Alman "
Frankfurter Rundschau" gazetesi,
Türkiye'nin, siyasetin yanı sıra
ekonomik açıdan da bölgesel bir güç haline geldiğini yazdı.
Gazetede "Boğaziçi'nde canlanma" başlığı ile verilen haberde, Türkiye'deki ekonomik büyümenin 2010 yılında yüzde 8 oranında olduğu, 2011 yılındaki devlet
bütçesinde yüzde 2,8 oranında bütçe açığı öngörüldüğü belirtilerek, "Her
AB ülkesi bu sayılarla gurur duyardı" ifadesine yer verildi.
Türkiye'nin, dünyanın en büyük ekonomileri arasında 15. sırada yer aldığı ve AB ülkeleri arasında 7. sırada bulunduğu kaydedilen haberde, ekonominin sadece İstanbul'da gelişmediği, buradan yaklaşık 1000 kilometre uzakta bulunan Gaziantep'in de önemli bir ticari merkez haline geldiği belirtildi.
Haberde, AK Parti'nin bir yandan muhafazakar değerlere bağlı olduğu, aynı zamanda ülkenin ekonomisini düzelttiği, ekonomiyi
rekabet edebilir hale getirdiği ve kötü durumda olan mali durumu sağlamlaştırdığı ifade edildi.
Otomotiv sanayindeki gelişmelere dikkat çekilen haberde, iç piyasada
genç ve tüketimi seven nüfusun ekonomik canlanmanın sebebi olduğu, Türkiye'deki nüfusun yüzde 50'sinin 28 yaşından genç olduğu belirtildi.
-"TÜRKİYE ARTIK KENDİNİ AB'YE MUHTAÇ HİSSETMİYOR"-
Gazetenin aynı sayfasında yer alan başka bir haberde de, "Türkiye artık kendini AB'ye muhtaç hissetmiyor" görüşüne yer verildi.
Türkiye'nin son yıllarda yaşamakta olduğu ekonomik canlanmanın birçok sebebi olduğu, bu sebeplerden birinin de 1996 yılında AB ile yapılan
Gümrük Birliği anlaşması olduğu ifade edilen haberde, bu tarihten sonra Türkiye'nin ihracat hacminin yaklaşık 5 kat arttığı, ihracatın yaklaşık yüzde 50'sinin AB ülkelerine yapıldığı, Almanya'nın da en önemli
pazar olduğu kaydedildi.
AB pazarlarının Türkiye'nin ihracatındaki payının azaldığı, Orta
doğu'daki ticari ortakların daha fazla önem kazanmaya başladığı belirtilen haberde,
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in "
Avrupa'daki partnerlerimiz bizden daha yavaş gelişiyor" sözlerine yer verildi.
Türkiye'nin,
Ortadoğu, Orta
Asya ve Uzak Doğu'daki ilişkileri nedeni ile Avrupa karşısında petrol ve gaz sağlama konusundaki pozisyonunu daha da güçlendirdiği ifade edilen haberde, Türkiye ile İran'ın 2015 yılına kadar ticaret hacmini 30 milyar dolara çıkartarak, 3 kat artırmak istediği kaydedildi.
Haberde,
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun, Türkiye'nin Doğu politikasının Batı'dan vazgeçme anlamına gelmediğini belirterek, AB'ye tam üyeliğin Türkiye'nin dış politikasının önceliği olduğunu vurguladığı hatırlatıldı.