Türkiye ve AB arasında İstanbul'da düzenlenen ''Türkiye ve AB:
Avrupa Enerji Politikası İçin Hep Birlikte'' başlıklı konferansta konuşan Bakan Güler, Atatürk'ün ''Yurtta sulh, cihanda sulh'' sözünü hatırlatarak, bu çerçeveyi enerji için de kullanmak gerektiğini söyledi.
''Enerji savaşlara, çatışmalara sebep oluyor ama bazen de dostlukları getiriyor'' diyen Bakan Güler, görevde bulunduğu yaklaşık 5 yıllık süre içinde
imza atılan enerji projelerinden bahsetti.
Güler, ''bir insanlık,
medeniyet'' projesi olarak nitelendirdiği ''
Samsun-
Ceyhan'' projesinin bitirileceğini vurgulayarak, ''Bazı konjonktürel değişiklikler oluyor, bazı
ülkelerin açıklamaları oluyor. Ama biz işimize bakıyoruz. Dolayısıyla biz bu konjonktürel değişikliklerden etkilenmeden,
Bakü-Tiflis-Ceyhan nasıl bittiyse Samsun-Çeyhan'ı da öyle bitireceğiz'' dedi.
Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham
Petrol Boru Hattı
Projesi'nin planlanandan daha önce bitirildiğini ve bunu ''Risk aldık, inisiyatif kullandık bitirdik'' sözleriyle vurgulayan Bakan Güler, bu projede 175'inci tankerin yüklendiğini kaydetti. Güler,
Kerkük-Yumurtalık Hattı'nın Irak'taki sorunlar çözülünce petrol taşımaya devam edeceğini ifade ederek, Şahdeniz Projesi'nin bitirildiğini ve bu projede
doğal gaz almaya hazır olunduğunu aktardı.
Güler, ''Gaz gelir gelmez, Temmuz ayının sonunda Yunanistan'a ilk gazı vereceğiz'' diye konuştu.
-''NABUCCO'DA GERİ ADIM YOK''-
Bakan
Hilmi Güler,
Nabucco olarak adlandıran Türkiye-
Bulgaristan-
Romanya-
Macaristan-
Avusturya Doğalgaz Boru Hattı Projesi'ne de değindiği konuşmasında, ''Bu konuda bizim tavrımız net ve kesin, proje bitecek. Nabucco Projesi'nde geri adım yok, kararlıyız'' dedi.
Bu projenin bir kısmının, Türkiye'deki hatlar yapılırken bitirildiğini aktaran Güler, bunlar sayesinde en az 10 yıl boyunca Avrupa'nın ihtiyacı olan gazın verilebileceğini söyledi.
Güler, projede zaman kaybı olmadığını da vurgulayarak, şunları kaydetti:
''Yeter ki gaz olsun. Yalnız bir noktayı ifade etmek istiyorum, bu nokta şu;
boru hatları olabilir ama içinin dolu olması lazım. Bunu için de sizlerin, özellikle AB'ye üye ülkelerin, gaz üretecek ülkelerle görüşmeniz ve onları yatırıma zorlamanız lazım'' dedi.
Konuşmasını ''AB'ye biraz takılmak istiyorum'' diye sürdüren Bakan Güler, ''AB bazen birlik olarak hareket ediyor, bazen ayrı ayrı devletler olarak hareket ediyor. Burada birlikte hareket etmek gerekiyor. Yeri geldiği zaman ayrı ülke, yeri geldiği zaman birlik olmaz. Madem ki biz birlik halinde hareket ediyoruz o zaman bu projede de birlik olarak hareket etmeliyiz'' dedi.
Bakan Güler'in bu sözleri salondaki bazı katılımcılar tarafından alkışlandı.
-''NABUCCO'DA BİRBİRİMİZDEN HABERİMİZİN OLMASI LAZIM''-
Doğal gazın önemine değinen Güler, yeni dönemde, geçen yüzyılın kralı olan petrolün yanına doğal gazın da eklendiğini, doğal gazın çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Güler, bu noktada, bu projelerin, ilişkilerin, anlaşmaların iyi yorumlanması gerekliliğine işaret etti.
