Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
İstanbul Boğazı'ndan geçen petrol
tankerlerinin oluşturduğu riske dikkat çekerek ''Bu dar su yolundan petrol taşımacılığının sürdürülebilir olmadığını, artık herkesin kabul etmesi gerekiyor'' dedi. Başbakan Erdoğan, "Bu tehdit aldında İstanbullular olarak yaşamamız mümkün değil." şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, "Doğu'yla Batı'nın Buluşması" konulu 9.
Enerji Konferansı'na katıldı. İstanbul Ceylan İntercontinental Otel'de düzenlenen konferansın açılışında yaptığı konuşmada Erdoğan, enerjinin önemine değindi. Başbakan Erdoğan, Çin,
Hindistan,
Brezilya gibi ülkelerin
ekonomik büyümelerini sürdürmek amacıyla enerji ihtiyaçlarını dünyanın her yerindeki kaynaklardan karşılamak için yoğun bir çaba içine girdiklerini dikkat çekti. Bu durum karşısında herkesin ortak meselesi olan arz güvenliğinin geliştirilmesi için üretici ve tüketiciler arasında
diyalog ve iş birliğine öncelik verilmesi gerektiğini söyleyen Erdoğan, geçiş yollarının güvenliğini sağlamak, nakil için alternatif güzergahlar oluşturmak, kaynakları çeşitlendirmek ve beklenmedik kesintilere karşı talep esnekliğini artırıcı önlemler almanın son derece önemli olduğunu dile getirdi.
Başbakan Erdoğan, bu noktada İstanbul ve
Çanakkale boğazlarının risk altında bulunduğuna dikkat çekerek, "Enerji arzının kesintisiz sürdürülmesinde petrol gibi tehlikeli maddeler taşıyan tankerlerin Türk boğazları gibi hassas noktalardan geçişlerinin
emniyet altına alınması, petrol ve doğalgaz
boru hatlarının
terörist saldırı ve kazalardan korunması, bugün daha da önemli hale gelmiştir." dedi. Erdoğan, "Bu vesileyle Türk boğazlarındaki tanker trafiğinin geçiş güvenliğini
deniz çevresini ve İstanbul'u tehdit edecek şekilde giderek arttığını enerji camiasının dikkatine bir kez daha sunmak istiyorum. Bu dar su yolundan petrol taşımacılığının sürdürülebilir olmadığını artık herkesin kabul etmesi gerekiyor. Bu tehdit altında İstanbullular olarak yaşamamız mümkün değil.'' şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, ayrıca
Türkiye'nin enerji ihtiyacı konusuna da dikkat çekti. Ekonominin son 3 yıl içerisinde büyük bir sıçrama kaydettiğini belirten Erdoğan, iç piyasada enerji talebinin arttığını söyledi. Enerji kaynaklarını geliştilmesine önem veriklerine dğinen Başbakan Erdoğan, gerekli önlemlerin alınmaması durumunda iç talepteki artışın karşılanamayacağı tehlikesine dikkat çekti. Erdoğan, Türkiye'nin
2020 yılında enerjide dışa bağımlılığının yüzde 78'e yükselme ihtimali bulunduğunu enerji tüketiminin de yüzde 60 kadar artmasının beklendiğini dile getirdi. Sektörde önemli düzenlemelere gidildiğini anlatan Erdoğan
yabancı yatırımcıları enerji sektöründe yatırım yapmaya davet etti.
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin enerji stratejisinin diğer bir boyutunun da
Irak doğalgazının Türkiye üzerinden
Avrupa ve ABD'ye taşınması olduğunu ifade etti. Erdoğan, 'Önümüzdeki yıllarda bilhassa Irak'ın kuzeyinde bulunan zengin doğalgaz rezervleri
Kerkük-Yumurtalık hattının geçiş hakkı kullanılarak inşa edilecek bir
boru hattıyla
Ceyhan'a getirilmesi ve buradan da AB ülkeleri ile ABD'ye ulaştırmayı tasarlıyoruz." dedi.
Toplantıda bir sunum yapan
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ise, enerji güvenliğinin sağlanmasında Türkiye'nin bulunduğu eşsiz coğrafyasıyla önemli bir avantaj sağladığını dile getirdi. Güler, ''Sadece Türkiye'nin değil, tüketiciler için, Avrupa'nın ve batının da enerji arz güvenliğini oluşturmaktadır'' dedi. Türkiye'nin doğusunda dünya doğalgaz ve petrolünün yüzde 72'sinin, batısında ise önemli tüketicilerin bulunduğunu anlatan Güler, "Sadece bizim için değil, Avrupa'nın hatta batının enerji arz güvenliğini sağlamak bakımından Türkiye önemli bir avantaj sağlayacaktır. Türkiye'nin önemini sadece AB açısından bölgesel istikrar açısından da son derece önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. BTC, Şahdeniz,
Samsun-Ceyhan boru hattı,
Nabucco hattı projelerinin zamanında bitmesi çok önemlidir. Bu projelerin zamanında bitmesi hem bölgemizin istikrarı, hem kalkınması hem de batının arz güvenliği açısından son derece önemlidir.'' şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Tekfen Filarmoni Orkestrası "Üç Denizin Sesi" isimli bir konser verdi. Klasik
müzik aletleri ile
kemençe ve tulumun da çalındığı konser büyük beğeni topladı. Saim Akçil yönetimindeki filarmoni orkestrası Mozart'ın Türk Marşı'nı çaldıktan sonra Mahmut Turan'ın tulumu, Selim Bölükbaşı'nın da kemençesi eşliğinde başta
Karadeniz yöresi olmak üzere bir çok parçayı seslendirdi.