Avrupa krizinde çözüm umudu

Yunanistan, İrlanda ve Portekiz'in ardından krizin İtalya'ya sıçramasına yönelik kaygılar dün iktidar ve muhalefetin 40 milyar Euro'luk tasarruf paketi üzerinde uzlaşmasıyla yerini umuda bıraktı.

Avrupa krizinde çözüm umudu

Avrupa borsaları gelişmeler üzerine toparlanmaya başladı. ABD'de 14,3 trilyon dolarlık borçlanma tavanının yükseltilmesi konusunda uzlaşma sağlanamazken Merkez Bankası para politikasını daha fazla gevşetme yönünde açıklamalar yaptı. Amerika'dan gelen bu haberle İMKB bir miktar yükselişe geçti. Avrupa ülkelerindeki borç krizi dünyada kaygılara yol açtı. Yunanistan'ın ardından krizin İtalya ve İspanya'ya yayılmasından endişe ediliyor. 2,6 trilyon dolar ile Avrupa'nın en borçlu ülkeleri arasında bulunan İtalya'nın durumu yatırımcıları korkuturken, dün iktidar ve muhalefetin 40 milyar Euro'luk tasarruf planı üzerinde uzlaşmaları piyasaları bir nebze rahatlattı. Borsalar toparlanmaya başladı. Uzmanlar bu tarz tedbirlerin yeterli olmayacağı uyarısında bulundu. Bu sebeple Avrupa Birliği liderleri ve Euro Bölgesi maliye bakanlarının yarın acilen toplanabilecekleri bildirildi. Dün Avrupa'daki gelişmeleri değerlendiren Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 'kalıcı çözüm' uyarısında bulundu. Babacan, "Av-rupa'daki karşıtlarımıza ve uluslararası kuruluşlara doğruları hatırlatıyoruz, kendilerine öneriler sunuyoruz. Umarız ki doğru kararlar alırlar ve korkmadan sorunların üzerine giderler. Avrupa'da meydana gelecek bir bozulma ihracatımızı olumsuz etkileyecektir." ifadelerini kullandı. Dünyanın en büyük ekonomisi Amerika'dan gelen haberler de iç açıcı değil. ABD'nin 14,3 trilyon dolar olan borçlanma tavanının yükseltilmesi konusunda uzlaşma sağlanamadı. Başkan Barack Obama, 3 Ağustos'a kadar sorunun çözülmemesi halinde emeklilik maaşlarını ödemekte zorlanacaklarını söyledi. Avrupa'nın borç sorunu çözülmezse dünyayı yeni bir küresel kriz bekliyor Dünya ekonomileri, 2008-2009 yıllarında yaşanan küresel finans krizinin ardından Avrupa'daki aşırı borçlu ülkelerden kaynaklanan yeni bir kriz tehlikesiyle karşı karşıya. 500 milyar dolara yaklaşan borç batağındaki Yunanistan'ın ardından şimdi de 2,6 trilyon dolarlık borcuyla Avrupa'nın en yüksek borç/milli gelir oranına sahip ülkesi İtalya'nın durumu tüm dünyada büyük tedirginlik oluşturuyor. Gelişmeleri değerlendiren Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, küresel ekonominin son derece sıkıntılı, riskli bir dönemden geçtiğini belirterek, şu uyarıyı yaptı: "Avrupa'daki riskler her geçen gün büyüyor. Umarız ki Avrupa'da bunlara kalıcı çözümler üretirler, aksi halde dünyada 2008-2009 benzeri sıkıntılı bir tabloyla karşı karşıya kalma ihtimalimiz var. Özellikle İtalya'daki son gelişmeler, Yunanistan'daki sorunların bir türlü çözülemiyor oluşu bizi kaygılandırıyor." Ekonomi politikalarında son derece ihtiyatlı ve dikkatli gidilmesi gereken bir dönemde olduğumuzu ifade eden Babacan, "Avrupa'daki karşıtlarımıza ve uluslararası kuruluşlara doğruları hatırlatıyoruz, kendilerine öneriler sunuyoruz. Umarız ki doğru kararlar alırlar ve korkmadan sorunların üzerine giderler. İhracatımızı yaptığımız en önemli pazar Avrupa. Avrupa'da meydana gelecek bir bozulma ihracatımızı olumsuz etkileyecektir kuşkusuz." diye konuştu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu başkanlığındaki heyeti kabulünde gazetecilerin sorularını cevaplayan Babacan, Avrupa'daki gelişmelere karşı Türkiye'nin kısa vadeli ve sert önlemler almasının gündemde olup olmadığına ilişkin soruya şu cevabı verdi: "Kurumlarımıza üç ay önce her türlü kötü senaryoya hazır olmaları talimatını verdik. Kurumlar hazırlıklarını yaptı. Hemen yanı başımızda güçlü bir deprem olursa Türkiye'nin etkilenmemesi söz konusu olmaz. Avrupa'da olabilecek ciddi sarsıntı Türkiye'de de hissedilir. Ama önemli olan yıkıma sebep olmamasıdır. Belki hafif sarsılıp ayakta dimdik durabilmesidir Türkiye ekonomisinin. Dün akşam itibarıyla Avrupa ile ilgili tüm risk göstergeleri rekor seviyeye yükseldi. Tatsız bir durum olması halinde bu kimse için sürpriz olmamalı." Babacan, önümüzdeki dönemde hem makro hem mikroekonomik politikaları tutarlı bir şekilde uygulayacaklarını kaydederek, "Bir yandan asla taviz vermediğimiz mali disiplini kati bir şekilde uygularken, bir yandan Merkez Banka'mızın operasyonel bağımsızlığı çerçevesinde kararlı tutumumuz bu dönemde de devam edecek." dedi. Önümüzdeki dönemde yargı, eğitim, işgücü piyasası ve istihdam alanlarındaki önemli yapısal reformların gündemlerinde olacağını ifade eden Babacan, yatırım ortamının iyileştirilmesi, iş dünyasının karşı karşıya kaldığı zorlukların aşılmasıyla ilgili önemli bir reform paketinin de gündemde yer aldığını bildirdi. Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'nin sahip olduğu en önemli varlık güven ortamı. Önümüzdeki dönemde dünyada riskler oldukça büyük; ancak güçlü bir güven ve istikrar ortamıyla, dalgalı, fırtınalı bir denize açıldığımız dönemdeyiz. Türkiye için en iyi kararları alıp, ekonominin daha iyi noktaya ulaşması için gayret veriyoruz." ZAMAN
<< Önceki Haber Avrupa krizinde çözüm umudu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER