Bakan Ergün, yerli otomobilde markalaşma ile alakalı özel bir teşvik mekanizması üzerinde çalışmak gerektiğini belirterek önemli açıklamalar yaptı.
Ergün, ''Yani bu yolda harekete geçen bir yapıyı markalaşma teşviki olarak hangi unsurlarla teşvik edelim. Kafamda bazı şeyler oluştu'' dedi.
Bakan Ergün, Bloomberg HT kanalında katıldığı bir programda, yerli otomobilin teknoloji ya da üretim değil marka meselesi olduğunu belirterek, Türkiye'nin kaliteli bir şekilde birçok markanın bütün parçalarını üreten, montajını yapan ve dünya pazarlarına satan bir ülke olduğunu söyledi.
Türkiye'nin otomotiv sektöründe çok iyi bir yeri ve tecrübesi olduğuna işaret eden Ergün, ''Yapmadığımız şey şu; marka yapmadık. Marka yapmak için kendi iç pazarımızın büyüklüğünü, uluslararası ilişkilerimizin gücünü, müttefiklerimizle, sattığımız pazarlarla olan ilişkilerimizi dikkate alarak bir markalaştırma politikası izleyelim diye yola çıktık bu dönem'' diye konuştu.
ANADOL HALA MARKALAŞABİLİR
Bunu devlet olarak kendilerinin yapmayacaklarını dile getiren Ergün, "Eskiden devletçi bir ekonomi vardı, o zaman keşke markalaşma konusuna da önem verilmiş olsaydı. Aslında fena gitmiyordu; yani partnerlerimizle bir müddet sonra işi markalaşmaya götürüyorduk. Renault'la bir araç üretimine girilmişti. Toros'u markalaştırabiliyorduk yavaş yavaş. Fiat'la bir araç üretimine girilmişti. Biz Şahin'i, Doğan'ı, Kartal'ı markalaştırabiliyorduk. Anadol çok önemliydi mesela. Markalaşma özelliği taşıyan da bir isim Anadol. Hala da markalaşabilir. Ama özel sektör onların üzerinde ısrarla durmadı; yeni şeyleri tercih etti, yani mevcut markalara yüzde 50-50 ortak olalım, burada üretimini yapalım, onlar da kazansın, biz de kazanalım; bu da bir politika" ifadelerini kullandı.