Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Ali
Babacan,
vergi artırarak, ilave vergi koyarak bir
tedbirin gündemlerinde olmadığını bildirdi.
Babacan, katıldığı bir televizyon programında, maliye
politikası tedbirleri deyince, bu tedbirlerin illa
vergi artışı şeklindeki önlemler anlamına gelmemesi gerektiğini söyledi.
''Bizim böyle bir niyetimiz, programımız yok. Yıl sonuna kadar herhangi bir vergi kalemine, herhangi bir artış düşünmüyoruz'' diyen Babacan, eğer maliye politikası tedbirleri olacaksa, bunların ağırlıklı olarak tasarruf yönünde olacağını belirtti.
Babacan,
Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırması'ndan önemli miktarda gelir beklediklerini ifade ederek, bu gelire ilişkin rakam vermek istemediğini söyledi. Babacan, ''Ne zamanki nakit ödeme olur, Hazinenin kasasına girer, ondan sonra biz 'Bu kadarlık nakit tahsilatımız oldu' diye açıklamamızı yaparız'' diye konuştu.
Yapılan nakit tahsilatının tamamının borç ödemesinde kullanılması durumunda, bunun çok önemli bir maliye politikası tedbiri olacağını kaydeden Babacan, şöyle devam etti:
''Çünkü ciddi bir vergi tahsilatı yapıyorsunuz ve onu tutuyorsunuz. Vergi artırarak, ilave vergi koyarak bir tedbir, böyle bir şey gündemimizde yok. Ama tasarruf tarafında, özellikle ilave gelen gelirlerin tasarrufunda ilave tedbirler olabilir. Ama ona da duruma bakarak karar vereceğiz.
İlave gelirin bir kısmı, bazı yatırım harcamalarında da kullanılabilir.
Türkiye'nin
rekabet gücünü artıracak, alt yapısını iyileştirecek yatırım harcamalarına yönlendirebiliriz. Seçim dönemi geçsin, yeniden yapılandırmadan gelen tahsilatlarda nakit rakamlar kesinleşsin, ondan sonra biz oturacağız ve karar vereceğiz, henüz
erken.
2011 yılı için yeniden yapılandırmadan gelecek gelir, elimizde çok önemli bir maliye politikası enstrümanı şu anda. Bu kararların hepsinde,
seçimden sonra o günün tablosuna göre
hesap kitap yapılır, karar verilir.''
-''HENÜZ, NETİCEYİ OKUMAK İÇİN ERKEN''-
Başbakan Yardımcısı Babacan,
Kasım 2010'dan beri uygulanan ve ilerideki muhtemel ısınmayı şimdiden önlemeye yönelik önlemlerin bulunduğunu hatırlatarak, bu tedbirlerin sonuç verme açısından biraz zaman isteyen tedbirler olduğunu söyledi.
Söz konusu tedbirlere, önce
küçük tedbirler olarak başladığını, sonra yavaş yavaş dozajın yükseltildiğini anlatan Babacan, büyük tedbirlerin
Mart ve
Nisan ayında alındığını kaydetti. Babacan,
para politikası yoluyla alınan tedbirlerin sonuçlarının kimi durumda üç ay, kimi durumda altı ay, kimi durumda daha da sonra sonuç verdiğini belirterek, ''Dolayısıyla henüz, neticeyi okumak için erken olduğunu düşünüyoruz'' dedi.
Babacan, özellikle bankacılık sektörü ile ilgili gelişmelerin, dış ticaret dengesi, ödemeler dengesi ve
sermaye hareketlerinin çok sıkı şekilde takip edildiğini belirterek, sürekli bir
izleme ve gözlemenin söz konusu olduğunu söyledi.
Gelişmelere göre eğer gerekirse ilave tedbirlerin her zaman olabileceğini, sürecin dinamik bir süreç olduğunu, dünyanın ve iç piyasanın çok hareketli olduğunu kaydeden Babacan, iç tüketimdeki hareketliliğin nasıl bir hareketlilik olduğunun önemine işaret etti.
Başbakan Yardımcısı Babacan, halkın harcamasını kazanarak mı yoksa borçlanarak mı yaptığı,
yerli ürünlere mi yoksa ithalata dayalı ürünlere mi para harcandığının çok önemli olduğunu anlattı.
-''KREDİLERİN ARTIŞ HIZINDA, BİR MİKTAR DÜŞÜŞ VAR''-
Kredi hacmindeki artışa bakıldığında, özellikle son iki ayda artış hızında bir miktar düşüş olduğunu ifade eden Babacan,
kredi hacmindeki yüzde 20-25 civarında bir artışı makul kabul ettiklerini söyledi.
Babacan, sermaye hareketlerindeki trendlerin arzu edilen istikamette geliştiğine dikkat çekerek, ''Yani orada herhangi bir sıkıntı yok, hatta ilk başta çıkmış oldu, kur hareketlendi, sonra tekrar ciddi miktarda Türkiye'ye geliş oldu. Çıkan para istemediğimiz türden, giren paranın çoğu da istediğimiz türden sermaye olarak gerçekleşti'' diye konuştu.
-''TRENDLER, DOĞRU TRENDLER''-
Babacan, trendlerin doğru trendler olduğunu belirterek, arzu edilen noktaya henüz ulaşılmadığını ama tedbirlerin ağırlıklı olarak mart ve nisanda alındığı göz önünde bulundurulduğunda, sonuçların üç ile altı ay gibi bir zamanda alınmasının son derece
doğal olduğunu söyledi.
''Biraz sabretmek lazım, dünyayı iyi izlemek lazım, Türkiye'yi iyi izlemek lazım'' diyen Babacan, ama genel politika çerçevesinde asla bir sapmanın, asla bir vazgeçmenin, geri dönüşün olmadığını kaydetti.
Babacan, ''Bizim yeni bir başarısızlığa, yeni bir sıkıntılı tabloya tahammülümüz olamaz. Ne gerekiyorsa yaparız, korkmayız, çekinmeyiz. Şu anda eğer Türkiye'nin güvenilirliği yüksekse, Türkiye'nin risk primi düşükse, Türkiye bugün 11 tane AB ülkesinden daha emniyetli, daha güvenilir, daha istikrarlı görülüyorsa, biraz da bu siyasi irade sebebiyledir'' dedi.