Piyasalarda yaşanan gelişmeler ve bununla bağlantılı olarak altın fiyatlarındaki artışa ilişkin olarak AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Yıldırımtürk, son dönemde finansal krizin güven bunalımına dönüşmesiyle birlikte altının güvenli yatırım aracı olarak ön plana çıktığını belirtti. Yıldırımtürk, dünyada bir likidite daralması yaşandığını, diğer kıymetli madenlerde fiyatların gerilemesine rağmen, altın fiyatlarının yükseldiğini hatırlatarak, şunları kaydetti: "Dünyada şimdi bir likidite daralması var. Diğer kıymetli madenlerde hayli gerileme olmasına rağmen, hatta altını destekleyen dolar paritesi petrol fiyatları beklenenin altında olmasına rağmen altın fiyatları hala beklenen seviye gerilemiş değil. Diğer kıymetli metallerle, petrolle avro-dolar paritesini mukayese ettiğimizde, avro-dolar paritesi bu yıl içinde 1,6110'lara kadar zirve yapmıştı. Bu çerçevede altının onsu daha önce 1,033 dolarları görmüştü ama daha sonra 950-1000 dolar bandında hareket etti. Bu arada petrol fiyatı hatırlanacağı gibi 146 dolar seviyesine çıkmıştı. Amerika Birleşik Devletlerinde ham petrolün varili 49,80 dolar civarında. Bunlar uzun süre altını destekleyen materyallerdi. Diğer kıymetli materyallere bakarsak gümüş, 22-24 dolara kadar çıkmıştı şu anda 9,5 dolar, platin ortalama 1,600 dolardı şimdi 780 dolar. Bunlara baktığımızda yüzde 100 gerileme var. Ama altına baktığımızda 1,033 dolar zirvesinden 740-745 dolar seviyesinde indiğini görüyoruz. Bu seviye hala yüksek bir seviye. Önümüzdeki haftalar itibariyle altının onsunun 685-700 dolara gerileyeceğini düşünüyorum. 24 ayar altının gramında 40 YTL seviyeleri zirve seviyesi olacaktır. Daha önce de burayı görmüş, buradan dönmüştü. Yine buradan dönecektir ve altının gramı 32-35 YTL aralığında bir seviyeye gelecektir." ''ALTIN SATIP YTL'YE GEÇİYORLAR'' Altın fiyatlarındaki bu yükselişe rağmen insanların elindeki altınları bozdurduğuna dikkat çeken Yıldırımtürk, insanların bir süre önce güvenli liman olarak gördüğü altını satıp onun yerine YTL'ye geçtiklerine, YTL'de de tahvil bonoya yöneldiklerine, bunların faizlerinin ve reel getirisinin çok yüksek, yüzde 10 civarında olduğuna dikkat çekti. Yıldırımtürk, diğerlerinin de ya yatırım bankalarında fonlara ya da katılım bankalarında gelir ortaklığı gibi yatırımlara yöneldiklerini, Türk Lirasına geçişin sürdüğünü anlattı. Türkiye'nin 250 ton altın ithalatıyla dünya sıralamasında ilk 3'e girdiğini vurgulayan Yıldırımtürk, eğer içerde talep yoksa, dış piyasanın daralmasıyla beraber içerde ihracata, üretime yönelik düşme söz konusu olduğunda, dünyada altın ithalatında ilk 3'e giren Türkiye'de altın çekişi yoksa, altının mantıksal olarak gerilemesinin muhakkak olduğunu savundu. Bu dönemdeki döviz fiyatlarının artması ile birlikte bazı kesimlerin doların 1,800 YTL, avronun da 2,200-2,300 YTL seviyelerinde olacağını iddia ettiklerine dikkat çeken Mehmet Ali Yıldırımtürk, sözlerini şöyle tamamladı: "Doların yıl başından itibaren 1,550-1,600 YTL civarında olacağını düşünüyorum. Avroda da çok büyük bir yükseliş beklemiyorum. Genel anlamda dövizde çok yukarı yönelik yükseliş görmüyorum. Yukarı yönelik beklenti içinde döviz alanlar çok uzun süre bekleyip zarar edeceklerdir. Piyasalardaki bu yükselişin nedeninin psikolojik olduğunu düşünüyorum." AA