Dünyada pek çok
ülke zorunlu askerlik uygulamasını kaldırdı. Askerliği,
gönüllü olanlara profesyonel olarak yaptırıyorlar.
Türkiye de artık
profesyonel askerlik uygulamasına geçmeye hazırlanıyor. Geçen hafta basında bunun işaretleri verildi.
Gazetelerde çıkan haberlere göre, askerî birliklerin büyük kısmı uzman çavuşlardan oluşturulacak. Zaten şu gerçek, artık aklı başında herkes tarafından kabul görüyor. İstemeyen vatandaşlara askerlik yaptırarak o ordudan verim almak mümkün değil.
Nitekim zorunlu askerlik sisteminin verimsizliğini
Milli Savunma Bakanı Vecdi
Gönül de geçenlerde ortaya koydu. Kendisine
Meclis’te sorulan bir soru üzerine, Türkiye’de 1 milyon tecilli, yoklama kaçağı ve bakaya olduğunu açıkladı.
Bu 1 milyon kişinin 400 bininin yoklama kaçağı olduğu ileri sürülüyor. Bazı
gençler işlerini kaybedecekleri korkusuyla veya vicdani ret gibi sebeplerle askere gitmeyi istemiyorlar.
Askerlik yapmama karşılığında bir bedel ödemeye hazırlar. Halen 150 bin kişinin
bedelli askerlik beklediği ve bu nedenle askerliğini tecil ettirdiği söyleniyor.
Yeri gelmişken, Türkiye’de askerlikle ilgili bir
raporu da hatırlatmakta fayda var.
Maliye Bakanlığı, arşivinde bulunan
Osmanlı Maliyesi Hakkında
İngiliz Raporları’nı,
Marmara Üniversitesi Maliye Bölümü’ne tercüme ettirerek 2000 yılında bir kitap halinde getirdi.
Bu raporlardan biri de, Türkiye’deki
vergileme hakkında Britanya Büyükelçilik Sekreteri Barron’un 1
Aralık 1869’da hazırladığı rapor. Baron, raporunda, Türkiye’de askerlik uygulamasıyla ilgili çarpıcı tespitlerde bulunuyor.
“Bize göre zorunlu askerlik,
köleliğin şekil değiştirmiş halidir. Özgür emeğin üstün verimliliği,
sivil hayatta olduğu gibi askeriyede de geçerli olmalıdır. Bu prensibe göre kurulacak gönüllü ordu aynı sayıdaki zorunlu orduya nazaran çok daha etkindir. Bugünkü Türk ordusu aşağı yukarı 120 bin kişilik en iyi teçhizata sahip olmasına rağmen özellikle gelişmiş silahları kullanmada eğitimsiz ve yetersizdir. 80 bin kişilik iyi seçilmiş, iyi para ödenmiş, iyi eğitilmiş savaş yeteneği haiz gönüllü bir ordunun kurulması şu anda yapılmakta olan askerlik hizmetlerine nazaran çok daha verimli ve çok daha az
maliyetli olabilecektir’ diyor ve şunu öneriyor:
“Devletin bu insanlara harcayacağı para, ülkenin sanayisine aktarılıp ülkeyi zenginleştirebilir. Daha
küçük ve etkin orduya ulaşmak için katlanılan ek maliyet köle askerliğin ağır vergisinden azade kalan insanlar vasıtasıyla sağlanır.”
Britanya Büyükelçilik sekreteri, zorunlu askerliğin Türkiye için verimli olmadığını bundan 140 yıl önce belirtiyor. Bu raporların şimdi tekrar okunmasında fayda var.
Gelelim bedelli askerliğin günümüzdeki uygulanmasına... Eğer
bedelli askerlik yasası hemen çıkarılıp, bu arada yaş sınırlaması da kaldırılırsa, 500 bin kişinin bedelli askerlikten yararlanacağı
hesap ediliyor.
Şöyle düşünelim. Eğer askerlik bedeli için adam başı 15 bin dolar alınarak bu kişilerin askerlik yükümlülüğünü yerine getirmesi sağlanırsa bedelli askerlikten yaklaşık 7,5 milyar dolar gelir elde edilebilir. Tabii, “bu kadar parayı kim ödeyecek” sorusu aklınıza gelebilir. Bu para ödenebilir, çünkü 2008 yılının son üç ayındaki ödemeler bilançosunun net hata ve noksan kalemi
yastık altından 12,5 milyar doların çıktığını gösteriyor. Demek ki vatandaşta para var. Yaşanmakta olan dünya krizinde devletin azalan vergi gelirlerinin bir kısmı bedelli askerlik uygulaması yoluyla giderilebilir.
Bedelli askerliğin tek getirisi devlete vergi geliri ve orduda verimlilik değil. Ayrıca çevremizde küçük
işletme sahibi çok sayıda genç insan var. Bunlar askere gittiklerinde 15 ay gibi bir süre işlerinden uzak kalıyorlar. Bu kadar uzun süre sahipsiz kalan işletmeleri kapanıyor.
Zorunlu askerlik yüzünden Türkiye’deki işsizler ordusuna yenileri katılıyor. Hiç olmazsa bedelli askerlik bunu önleyebilir. İş sahibi olabilmiş şanslı gençlerimiz askerlik yüzünden işsiz kalmazlar ve iş hayatlarını kesintisiz sürdürürler.
Süleyman
Yaşar - TARAF