla yerine getirmişsiniz, getiriyorsunuz. Ancak, bu yeterli değil. Nasıl biz ekonomide, iç politikada, dış politikada elde ettiğimiz başarıları birer başlangıç olarak görüyorsak, reel sektörümüzün de büyümeye, ihracata, istihdama katkılarını birer başlangıç olarak görüyoruz" diye konuştu. "EVVEL ALLAH GEMİ SAĞLAM ELLERDE" Erdoğan, piyasalarda yaşanan dalgalanma sırasında "proaktif davranılamadı" gibi yaklaşımlar olduğunu belirterek "Acaba öyle yaklaşılsaydı orda farklı olumsuz netice doğsaydı ne diyecektik. Bunların hepsi suya yazı yazmak gibi bir şey" dedi. Hükümetin ve Merkez Bankası'nın üzerine düşeni yaptığını söyleyen Erdoğan, "Bundan sonraki süreçte de bu hassasiyetlerimiz devam edecektir. Yani biz oluşan dünyadaki bu küresel dalgalanmalara asla seyirci değiliz. Bizim sabahlara kadar uykularımızı kaçıran olaylardır ve biz bu işleri yakın takibe aldık. Evvel Allah gemi sağlam ellerdedir. Mürettebat işine sahiptir. Onun için de gemi evvel Allah su almıyor" diye konuştu. Dalgalanmaların bitmeyeceğine işaret eden Erdoğan şöyle konuştu: "Tabi 13.5 gibi bir faize düşünce oradan da şimdi 20'ye çıkınca hemen feveran başladı. Peki kardeşim 2003'de biz nerdeydik. Nominal faiz yüzde 69'du. 69'dan 13.5'e inince tabi o güzel oluyor. 13.5'i bile fazla yüksek faiz diye telakki edenler oldu. E şimdi 20'ye çıkınca tabi haklı olarak ona daha da fazla diyorlar. Yani sanki sıfırdan başlayıp yukarı çıkıyormuşuz gibi bir değerlendirme. Tadını aldıktan sonra tabi hoş oluyor. Hedefimiz faizi yine yüzde 13.5'un altına indirmek."