Raporları pek ortalıkta dolaşmaz, üzerinde de çok yazılıp çizilmez, onun için kayda aldık. Bu
rapor 16 Temmuz tarihli.
Ana başlıklarla diyor ki,
#
AK Parti 2010 yılından sonra da
iktidarda kalır.
# Kıbrıs'ta çözüm 2010 yılının sonundan önce olmaz.
# IMF ile hükümet arasındaki görüş ayrılıklarına karşın, yeni bir IMF
stand-by anlaşması önümüzdeki aylarda yapılır.
# 2009'da GSYİH yüzde 4.5 daralır. 2010'da yüzde 1-1.5 yavaş
büyümeye geçilir.
ÖTESİNDE DE-
Hükümetten başlarsak... Yabancı yatırımcı en önce siyasi istikrara bakıyor. ‘Gelişen piyasa' oldu mu ilk soru ‘Hükümet ne durumda?' oluyor. Son iki haftada
Arjantin ve
Meksika seçimleri anında piyasalarda volatilite yarattı. Herkes Arjantin ve Meksika siyasi analisti kesildi.
Türkiye'de o risk yok. ‘AK Parti'nin 2010'dan sonra da iktidarda kalması' demek,
görev süresi Temmuz 2011'de dolacak olan hükümet, aynı zamanda seçiminin zamanlamasını da yapacak demek. Seçim şu noktada raporda ‘risk' değil. Geniş yorumla 2010'un ötesinde de iktidar değişmeyecek diye okunabilir.
Büyüme meselesi hayati önem taşıyor. Rapor diyor ki: Daralma üç nedene dayanıyor: 1- Bankaların
krediyi kısıtlaması 2- Dış
sermaye yatırımlarının azalması 3- Zayıf dış talep, yani ihracat pazarının daralması. Dış etkilerin boyutu fazla. Dışarıda işler daha iyi de, Türkiye geride kalmış... gibi birşey yok.
BİTTİĞİNE GÜVENİRSE- 2010'da yüzde 1-1.5 büyüme tahmin etmiş, ki çok ihtiyatlı bir rakam. Türkiye krizin bittiğine güvenirse bu hız artar.
EIU 2010'daki büyümeyi ‘kredi koşullarının iyileşmesi' ve ‘istikrarlı
kura' dayandırmış.
Avrupa ihracat
piyasaları 2010'da zayıf kalır diyor. İstikrarlı kur nasıl oluyor? ‘2009'da volatilite sürer. Ancak temel öngörümüz 2009-2010'da ortalama dolar kuru 1.60-1.65 TL olur'. Yani dolarda bir sorun yok.
Enflasyon? Derler ki, aralık sonu yıllık enflasyon yüzde 6 olur, yüzde 7.5 olan hedefin altında kalır. Enflasyonun beklenenden de düşük gelmesi... kulağa hayli iyi geliyor.
DERT AÇMAYACAK-
Dolar deyince...
Cari açık? Bu aralar kimse cari açıktan şikayetçi değil, Amerika'nın cari açığı bile azalıyor... EIU der ki, cari açık 2009 sonu 4 milyar dolar, 2010 sonu 10 milyar olur. Bu da GSYİH'nın yüzde 1'i oluyor. Bu cari açığın düzelmesi demek.
Düzelmenin faturasının daralma ve işssizlik olduğu doğru, ancak olumlu nokta şu: Türkiye dışarı çıkıp ‘benim cari açığım GSYİH'nın yüzde 1'i' derse, istediği krediyi bulur...
Kredi derecelendirme kuruluşları ve de kredi verenler aynı rakamlara bakıyorlar:
Maliye ne durumda, cari açık ne, enflasyon ne, kur başımıza dert açar mı? Bu rakamlarla Türkiye kimseye dert açmayacak tablo çiziyor. Bunun kredisi de gelir. Türkiye bu
ekonomik verilerle daha ucuza borçlanır.
KALMADI- Kıbrıs'ta 2009 sonu çözümün kavgası yapılırken neden 2010 sonu demişler? ‘Zaman kalmadı' diyorlar. Bir de
Nisan 2010 seçiminde Mehmet Ali Talat'ın daha radikal bir adaya karşı seçimi kaybedeceğini düşünüyorlar....
S&P 500 YIL SONUNDA NE OLUR?
Yekten ‘S&P yıl sonunda 1.000 puan olur' diyenlere sempati ve acıma duygusuyla bir karışık bakılıyor. Yani hem ‘Keşke...' duygusu var. Hem de ‘Yazık, bu zavallılar kafayı yemiş' duygusu birlikte. Daha kötümserler ‘Bak alçaklara, bizi gaza getirmeye çalışıyor...' diye niyet okuyorlar. Oysa piyasanın ciddi analistleri birer ikişer, yıl sonu S&P
endeks kapanış hedeflerini yükseltiyorlar. Barclays, (meşhur Lehman Brothers'ın mirasçısı) yıl sonu hedefini 737'den 930'a çıkarttı. 930'un üstünde kapatırsa Barclays'in tabii ki bir itirazı olmayacak.
STAR