IMF Dünya Bankası Yıllık Toplantılarına katılmak üzere ABD’nin başkenti Washington'da bulunan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Uluslararası Finans Enstitüsü Yıllık Üye Toplantıları kapsamında düzenlenen programda konuştu. Babacan, Avrupa Birliği’nin sahip olduğu kriterler ve normların Türkiye’ye ciddi katkısı olduğunu ifade etti. Birçok ülkenin kendisini demokrasi ve insan hakları açısından yeterli gördüğünü ama bu iddiaların dışarıdan yapılacak ciddi kontrol mekanizmaları ile gerçekçi olabileceğini dile getiren Babacan, özellikle bu yönüyle AB müzakerelerinin Türkiye’nin siyasi reform sürecine büyük katkısı olduğunu vurguladı.
Babacan, AB’ye üye 28 ülkenin tümüne aynı anda Türkiye için evet dedirtmenin zor olduğuna dikkat çekti. AB’ye katılım sürecinin tahmin edilenden daha fazla sürdüğünü kaydeden Babacan, “Süreç kontrol altında ve devam ediyor. Ama belki bizim gerçekte düşündüğümüzden yavaş ilerliyor” ifadelerini kullandı. Babacan, Türk toplumunun AB sürecine hala güçlü bir şekilde destek verdiğini hatırlattı. Bu nedenle sürece devam etmede kararlı olduklarını kaydetti.
"EKONOMİMİZDE REKABETİN İYİ İŞLEMESİNİ İSTİYORUZ"
Ekonomi konusunda AB standartlarının bazı alanlarda çok düzenleme gerektirdiğini ifade eden Babacan, “Bazı alanlarda rekabet sınırlandırılıyor. Avrupalı meslektaşlarımız da bundan memnun değil. Bu yüzden bu konuya yaklaşımımızda çok dikkatli davranıyoruz. Çünkü ekonomimizde rekabetin iyi işlemesini istiyoruz. Tüm düzenlemeleri değil doğru sayıda düzenleme yapmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin ihracat rakamlarına da değinen Babacan, AB’nin halen Türkiye’nin bir numaralı ihracat pazarı olduğunu söyledi. Rusya, Ukrayna ve Irak’a yapılan ihracatta düşüş görüldüğünü belirten Babacan buna rağmen ihracatın yüzde 15 ila 20 civarında artış gösterdiğini kaydetti. Babacan, geçen yıl Türkiye’nin 153 milyar dolarlık ihracat yaptığını söyledi. Babacan, Ortadoğu’da yaşanan gelişmelerin ihracat rakamlarına etksinin kısıtlı olduğunu sözlerine ekledi.
Dünyada New York’tan sonra en fazla diplomatik kuruluşun İstanbul’da olduğuna dikkat çeken Babacan, İstanbul’un merkezi özelliğinin günden güne daha çok bilindiğini ve bundan memnuniyet duyduklarını kaydetti.