Mali krizin
Türkiye ekonomisine etkisini azaltmak için alınan önlemlere yenileri ekleniyor. Bu kez amaç, bankacılık sektörünün
sermaye gücünü korumak.
BDDK, bankalardan 2008 yılı kârlarını dağıtmamalarını, sermayeye eklemelerini istedi. Bu
operasyon, bankalara en az 15 milyar YTL sermaye takviyesi anlamına geliyor. BDDK'dan, Bankalar Birliği'ne gönderilen yazıda, 2009 yılında kâr dağıtımı yapmamaları vurgusu dikkati çekti. BDDK yönetimi, kâr dağıtımı yapmak isteyen bankalardan ise gerekçelerini bildirmelerini talep etti. Bankalar, makul gerekçe sunamaz veya BDDK'yı ikna edemezlerse, bu yılki kârlarını dağıtmayıp, mali bünyeyi güçlendirmek için kullanacaklar.
FAİZ RİSKİNE ÖNLEM
BDDK, portföyünd
e devlet iç borçlanma senedi bulunan bankaların,
faizlerdeki son artış nedeni ile sermaye zafiyeti yaşamaması için de bir kolaylık getiriyor. Buna göre, bankalar daha önce aldıkları düşük faizli kâğıtları vade tarihine kadar portföylerinde tutmaya devam ederlerse, bilançolarına zarar yazmayacaklar. Sermayelerini koruyacaklar. Böylece, örneğin birkaç ay önce yüzde 18-20 arasında faiz getirisi için alınan hazine bonosu veya tahvilin, bugün yüzde 24-25 aralığına kadar çıkan faizler karşısında, bankalara zarar ettirmesine fırsat tanınmayacak.
Aralık 2000'de, portföyünde düşük faizli hazine kâğıdı bulunduran, nakit ihtiyacını ise gecelik borçlanma ile karşılayan Demirbank, pi
yasa koşullarının bir anda değişmesi, diğer bankaların borç vermemesi, elindeki kâğıtların görece düşük faizi nedeni ile değerini yitirmesi yüzünden sermayesini kaybetmiş ve konulma durumuna gelmişti. Demirbank daha sonda HSBC'ye satılmıştı.
Ticari mevduat da sigorta kapsamında
Varlık Barışı yasa tasarısına eklenen bir hükümle, mevduat güvencesine ilişkin yetkiyi iki yıl süreyle üstlenen hükümet, tasarruf mevduatı dışındaki mevduatı da gerekirse sigortalayabilecek. Böylece, vatandaşların kişisel YTL ve döviz varlıkları dışında, koşulların gelişimine göre firmaların ticari mevduatı da sigorta kapsamında teminat altına alınabilecek.
OKAN MÜDERRİSOĞLU- SABAH