"En Büyük Kiracı Devlet" başlıklı köşe yazısında Çiğdem Toker, "AKP döneminde, devletin kira için yaptığı harcamalarda oransal olarak en yüksek artışın 2012-2013 arasında gerçekleştiğini görüyoruz. “Kiralama Giderleri”, yüzde 27.5’lik artış oranıyla bütçedeki en hızlı ve yüksek artan harcama kalemlerinden biri olarak öne çıkıyor. Kira harcamalarının alt kalemlerine baktığımızda taşıt kiralama ile uçak kiralama adeta yarışıyor." ifadelerini kullandı. Toker, Davutoğlu’nun “taşıt ve bina kiralamasında israf var” açıklamasının, AKP iktidarı döneminde, devletin en büyük kiracıya dönüştüğünü ve bütçedeki yeni “kara delik”in kira harcamaları olduğunu apaçık görme fırsatı verdiğini belirtti.
"Haberi, Maliye’den aldığı brifing sonrası Başbakan Davutoğlu verdi:
Devletin taşıt ve bina kiralamasında israf varmış.
“Alın teri ile gelen vergi gelirlerinin verimli kullanımı için” bu israflar aşağıya çekilecekmiş. O yüzden de önümüzdeki ay, “Kayıt Dışı Ekonomi ile Mücadele Stratejisi” açıklanacakmış.
Bu sözleri işittiğinizde, sanırsınız ki ülkeyi 12 yıldır AKP yönetmiyor. Ve Maliye’nin sitesinde kayıt dışı ekonomiyle nasıl mücadele edileceğini anlatan iki adet kapsamlı Strateji Belgesi durmuyor.
Sanırsınız, Rıza Sarraf’ın muteber bir vergi yükümlüsü olduğu Maliye’nin hazırladığı bu belgede “suç ekonomisi” ile kayıt dışı ekonomi arasındaki ilişki anlatılmıyor.
Yine de bir hakkı teslim edelim: Davutoğlu’nun “taşıt ve bina kiralamasında israf var” açıklaması önemli bir itiraftır.
Bu itiraf bize, AKP iktidarı döneminde, devletin en büyük kiracıya dönüştüğünü ve bütçedeki yeni “kara delik”in kira harcamaları olduğunu apaçık görme fırsatı verdi.
EN BÜYÜK KİRACI DEVLET
Bütçede, “Kiralama Giderleri” başlığı altındaki harcamalar, taşıt, hizmet binası, lojman, personel servisi, hava taşıtı gibi alt kalemlerden oluşuyor.
Şimdi 2006’dan itibaren, bütçedeki toplam “kira giderleri”ne bakalım:
UÇAK KİRA HARCAMASI YÜZDE 39 ARTMIŞ
AKP döneminde, devletin kira için yaptığı harcamalarda oransal olarak en yüksek artışın 2012-2013 arasında gerçekleştiğini görüyoruz.
“Kiralama Giderleri”, yüzde 27.5’lik artış oranıyla bütçedeki en hızlı ve yüksek artan harcama kalemlerinden biri olarak öne çıkıyor. Kira harcamalarının alt kalemlerine baktığımızda taşıt kiralama ile uçak kiralama adeta yarışıyor.
2012’de taşıt kiralamaya 158.7 milyon TL harcayan AKP hükümeti, 2013’te 61.5 milyon TL daha fazla harcama yaparak 220.2 milyon TL’ye ulaşmış. Oransal olarak artış: Yüzde 39.
2012’de bütçeden uçak ve helikopter kiralaması için 104.2 milyon TL kullanan AKP hükümetinin bu harcaması 2013’te 143.5 milyon TL’ye yükselmiş. Oransal olarak yüzde 38 artış.
2012 bütçesinde hizmet binaları için 235.5 milyon TL harcayan AKP hükümetinin bu harcaması 2013’te yüzde 18.5 artışla 279 milyon TL’ye çıkmış.
Bu yılın Ocak-Ağustos dönemindeki kira harcamaları da 2012-2013 artış trendini aratmayacak gibi görünüyor. Hükümetin taşıt için 8 ayda ödediği kiralama bedeli, geçen yılın tamamına şimdiden yaklaşmış: 217 milyon TL. Kamu kuruluşlarının hizmet binası için sekiz ayda 190.3 milyon, uçak ve helikopter için ise 81.1 milyon TL kira bedeli ödenmiş.
Kira harcamalarında son yıllarda dikkat çeken bir başka kalem ise “personel servisi kirası”. Daha önceki yılların bütçesinde yer almayan bu kalem, kiralanan ya da şehir dışına yapılan yeni hizmet binalarının doğal bir sonucu. 2014’ün sekiz ayında personel servisi için devletin şirketlere ödediği kira bedeli 270 milyon TL’ye ulaşmış.
Davutoğlu’nun açıklaması bize, AKP iktidarı döneminde, devletin en büyük kiracıya dönüştüğünü ve bütçedeki yeni “kara delik”in kira harcamaları olduğunu apaçık görme fırsatı verdi.
Bu tablodan sonra şimdi uçak ve taşıt kirası harcamalarındaki israfın nasıl azaltılacağı doğal bir merak konusu.
Sahi, kimlere “Sen daha az uç?” denebilir?"