ABD’nin borçlanma limitini yükselten
yasa, haftalar süren
krizin ardından ABD
Kongresi’nde kabul edildi. ABD Başkanı
Barack Obama tarafından imzalanan yasa yürürlüğe girdi.
Yasanın yürürlüğe girmesiyle ABD'nin temerrüde düşmesi riski, limitin artırılması için tanınan sürenin son gününde önlenmiş oldu.
Cumhuriyetçiler ve Demokratlar’ın üzerinde uzlaştığı plan, gelecek 10 yılda harcamalarda 2,1 trilyon dolarlık
kesinti yapılmasını öngörüyor.
Washington yönetimi uzun süredir ABD'nin 14,3 trilyon dolar tutarındaki borçlanma tavanını artırmak ve ABD'nin temerrüde düşmeyeceği konusunda finansal
piyasaları rahatlatacak nihai
anlaşmaya varmak için zamana karşı yarışını sürdürüyordu.
ABD'nin borçlanma tavanının yükseltilmesi ve
bütçe açığının nasıl azaltılacağı konusundaki siyasi çıkmaz ülkenin ''AAA'' olan uzun vadeli
kredi notunu kaybetme riskini ortaya çıkarmıştı.
Borçlanma tavanı defalarca yükseltildi
ABD yönetimi, askerlerin maaşları, kredi faizleri ve sağlık giderleri dahil faturalarını ödemek için toplam borç miktarı konusunda yasal bir sınırlamayla karşı karşıya bulunuyor.
4 Ağustos'ta 48 yaşına basacak Obama, Beyaz Saray'da sıkıntılı günler yaşıyor
ABD'nin anlaşmadan önceki borçlanma tavanı 14,3 trilyon dolardı ve bu tavana mayıs ayında ulaşılmıştı. Borçlanma tavanını artırma yetkisi sadece Kongre'nin onayıyla olduğu için Obama yönetimi daha fazla borçlanamıyordu.
ABD'de borçlanma tavanı, Birinci Dünya Savaşı'nda hükümetin mali ihtiyaçlarının karşılanmasını basitleştirmek için ilk kez 1917 yılında uygulandı. O zamandan bu yana borçlanma tavanı onlarca kez yükseltildi.
Kongre ayrıca hükümetin harcama taahhütlerini ve
vergi artırma yetkisini belirliyor. Bu Obama yönetiminin kazandığından fazla harcamasını ve aynı zamanda borçlanmasını imkansız kılıyor.
Kırılgan
ekonomik koşullar
Finansal kriz ve ABD'nin kırılgan ekonomik koşulları hükümetin harcamalarının artmasına yol açarken, vergi gelirleri beklentileri karşılamadı. Bu ise hükümetin borçlanma oranını artırarak bütçe açığının büyümesine sebep oldu.
Kongre'nin alt kanadı Temsilciler Meclisi'ni
kontrol eden Cumhuriyetçiler bütçe açığını kontrol altına almak istediklerini söyleyerek, bir anlaşma sağlanamaması halinde borçlanma tavanını artırmayacakları tehdidinde bulunuyorlardı.
Demokratların planı borçlanma tavanının 2,7 trilyon dolar artırılmasını ve bütçe açığının 2,2 trilyon dolar azaltılmasını öngörüyordu.
Cumhuriyetçilerin iki aşamalı planı da hükümet harcamalarının 915 milyar dolar azaltılmasını, hükümetin borçlanma yetkisinin ise sadece 6 ay artırılmasını öngörüyordu.
Taraflar sürenin sona erdiği yarına kadar nihai bir anlaşmaya varamayıpta borçlanma tavanının artırılmaması halinde ABD tarihinde ilk kez temerrüde düşecek ve bu durum hem
ABD ekonomisi hem de küresel ekonomi açısından istenmeyen sonuçlara yol açacaktı.
Putin niye kızdı?
Uluslararası
kredi derecelendirme kuruluşları ABD'nin kredi notunu düşürecek, uluslararası kuruluşların elinde bulunan ABD
Hazine tahvillerinin değeri düşecek ve
yabancı kreditörler ABD bankalarındaki paralarını çekmeye başlayacak, ayrıca ABD'de kredi kartlarının,
taşıt kredilerinin ve konut kredilerinin faizleri hızla yükselişe geçecekti.
Öte yandan
Rusya Başbakanı
Vladimir Putin ABD ekonomisini asalaklıkla itham etti. ABD'nin borçla yaşadığını savunan Putin, "
Amerika, kendi sorunlarının ciddi bir kısmını dünya ekonomisine aktarmaktadır. Bu nedenle Amerika’da yaşanacak bir kriz tüm dünyayı etkileyecektir" dedi.
Putin, "Amerika bu yönüyle dünya ekonomisine zarar vermektedir.
Doların tekel konumu dünya ekonomisinde
parazit etkisi yaratmaktadır" diye konuştu.