Neresinden baksanız pis kokular geliyor bu operasyondan. İnanılmaz baskılar ve sonu gelmez denetimler geçirmiş, siyasilerce devletin tüm imkanları kullanılarak mevduat sahipleri korku ve tehditlerle yıldırılmaya çalışılmış, fakat tüm bunlara rağmen dimdik ve sapasağlam ayakta kalmış bir banka: BankAsya.
Borsadaki hisselerinin hareketlerinin kısıtlanmasından kamuya ait şirketlerin mevduatlarının aniden çekilmesine, aracı kurum işlemleri anlaşmalarının haksız ve hukuksuzca iptal edilmesinden mevcut kanunlar çiğnenerek "battı zaten" naralarıyla panik havası hazırlıkları yapılmasına rağmen batmayan, batmayarak birilerine "batan" ve üstelik sermaye artıran bir banka: BankAsya.
Dün geceden itibaren yaşananların siyasi, hukuki, ekonomik vs yönleri enine boyuna tartışılır. Fakat şu birkaç hususun çok önemli olduğunu belirtmek ve tarihe not düşmek istiyorum:
• 90'lı yıllardaki devalüasyon hamleleri ve bu hamleleri önceden haber alan bazı yöneticilerin nasıl da hızla zenginleştikleri hala tazedir hafızalarımızda. Acaba bu operasyonu kimler önceden biliyordu? Yarınki dolar kuru hareketleri acaba kimleri çok zengin edecek?
• Yüzde 18 sermaye rasyosu ile ülkedeki finans kurumları içinde en sağlam ikinci banka olan BankAsya'ya karşı bu hukuksuz ve illegal operasyona alet olan tüm devlet çalışanları güvendikleri dağlara kar yağınca hukuk önünde nasıl hesap vereceklerini düşündüler mi?
• TMSF'nun yeni atadığı yönetim ne tür şaibeli kararlar alacak ki bankayı gerçekten batıracaklar? Kimlere ne tür batık krediler verilecek? Bu soruyu çok şüpheci bulanlara TMSF'nin son on yıl içindeki muhteşem bankacılık başarılarını hatırlatalım. Sahi İhlas mağdurları ne kadar memnunlar hallerinden?
• Türkiye'nin hasarlı dış imajını daha da sekteye uğratacak bu keyfi uygulama sonrası, her türlü proje ve yatırım finansmanı daha yüksek faizle sağlanacağından; ve bu faiz artışı fiyatlara yansıyacağından, ayağına giydiği ayakkabıdan otomobiline koyduğu benzine kadar her harcamasında bu operasyonun faturasını vatandaşın kendisinin ödeyeceğini vatandaş anlamayacak mı?
• Piyasalarda estirilen terör ve devlet hegemonyası havası ile herkesin kafasında "acaba sıra kimde?" endişesi oluşacağını ve bunun ülkede yatırım ve harcamaları sekteye uğratacağını akıl edemiyorlar mı?
• TCMB ile girilen savaşta KaçakSaray ve Başbakanlık Vekaleti aynı safta iken, Babacan ve ekibinin yerine getirilmek istenen jöleli-damat ekonomik modeline yer mi açılmak isteniyor?
• Elindeki tüm müdahale araçları etkisizleştirilmiş olan TCMB yönetimi istifaya ya da başarısızlığa zorlanarak yeni ekonomik yönetim tartışmaları mı başlatılmak isteniyor?
• Olası dolar kuru artışı ve tepkilere karşı piyasaya ne kadar dolar sürülmesi planlanıyor? Devletin bütçesinin denetlenemediği ve her kurumun ayrı telden ekonomik gösterge rakamları açıkladığı bir yönetimde tam egemenlik (bazılarının hayali) sağlansa bile güven olmadan ticaret ve yatırım artışı nasıl sağlanacak?
Artık paranoya denizinde sağa sola savrulan bir meleketin hikayesidir bu…