Ak
deniz'deki belirli
bölgelerde petrol ve doğalgaz
aramak için
ihaleye çıkan
Rumlar, 16
Ağustos'ta süreci tamamlamayı hedefliyor.
Ankara ise buna karşı yeni bir adım attı.
Ankara'nın, Doğu Akdeniz'de sismik araştırma için
Türkiye Petrolleri
Anonim Ortaklığı'na
yetki verdiği bölgelerden biri, Rum yönetiminin daha önce ilan ettiği bölgelerle çakışıyor.
Bakanlar Kurulu, Doğu Akdeniz'deki 4 bölgede sismik araştırma yapması için Türkiye
Petrolleri Anonim Ortaklığı'na yetki verdi. Söz konusu yerlerden biri, Rumların ilan ettiği bölgelerle çakışıyor. Türkiye, önümüzdeki aylarda birkaç bölgede daha sismik araştırmaya hazırlanıyor. Taraflar, BM'ye gönderdikleri belgelerle de tutumlarını kayda geçiriyor.
Dışişleri Bakanlığı
Sözcüsü Levent Bilman, "Meşru çıkarlarımızı korumakta kararlıyız." açıklamasında bulundu.
Kıbrıs Rum Kesimi'nin
ocak ayı başında
Lübnan ile 'münhasır
ekonomik bölge'
anlaşması
imzalamasının ardından Doğu Akdeniz'de yeni gerilim yaşanmaya başladı. Rum Kesimi, şubat ayı başında Akdeniz'de belirli bölgelerde petrol ve doğalgaz araması için ihale sürecini başlattı. Arama lisansı almak isteyen şirketlerin, 16 Ağustos tarihine kadar başvurması istendi. Türkiye ise gelişmeler üzerine, "Rumlar, adanın tümü adına hareket edemez, uluslararası hukuka aykırı hareket ediyor" itirazlarında bulundu ve ihaleye girmeye hazırlanan şirketleri de uyardı.
Rum gazetesi Politis, dün ABD,
Rusya ve Çin'den 3 şirketin ihaleye girmeye hazırlandığını yazdı. Ankara, ihalenin sonuçlandırılmasına bir hafta kala yeni bir karşı adım attı. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Akdeniz'de 4 bölgede sismik araştırma yapma yetkisi aldı.
Enerji Bakanlığı uzmanları, "Bakanlar Kurulu kararıyla, 4 ruhsat alındı. Sismik ihale yapıldı. Ay sonunda ihale sonuçları açıklanacak. Akdeniz'de 5 bin kilometrelik bir sismik hat döşenecek.
Eylül ayından itibaren de bunların yeraltı filmleri toplanacak." bilgisini verdi. TPAO'ya önümüzdeki aylarda yeni bölgelerde benzer yetkilerin verilmesi de bekleniyor. Bu durumda, Rumların ihaleye çıktığı bölgelerle Türkiye'nin sismik araştırma yapacağı bölgelerin arasında çakışanların sayısı artacak. Gözlemciler, önümüzdeki aylarda tartışmanın dozunun giderek artacağı ve Doğu Akdeniz'de krizin tırmanacağı yorumunda bulunuyor. Türkiye, ağustos başında, aylardır süren krizle ilgili tutumunu
Birleşmiş Milletler'e yazılı bir metinle bir kez daha iletti. Rumlar da, önceki gün kendi itirazlarını ve tutumlarını BM'de kayda geçirdi.
Rum basınına yansıyan açıklamalarda ise ABD ve
İngiltere'nin Rum Kesimi'ne söz konusu tartışmada
destek verdiği haberleri yer alıyor. Rum
Ticaret Bakanı Antonis Michaelides, Lefkoşa'daki ABD Büyükelçisi Ronald Schlicher ve İngiltere Büyükelçisi Peter Millett'in, "Kıbrıs'ın (Rum Kesimi)
egemen haklarının tartışılmayacağı" yolundaki açıklamalarından cesaret aldıklarını söyledi. Rumlar, uluslararası hukukun kendilerinin yanında yer aldıklarını savunuyor ve Türkiye'nin 1982 tarihli BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni imzalamadığına dikkat çekiyor. Rum
bakan, bu duruma dikkat çekerken, "Kıbrıs hükümeti, Türkiye'nin tehditlerine
boyun eğmeyecek; çünkü pozisyonu hukuka dayanıyor ve tümüyle Deniz Sözleşmesi'nin 83. maddesine uygundur." açıklamasında bulundu.
Ankara ise dün yaptığı açıklamalarda kararlılığını bir kez daha dile getirdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Bilman, Rum Kesimi'nin başlattığı çalışmaların 'uluslararası hukuk ve meşruiyete aykırı olduğunu' söyledi. Sözcü Bilman, Türkiye'nin, Rumların çabalarının 'kabul edilemez olduğunu' 2
Mart 2004 tarihinde Birleşmiş Milletler'e gönderdiği 'BM belgesi' haline getirilen metinle kayda geçirdiğine dikkat çekti. Bilman, "Türkiye'nin meşru hak ve çıkarlarını korumaktaki kararlılığı aynen devam etmektedir." diye konuştu.
ABD Kongresi'ne sunulan tasarılara Ankara'dan tepki
ABD Kongresi'nin alt kanadı olan Temsilciler Meclisi'ne Rum ve
Yunan lobisinin girişimiyle, Türk askerinin Kıbrıs'tan çekilmesini talep eden iki tasarı sunulmasına Ankara tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Bilman, söz konusu
yasa tasarısının belli çıkar gruplarına hitap ettiğinin altını çizerek, Türkiye'nin
KKTC'de uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan meşru hakları çerçevesinde askerî birlik bulundurduğunu bildirdi.
KKTC'den Şam hamlesi
KKTC
Başbakan Yardımcısı ve
Dışişleri Bakanı Turgay
Avcı,
Suriye'ye gitti. Avcı, iki günlük Şam ziyareti sırasında Suriyeli üst düzey yetkililerle bir araya gelecek. KKTC Dışişleri Bakanı Avcı'nın ziyaretinde, Suriye ile KKTC arasındaki ticaretin geliştirilmesi ve iki
ülke arasındaki deniz taşımacılığı gibi konuların ele alınması bekleniyor. Avcı'nın ziyareti,
Kıbrıs Rum Kesimi tarafından engellenebileceği için kamuoyuna son ana kadar açıklanmadı.
Rumlar, Kıbrıs'ın tümünü temsil iddiasında
Doğu Akdeniz'de '
petrol arama' tartışmasının arkasında, Kıbrıs sorununun temelleri yatıyor. 2003'e kadar Doğu Akdeniz'de 'kıyıdaş ülkeler' arasında 'münhasır ekonomik bölge'nin belirlenmesine ilişkin ikili ya da çoklu hiçbir anlaşma teşebbüsü yoktu.
Şubat 2003'te Rum Kesimi,
Mısır ile ikili bir anlaşmaya imza attı. Rumlar, 17 Ocak 2007'de Lübnan ile benzer bir teşebbüse girişti. Devam eden günlerde Ankara, kararlılığını sürdürdü ve Türkiye'nin Kıbrıs açıklarında bulunan
savaş gemileri rutin görevleri dışında devriyeye çıktı. Rumlar, 'yeni adım atmamaları' hususunda uyarıldı. Türkiye, Rumların girişimine, "adanın tümünü temsil edemezsiniz" ve "uluslararası hukuka aykırı hareket ediyorsunuz, kapalı denizde kıyıdaş ülkelerin onayı gerekir" itirazında bulunuyor.
ZAMAN