Belçika’ya 10 milyon euro yatırımla
kırmızı et tesisi kuran şirket,
sucuk ve
kavurma gibi ürünlerle
Avrupa’daki Türk ve
Müslüman nüfusa ulaşmayı hedefliyor
Belçika’ya
fabrika kuran
Aytaç, gurbetçiye Türk kavurması yedirecek. AB ülkelerine et ürünleri ihracatındaki yasağı delmek için çareyi Belçika’da fabrika kurmakta bulan Aytaç, 10 milyon euroya mal olan yeni fabrikasında deneme
üretimine başladı. Ocak ayında faaliyete geçecek olan ve günde 250 büyükbaş ile 1000
küçükbaş
hayvan kesebilme kapasitesine sahip olan fabrikada sadece kırmızı et üretilecek. Aytaç Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdürü Levent
Yıldırım, “Bu tesisle sektördeki herkesten önce AB’ye gireceğiz. Öncelikli hedefimiz Avrupa’daki Türk ve Müslüman nüfus. Ayrıca buradaki üretimimizin yüzde 25’ini de Avrupa dışı ülkelere
ihraç etmeyi düşünüyoruz” dedi.
CİROSU 200 MİLYON $
Yıldırım, “Aytaç piyasaya et ve et ürünleri markası olarak girmesine rağmen çalışmalarını bununla sınırlı tutmayarak; sütten yoğurda, margarinden ayçiçek yağına,
meyve suyundan kahvaltı setlerine, mayonezden turşuya kadar 17 kategoride 600 çeşit temel
gıda ürünleri sunuyor. Ancak tabii ki Aytaç’ın omurga ürünlerini sucuk ve kavurma gibi şarküteri grubu oluşturuyor” diye konuştu.
Et grubunun 2005 yılı konsolide cirosunun 200 milyon dolar olduğunu belirten Yıldırım, 2006 hedefinin ise 250 milyon dolar olduğunu ifade etti.
Yıldırım, şunları söyledi:
“Şu anda yüzde 12’lik
pazar payıyla ikinciyiz. Pazar birincisi ile aramızda bir puanlık fark kaldı, onun da bu yıl sonuna kadar kapatılması çabası içinde olacağız. Bizi takip eden üçüncü oyuncunun pazar payı ise yüzde 4.”
Fast food restoranlar kuracak
Aytaç’ta birçok yeni hedefin olduğunu söyleyen Levent Yıldırım, planlarını şöyle aktardı: “AB ile entegrasyon sürecinde
modern kasapların açılması, küçük ama yaygın et
satış noktaları uygulamasına geç-mek istiyor. Fast food projesi de
tüketim kültüründeki değişme doğrultusunda gündemimize aldığımız bir diğer projedir. 2 yılda 10 şubeye erişmek istiyoruz.”
Kuzu etinde AB’de avantajlıyız
Levent Yıldırım, “AB’nin 150 yılda gelebildiği seviyeye, biz
Türkiye olarak kısa bir zaman içinde gelmeye çalışıyoruz” dedi. Yıldırım, şöyle devam etti: “ AB standartları yürürlülüğe girince etler kalitesine göre ayrılacak. Sektörde bu koşulları sağlayamayan, AB standartlarında üretim yapamayan işletmeler kapanacak. Kuzu ve
keçi eti gibi birliğin iç talebi sağlamakta güçlük çektiği ürünlerde ise avantaj sahibi olacağız.”
VATAN