Bank Asya'ya yapılan baskıların ardından tepkiler devam ederken gazeteci Turhan Bozkurt konunun farklı bir boyutuna dikkat çekti. 'BDDK'dan çifte standart' başlıklı yazısında; Kaddafi'nin bankası olarak bilinen kuruş EFT bile yapamaz hale gelen ATB'yi (Arap Türk Bankası) kara listeden kurtarmak için canla başla çalışan BDDK'nın hiç bir sorunu bulunmayan Bank Asya'ya karşı uygulamakta ısrar ettiği hukuksuzlukların tazmininin çok ağır olacağının altını özellikle çizdi.
İşte Bozkurt'un o yazısı:
"Skandal kararla Bank Asya yönetimini 3 Şubat akşamı TMSF’nin atadığı isimlerle değiştiren Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) güya Arap Türk Bankası (ATB) hakkında verilen karardan ilham almış.
İki karar arasında illiyet kurmaya çalışan BDDK’nın bir an için tutarlı olduğunu farz edelim. Her iki kararın gerekçesinden tatbikine kadar bütün safahat, Bank Asya’nın maruz kaldığı haksızlıkları, hukuksuzlukları teyit ediyor.
Libya’da Kaddafi’ye karşı başlayan halk isyanı devam ederken Birleşmiş Milletler, Arap Türk Bankası’nın ana ortağı olan Libyan Foreign Bank’ın mal varlığının dondurulmasına karar vermişti. Bakanlar Kurulu karar muvacehesinde dosyayı BDDK’ya tevdi etmişti. Ana ortak malî açıdan bloke edilmişti ve ATB’nin 1 dolarlık EFT bile yapması mümkün değildi. BDDK da bunu gerekçe göstererek 4 Temmuz 2011’de Bankacılık Kanunu 18/5. maddeden yönetim kurulu üyelerini değiştirmişti.
ABD nezdinde diplomasi yürütüldü. Yönetimin TMSF’ye geçtiği belirtildi ve bir süre sonra uluslararası tahditler kaldırıldı. Banka kara listeden (OFAC) çıkarıldı. Böylece faaliyetlerine devam etti. Haddi zatında operasyon, banka ortakları ile yöneticilerinin bilgi ve isteği dâhilinde yapılmıştı. Bankanın yönetiminin değiştiği operasyon bittikten sonra TMSF’nin yapıcı ifadelerle dolu yazılı açıklaması ile anlaşılmıştı.
TOMA destekli Çevik Kuvvet ordusu, banka genel müdürlüğüne çıkarma yapmamıştı. Operasyon ve elde edilen bilgiler hakkında kamuoyuna bilgi sızdırılmamıştı. Her adım, 3. şahıslara karşı büyük bir gizlilikle yürütülmüştü. Ortaklar operasyondan fayda sağlamış, ortaklık haklarını kısa sürede yeniden kazanmıştı.
Halk devrimine kadar Muammer Kaddafi’nin bankası olarak bilinen ATB’de Ziraat ve İş Bankası’nın da ortaklığı var. Hem iki bankamız hem de top yekûn bankacılık sistemimiz, ‘kara para suçlaması ile gözaltında bulunan’ bir bankadan ötürü zarar görebilirdi. O günkü BDDK, tehlikeyi fark etmiş ve yerinde müdahaleleri ile Türkiye’nin yüz akı olacak bir operasyona imza atmıştı.
Bugünkü BDDK ise Bank Asya’da bambaşka bir profil çizdi. Eksik evrak bahanesi ile yönetim kurulu üyelerini değiştirdi. Kararda, ATB’de olduğu gibi ne müşahhas bir tespit ne de atıf var. ‘Bank Asya ortakları kuruculuk vasfını kaybetmiş olabilir’ kanaatidir yegâne gerekçe. ‘Ortakların farklı şirketlerdeki ortaklarına ait banka hesap dökümleri’nin talep edilmesi gibi absürtlüğe rağmen evrak ikmal edilmeye başlandığı halde BDDK, Türk Ticaret Kanunu’na aykırı biçimde genel kurula gitmeden ortakların yönetim hakkını ellerinden aldı.
Banka ortakları ve yöneticileri operasyon hakkında bilgilendirilmediği gibi eksik evrak hususunda dahi ortaklar te’kiden uyarılmadı. TMSF yöneticileri, Bank Asya’nın Ümraniye’deki genel müdürlüğüne polis ordusu ile geldi ve baskın yaptı. Bundan evvel sosyal medyada, milletin elektrik paralarıyla ayakta duran ve tarafsız yayıncılık yapması için kurulan TRT’de bankaya el konuldu gibi yalan haberlerin çıkması operasyonun bir yerlerde kotarıldığının ispatıydı. Ortaklar ve yöneticiler, operasyondan alt yazıyla haberdar oldu.
Hâsılı ATB’ye matuf işlemde kılı kırk yaran BDDK ve TMSF, Bank Asya’da makul şüpheye tutunmuş, baskın görüntüsü vererek müşterilerin paniğe kapılmasını murad etmişti. Bununla iktifa etmeyen TMSF, ticari sır niteliğindeki müşteri bilgilerini hükümete yakın gazetelere çarpıtarak sızdırmıştı. Böylece bankanın itibarı zedelenecek, fon çıkışı hızlandırılarak 14 aydır yürütülen batırma teşebbüsünde altın vuruş gerçekleştirilecekti.
Şükür ki aziz milletimiz kirli oyunu ilk dakikadan itibaren fark etti ve varını yoğunu ortaya koyarak Bank Asya’ya sahip çıktı. Fon çıkışı olmayınca maskeler birer birer düşmeye başladı. 71. maddeden el koymayı mümkün kılacak karine bulamayan BDDK’nın mevcut üyeleri, ATB kararının arkasına sığınmasın. Bugün gazetesinin dünkü haberinde murakıpların BDDK’yı şu şekilde ikaz ettiği bilgisi yer aldı: “Bank Asya için Kentbank’tan 2 kat daha fazla tazminat ödemek zorunda kalırız.”
Murakıpların ikazına rağmen Bank Asya işgalinde ısrar edilen her gün BDDK ve TMSF’nin suç dosyasını kabartıyor."
ZAMAN