Özince, TBB'nin 49. Olağan Genel
Kurul toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Son dönemde yaşanan olumlu gelişmelere karşın uluslararası göstergelere göre
Türkiye'de finansal
sektörün ve bankacılık sisteminin son derece
küçük olduğuna dikkat çeken Özince, 1980'li
yıllara göre aktif büyüklüğün, aktiflerin GSMH'ye oranının önemli ölçüde artmasına ve öz kaynakların büyümesine rağmen nüfusa oranla bazı göstergeleri 1980'li yılların ve AB'ye ait büyüklüklerin çok gerisinde olduğunu bildirdi.
Özince,
ekonomik istikrarın, finansal hizmetlere olan talebi olumlu yönde etkilemeye devam edeceğini kaydetti. Özince, bu çerçevede belirsizliklerin, faaliyet riskinin azaltılması yoluyla beklentilerin iyileştirilmesinin YTL'ye olan talep artışı ve uzun vadeli kaynakların oluşturulması açısından ne kadar önemli olduğunun görüldüğünü ifade etti.
Finansal sektörün büyümesinde önemli bir faktörün de özel girişimcilerin bu sektörde faaliyet gösteren kurumlara yatırım yapmasını ve öz kaynaklarını büyütmesini özendirmek olduğunun altını çizen Özince, şöyle konuştu: "Risklerin yüksek, buna karşılık karlılığın düşük olmasının yanında
yurt dışında yerleşik rakipler karşısında haksız rekabete neden
olan uygulamalar, kuralların oluşturulmasında ekonominin ve hukukun temel ilkeleriyle bağdaşmayan yaklaşımlar, aracılık maliyetini artıran vergisellikler,
kayıt dışı faaliyetler, bankacılığa olan yatırım caydırıcı ve büyütmeyi sınırlandırıcı niteliktedir."
Kısa dönemde bilançonun yapısındaki hızlı değişme ile yurt içi kaynakların kısa vadeli yapısı göz önünde bulundurularak risk yönetiminde daha hassas davranılmasının giderek daha çok önem taşıdığının altını çizen Özince, şöyle devam etti: "
Temel bankacılık göstergeleri, bankacılığımızın şimdi daha güçlü ve sağlıklı bir yapıda olduğunu ortaya koymaktadır. Ülkemizde geleceği ilişkin beklentiler daha iyidir, kısa vadeli her türlü gelişmeye rağmen güven artmıştır. Bu durumun en önemli göstergesi olan YTL'ye güçlü talep artışı, hem ekonomik faaliyeti hem de finansal sektördeki olumlu gelişmeleri desteklemiştir. Finansal sektör yeniden büyümeye başlamıştır."
CİHAN