Son bir yılda
kalkınma ve yatırım
bankaları ile
yabancı bankaların dönem
karları artarken, özel bankalar,
katılım bankaları ve kamu bankalarının net dönem karları azaldı.
Ocak-
Mart 2011 döneminde özel bankaların karı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,8,
kamu bankalarının yüzde 13, katılım bankalarının yüzde 8,6 gerildi. Söz konusu dönemde kalkınma ve yatırım bankalarının karı yüzde 6,5, yabancı bankaların karı yüzde 23 artış gösterdi.
AA muhabirinin
BDDK verilerinden derlediği bilgilere göre, Mart 2010 döneminde 3 milyar 657 milyon lira olan özel bankaların karı yüzde 19,8 oranında (723 milyon lira) azalarak, Mart 2011 itibarıyla 2 milyar 934 milyon liraya geriledi. Faiz gelirlerinin
faiz giderlerini karşılama oranı da Mart 2011'de 38,6 puan azalarak, yüzde 187,4 düştü, faiz dışı gelir/gider dengesi ise 1,9 puan artarak yüzde 87,3'e yükseldi.
Kamu bankalarının net dönem karı da söz konusu dönemde yüzde 13 (226 milyon lira) azalarak, 1 milyar 507 milyon lira düzeyinde gerçekleşti. Kamu bankalarında aynı dönemde faiz gelirlerinin faiz giderlerini karşılama oranı 13,3 puan azalarak, yüzde 175,6'ya geriledi. Faiz dışı gelir/gider dengesi 5,8 puan artarak yüzde 68,5'e çıktı.
Katılım bankalarının dönem karı ise bir yıllık dönemde yüzde 8,6 (16 milyon lira) oranında azalarak Mart 2011 itibarıyla 169 milyon liraya geriledi. Kar payı gelirlerinin kar payı giderlerini karşılama 5,6 puan artışla, Mart 2011'de yüzde 191,9'a yükseldi. Kar payı dışı gelir/gider dengesi ise 6,6 puan azalarak, yüzde 68'e geriledi.
Yabancı bankaların net dönem karı da önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 23 (116 milyon lira) artarak, Mart 2011 itibarıyla 618 milyon liraya yükseldi.
Kalkınma ve yatırım bankalarında ise net dönem karı önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6,5 (14 milyon lira) artarak Mart 2011 itibarıyla 225 milyon liraya çıktı.
Bankacılık sektörü karının Mart 2011 itibarıyla yüzde 53,7'sini özel bankalar, yüzde 27,7'sini kamu bankaları, yüzde 11,3'ünü yabancı bankalar, yüzde 4,2'sini kalkınma ve yatırım bankaları, yüzde 3,1'ini katılım bankaları elde etti.
-FAİZ ORANINDA ARTIŞ BEKLENTİSİ-
Bu arada BDDK uzmanları,
Merkez Bankası'nın 23
Eylül 2010 tarihli Türk parası ve yabancı para
zorunlu karşılık oranlarının artırılması ve TP zorunlu karşılıklara faiz uygulanmasının sona erdirilmesi kararıyla, 21
Aralık 2010, 24 Ocak, 23 Mart ve 21
Nisan 2011 tarihleri ile 2
1 Nisan 2011 tarihli zorunlu karşılık oranlarının vadelerine göre artırım yönünde farklılaştırılmasına ilişkin kararlarını değerlendirdi.
Uzmanlar, söz konusu kararların oluşturacağı gelir kaybının
kredi faiz oranlarındaki artışlarla telafi edileceği varsayımı altında, ''kredi faiz oranlarında 1,5 puana kadar artışların olabileceğinin hesaplandığını'' belirtti.
-TAKİPTEKİ ALACAKLAR-
Ekonomik
krizi takip eden dönemde ekonomide yaşanan canlanma sektörün kredi hacminde yüksek oranlı artışlar şeklinde kendini gösterirken takipteki alacaklar tutarında düşüş gözlendi. Aralık 2010'da 19,9 milyar lira olan takipteki alacaklar, Mart 2011'de 18,9 milyar seviyesine geriledi.
Takipteki alacaklar içinde en yüksek pay, yüzde 37,3 ile bireysel kredilerde iken, kurumsal/ticari kredilerin payı yüzde 34,3, KOBİ kredilerinin payı ise yüzde 28,4 seviyesinde oldu.
Bu yılın ilk çeyreğinde takipteki alacaklarda gözlenen toplam 1 milyar 76 milyon liralık azalışın 513 milyon lirası KOBİ kredilerinden, 294 milyon lirası
tüketici kredilerinden, 188 milyon lirası kurumsal/ticari kredilerden ve 82 milyon lirası da kredi kartı alacaklarından kaynaklandı. Söz konusu dönemde takipteki kredi kartı alacakları yüzde 7,5, tüketici kredileri yüzde 7, KOBİ kredileri yüzde 5,9 ve kurumsal/ticari krediler ise yüzde 4,8 azaldı.
Ekonomik krizin etkilerinin en fazla gözlendiği KOBİ kredileri, Mart 2011 itibariyla yüzde 3,8 ile en yüksek takibe dönüşüm oranına sahip kredi türü olma özelliğini korurken, söz konusu oran bireysel kredilerde yüzde 3,7, kurumsal/ticari kredilerde ise yüzde 2,6 seviyesinde oldu.
Takibe dönüşüm oranları, kredi kartı alacaklarında yüzde 8'den yüzde 7,7'ye, konut kredilerinde yüzde 1,4'ten yüzde 1,2'ye,
taşıt kredilerinde yüzde 6'dan yüzde 4,9'a, ihtiyaç kredilerinde yüzde 3,2'den yüzde 2,7'ye gerilediği gözlendi. Uzmanlar, takibe dönüşüm oranlarında gözlenen düşüşlerin,
ekonomik krizin hane halkının harcama eğilimi, kredi talebi ve kredi
geri ödeme performansı üzerindeki olumsuz etkilerinin azaldığına işaret ettiğini kaydettiler.
Mart 2011 döneminde kredilerin takibe dönüşüm oranı en yüksek banka grubu yüzde 5,3 ile yabancı bankalar olurken katılım bankaları yüzde 3,2 ile ikinci sırada, özel bankalar yüzde 2,8 ile üçüncü sırada yer aldı.