Babacan, Hürriyet'te düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada,
Türkiye'nin 2002 yılından bu yana çok önemli dönüm sürecinden geçtiğini ve bunun devam edeceğini söyledi.
Bunun bir siyasi, sosyal,
ekonomik dönüşüm olduğunu ifade eden Babacan, 2002 yılının Türkiye'si ile bugünün Türkiye'sinin neredeyse iki ayrı
ülke denebilecek kadar farklı olduğuna dikkati çekti.
Babacan, ''Türkiye'den
siyasi istikrarın sağlanması, güçlenmesi, demokrasinin daha iyi işliyor oluşu, temel hak ve özgürlükler konusunda elde ettiğimiz başarılar, uygulamalarda meydana gelen iyileşmeler, Türkiye'nin bir hukuk devleti olması için ortaya koyduğumuz çabalar aslında bu başarının temelinde yer alan en önemli unsurlar'' dedi.
Siyasi istikrar olmadıktan sonra ekonomik istikrarın sağlanmasının son derece zor olduğunu ifade eden Babacan, Türkiye'nin yapmış olduğu bu siyasi reformlarda AB'nin hep bir çapa teşkil ettiğini, bugün hala AB konusunda ısrarla, inatla yollarına devam etmek istemelerinin, 20 milyon
avro para verip Brüksel'de daimi temsilcilik binası almalarının aslında bu konuda ne kadar kararlı olduklarını gösterdiğini vurguladı.
Ali Babacan, ''Biz şuna inanıyoruz ki dünyanın aslında güçlü bir
Avrupa'ya ihtiyacı var. Çünkü, Avrupa'nın değerleri ve Avrupa'nın idealleri aslında Türkiye'nin de rahatlıkla paylaşabileceği, uygulayabileceği ve kendi
bölgesinde de daha yaygın hale getirebileceği, hem yaptığı reformlarla hem de dünya için, özellikle içinde bulunduğumuz bölge için ilham kaynağı olması vesilesiyle de son derece büyük önem arz ediyor'' dedi.
Evvelsi gün yayınlanan istihdam rakamlarına baktıklarında, mevsimsel düzeltilmiş rakamlar olarak 2009 Nisan'ında yüzde 14,9 çıkan işsizlik oranının 2011 3. çeyreği itibariyle yüzde 9,6'ya düştüğünü belirten Babacan, ''Krizin en tepe noktası ile iki gün önceki rakamları mukayese edecek olursak işsizlik oranımızda yüzde 5,5'lik düşüş var. Sadece son 12 ayda Türkiye'de 1,7 milyon ilave istihdam oluştu. Krizin en tepe noktası ile bugünü karşılaştıracak olursak da Türkiye'de 3,5 milyon istihdam artışımız var'' diye konuştu.
-''Sonuçlara pek çok ülke gıpta ile bakıyor''-
Bu sonuçların pek çok ülkenin gıpta ile baktığı sonuçlar olduğuna dikkati çeken Babacan, şunları kaydetti:
''G-20 Zirvesi için Fransa'nın
Cannes şehrinde idik. Salona girdiğimizde hemen
OECD Genel Sekreteri yanımıza geldi ve dedi ki; 'şöyle bir etrafınıza bakın, burada sizin haricinizde 19 tane lider var ama hiçbirisi gülmüyor, sadece siz gülüyorsunuz. Ben geçenlerde sayın Baş
bakan yardımcınıza da, Ali Bey'e de söyledim, o da bakanlar toplantısında tek gülen bakan olarak oturuyordu, biraz bu acıyı, biraz bu sorunları paylaşarak, hafif şöyle biraz
kontrol ederseniz, bu kadar tebessümle etrafa bakmazsanız iyi olacak, buradaki havaya daha uygun olacak' dedi. Dolayısıyla tablo gerçekten dünya açısından Avrupa açısından oldukça sıkıntılı ama Türkiye açısından da çok
şükür iyi neticeler şu ana kadar almış durumdayız.''