Dünyaca ünlü
Amerikan gazetesi
New York Times'ın yaptığı bir haber incelemede 2008'deki krizin tersten yeniden başladığı vurgulanıyor. 3 yıl önce devletler
bankaları
kurtarmak için adım atarken bugün
Euro bölgesinde devletlerin batması bankaların varlığını tehdit ediyor. Haberde sorunun çözümü olacak 5 radikal adım şu şekilde sıralanıyor:
Sermaye belirsizliği ortadan kaldırılmalı.
Avrupa'nın zayıf bankalarının şiddetle paraya ihtiyacı var. Özellikle
İspanyol bankaları ve bunlara borç veren İtalyanlar bankalara yapılan stres testini kıl payı geçti. Banco Pastor, Caja de Ahorros del Mediterráneo, Banco Grupo Caja3, CatalunyaCaixa and Unnim testi geçmeyi başaramayan bankalar oldu. Bu noktada kurtarma paketleri doğrudan bankalara
sermaye enjekte edilecek şekilde tekrar tasarlanmalı.
Hesap dondurulması işlemleri çözülmeli. Başta İspanyol ve İtalyan bankaları olmak üzere tüm Avrupa bankaları, sonbahara kadar büyük pazarların açılmaması durumunda likidite kriziyle yüzleşecek. Burada sorunun yanıtı geçici finansman garantisi yoluyla tekrar istikrar yakalanması olacaktır. İlk olarak
Morgan Stanley analistleri tarafından ortaya atılan bu teorinin daha önce işe yaradığı biliniyor. Amerika'da krizin başında denenmiş ve sükûnet sağlanmıştı.
Mevduat sahibinin güveni tekrar kazanılmalı. Bankalardaki
mevduatlar bulunduğu devletin garantisine alındı. Euro bölgesinde olan devletin finansman kabiliyetini kaybetmesinden endişe eden tasarruf sahiplerinin paralarını çekmesiydi. Avrupa
Merkez Bankası verilerine göre 2010 başından beri
Yunan bankalarındaki mevduat yüzde 15 oranında azaldı. Ama eğer tek bir
Avrupa Birliği mevduat planı olmuş olsaydı, tasarruf sahipleri büyük ihtimalle paralarını çekmeyecekti.
Bankalar hükümetlere arka çıkmamalı. Düzenleme otoriteleri, farkında olmadan borç verenlerin elinde daha fazla likit varlık tutmasını
teşvik etmek yoluyla
siyaset-banka ilişkisini güçlendirdi. Bu ölümcül ilişkiyi ortadan kaldırmak için bankaların tamamen herhangi bir ülkenin tahviline yönelmesine sıkı sınırlamalar getirilmeli.
Bütün Avrupa'da tek bir
düzenleme otoritesi olmalı. Eğer ilk dört adım yerine getirilirse, siyaset-banka arasındaki duygusal ilişki bütün Avrupa'yı kapsayacak şekilde tekrar gün yüzüne çıkar. Bunun önüne geçmek için ise, bankanın iflası durumda borç verenlerin reel kayıpla yüzleşmesi gerekiyor. Bunu başarmak için de hiçbir Avrupa devleti hükümet otoritesinin itirazda bulunmadan dinleyeceği Euro bölgesi finansal denetleyicisi
tayin edilmeli.
ZAMAN