AB'nin en çok beğenilen kavramının ''birliktelik'' olduğunu belirten Bakan Güler, ''Burada şeffaflığa dikkat etmemiz lazım. Ayrı ayrı özel anlaşmalar yerine, şeffaflığı, rekabeti, dürüstlüğü esas alan bir ilkeyi vurgulamamız lazım. Eğer biz Nabucco'da 5 ortaksak, bu 5 ortağın birbirinden haberi olması lazım, bu çok önemli'' diye konuştu.
Bunu söylemeye hakları olduğunu dile getiren Bakan Güler, Bakü-Tiflis- Ceyhan gibi bir dünya projesini bitirdikleri, önemli olanın işi bitirmek olduğunu vurguladı.
''Samimi, net ve gayet şeffaf hareket etmemiz lazım. Bunu için de bu projeleri kısa sürede bitirmek istiyorsak birlikte hareket etmemiz lazım'' dedi.
Pek çok petrol
boru hattı ve doğal gaz projesinin sürdüğünü aktaran Bakan Güler,
Hazar geçişinin önemini vurguladı. Güler, ''Hazar Geçişi bizim için çok önemli. Bunun bizim için ayrıca başka bir anlamı da var. Türk dünyasının da aynı zamanda ortak projelerinden bir tanesidir. Bu projeyi de gerçekleştirmek gündemimizde bulunuyor. Buna diğer kıyıdaş ülkeleri de eklemeyi düşünüyoruz, bunların içinde Kazakistan'da bulunmakta'' diye konuştu.
Bakan Hilmi Güler, şöyle devam etti:
''Biz başkalarının işine, projelerine karışmıyoruz. Herkesin ayrı bir hareket alanı, ayrı bir fizibilitesi var. Dolayısıyla daha önce duyurulan bazı birliktelikler bizi memnun eder. Çünkü biz kendi işlerimize bakıyoruz. Bunu ne kadar gerçekleştirebilirsek doğal gaz son derece etkin ve
ekonomik bir enerji türü olarak hayatımızda uzun bir süre yer alacak. Bir de bunun elektrik olarak yansıması var. Avrupa
Elektrik Şebekesi'ne (UCTE) girmek istiyoruz. Bu sene içinde inşallah bunu da gerçekleştireceğiz.
Burada, doğal gaz ve petrolün dışında da yine bir
köprü, koridor olacağız. Ve pik saatinden dolayı özellikle yenilenebilir enerjideki avantajlarımızı kullanarak devreye gireceğiz. Bu önemli bir avantaj. Daha sonra
Kuzey Afrika'dan 7 ülke, bizim üzerimizden Avrupa'ya girmeyi düşünüyor. Bu da AB ile ilişkilerimizde çok önemli bir avantaj oluşturacaktır.''
-''KYOTO PROTOKOLÜ İNSANLIK BORCU''-
Bakan Güler, çevre konusunun önemine işaret ettiği konuşmasında, ''Kyoto Protokolü'ne olumlu bakıyoruz ve bunu aynı zamanda insanlık borcu olarak görüyoruz'' dedi.
AB ile olan enerji faslındaki çalışmaların başarıyla tamamlandığını aktaran Güler, bu konuda Türkiye'deki düzenlemelerin bazı AB ülkelerinden daha ileride olduğunu ifade etti.
Bakan Güler, Türkiye'nin
rüzgar haritasını çıkarıldığını, bu konuda ülkenin adeta yeniden keşfedildiğini dile getirerek, ''Bu, Türkiye'ye çok büyük imkanlar sağlıyor. Gelin sizlerle Türkiye'de birlikte yatırım yapalım'' dedi.
Jeotermal kaynaklar bakımından ülkedeki zenginliğe de dikkat çeken Bakan Güler, ''Jeotermal açısından Avrupa'da birinci, dünyada yedinciyiz. yer altındaki bu zengin kaynaklarımızı çevreyi kirletmeden enerji üretiminde kullanabiliriz'' diye konuştu.
Güler, Türkiye'de yatırımcı olup da enerji projesi bulunmayan kimse olmadığına dikkat çekerek,''Enerji Türkiye'deki
yıldız yatırım konularından biri. Gelin çevreci yatırımlarımızı birlikte yapalım'' diyerek katılımcılara yatırım yapma çağrısında bulundu.