AB gayri safi yurtiçi hasılasının yüzde 1,5'ine karşılık gelen
teşvik paketinin 170 milyar
avrosu üye devletlerin ulusal teşvik paketlerinin toplamı anlamına gelirken 30 milyar avrosu AB ortak bütçesinden ve
Avrupa Yatırım Bankası kredilerinden aktarılacak.
Zirvede
Almanya'nın ısrarıyla teşvik paketinin ''en az 200 milyar avro olması'' yerine ''200 milyar avro civarında olması'' konusunda uzlaşma sağlandı.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ
AB zirvesinin diğer önemli
gündem maddesi iklim değişikliği paketi de yumuşatılarak kabul edilirken elektrik üretiminde kömüre bağımlı olan
Polonya ve
Romanya gibi eski Doğu Bloku ülkeleriyle
kilit sektörlerinin
rekabet gücünü kaybetmesini istemeyen Almanya ve İtalya'ya önemli tavizler verildi.
AB Komisyonu Başkanı
Jose Manuel Barroso'nun ''dünya üzerindeki en iddialı bağlayıcı iklim değişikliği paketi'' olarak tanımladığı
anlaşma, 1990 yılındaki düzeyi baz alınarak
2020 yılına kadar karbondioksit başta olmak üzere
sera etkisi yaratan gazların salınımının yüzde 20 düşürülmesi, yüzde 20 enerji tasarrufu ve toplam enerji kullanımında
yenilenebilir enerji payının yüzde 20'ye yükseltilmesini zorunlu hale getiriyor.
Barroso, AB zirvesinin ardından yaptığı açıklamada, ABD başkanlığına seçilen Barack Obama'ya
seçim kampanyasında kullandığı ''yes we can'' (
evet yapabiliriz) sloganıyla çağrıda bulunarak ''Yes you can. (Evet yapabilirsin) Bizim yaptığımızı yapabilirsin... Ondan (Obama'dan) Avrupa'ya katılması ve bizle birlikte dünyaya (iklim değişikliğinde) liderlik etmesini istiyoruz'' dedi.