***

Türkiye ekonomide kritik bir haftaya giriyor...

Merkez Bankası'nın faiz kararı sonrası piyasalar sert dalgalanma yaşadı.

Marjinal fonlama oranı %7.75'ten %12'ye yükseltildi, politika faizi %4.5'tan %10'a yükseldi.

Borsa son iki yılın en düşük seviyesi olarak 60753 gördü...

2,39'u gören dolarda ise düşüş yaşandı...

Merkez Bankası faiz artırım kararı sonrası büyüme zayıflayacak ancak bu kararla ekonomik krizin ve Türk Lirasının dolar karşısında devalüe olması engellendi. Ancak henüz tehlike bitmiş değil... Öncelikle ekonomide normalleşmenin başlaması için siyasi risklerin minimum seviyeye inmesi şart. Kredi derecelendirme kuruluşu Moody's uyarısını yaptı, aşağı yönlü risklerin devam ettiğinden bahsetti.

Moody's, Fitch -ve artık tanımasak da Standard &Poor's- gibi kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye hakkında olumsuz bir kanaat bildirmedi, yani bir not indirimi yapmadı lakin bütün bu ajansların Türkiye görümünü durağan.. Not indirimi olmasa da risklerin devam etmesi durumunda negatif izlemeye alabilmeleri söz konusu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ileriye dönük B ve C planımız var dedi. 

Peki ne var bu planlarda?

İddialara göre 'piyasa ekonomi sistemi' kurulacak, ekonomik suç kavramı tanımlanacak. Reel sektörü rahatlatacak ve yabancı sermayeyi teşvik edecek uzun vadeli yatırım araçları cazip hale getirilecek. Bu gelişmeler memnuniyetle karşılanabilir. 

Borsa İstanbul için 60000 puan çok önemli bir seviye, Dolar bazlı endeks ise şu an 2,6 Cent'e denk geliyor. Bu bölgenin kırılması sert satışın geleceğinin habercisi olarak görülebilir.

Endeks sert satış yerse aynı şekilde dolar da yukarı yönlü harekete başlar.

60000 seviyesinin aynı zamanda önemli bir destek bölgesi olduğu biliniyor. 

Herşeye rağmen 2014'ün sancılı geçeceğini düşünsem de hem Cumhurbaşkanlığı, hem de genel seçimlerin art arda yapılacağı 2015 yılının toparlanma dönemi olacağını temenni ediyorum.